Medyadaki hüma
şeh amar bin melik" dedi kadın elini uzatı "hüma" dedi elini uzatarak amar takıldı kaldı nokta annesine benzeyen mavi gözleri ve hüma ismi çoçukken hep duyduğu hüma ismi yıllardır aradığı ama bulamadı kardeşi annesinin gözlerinde eksik olmayan hüznü hüma amar ışıldayan gözlerle sıktı elini ali asaf minik elerini uzattı "bende asaf" dedi amar gülümseyerek "memun oldum küçük bey" dedi hüma küçük oğlunun elini tutu "iyi akşamlar" diyip yemek salonuna doğru adımladı amar giden ikiliyi gözden kaybolana kadar izledi "seyit seyit" diye seslendi yanına gelen adam "buyur şeyhim" dedi "biraz önceki kadın ve çoçuğu araştır bana" dedi seyit "baş üstüne şeyhim" dedi
İstanbul
Selim hastane odasında adamlarına emir yağdırıyor "bulacaksınız bana o kadını çoçuğu nasıl can yakılıyor göreceğiz cihangir beyi ölmekten beter edeceğim" dedi "abi öldürü bizi cihangir" dedi "kes lan bulun diyorsam bulun karısı çoçuğu elimde olursa hiç bir şey yapamaz" dedi iki adam odadan çıktı selim pis bir sırıtış ile "ölmeyi yaşatacağım sana" dediCihangir
Gözlerimi zorlukla açtığım yatakta bir oyana bir bu yana döndüm dün yaşanlar beynimin içinde film şeridi gibi dolanıp duruyor amarın sözleri civanın anlatışları her biri zihmin içinde yankılanıyor amar dubai dönmüştü civansa düşman ilan ettiği abisinin on metre yanına yanaşmamak için her fırsata kaçıyordu haklılardı hümayı ali asafı bulduğumda herşeyi düzelteceğim söz veriyorum düzelteceğim babamın kapısına yine mi dayansam ama bu sefer son ya benim sonum yada bu hasretin sonu olacaktı...
Cihangir dağılmıştı dolaptan aldığı gömeği giydi banyoya gidip elini yüzünü yıkadı uzamış sakaları dağılmış saçlarına aldırmadan çıktı evden hava alanı yolunda ilerlerken çalan türkü ile mırılandı "bu son ya öleceğim ya ailemi geri kazanacağım" dediAli ağa çardakta oturmuş öğle kahvesini içiyordu civan sabah erkenden gelmiş dün olanları konuşuyordu "abim perişan" dedi ali ağa "beter olsun" dedi civan "zaten beter durumda baba ali asafı hümayı her yerde arıyor çok pişman korkuyorum baba kendine bişey yapacak diye en son emreyi kaybettiğinde bu kadar çıldırmış gibi davranıyordu" dedi ali ağa "evalat bu hayatta herkes hak ettiğini yaşar ve abinde hak ettiğini yaşıyor" civan "baba çok değişti her yerde yengemi arıyor odasına girdiğinde ilk dikkat çeken ali asafın onun için yaptığı resimleri camlatıp odasının her yerine asmış emrenin resmin yanına asafın yengemi resmini koymuş dersen ki affedir mi bunlar etirmez ama çabalıyor doktora gidiyor abim emre öldüğünde bile ikna edememiştik ama şuan gidiyor bana dedi ki oğlum için dedi bi daha bana öyle bakmasına dayanamam dedi" ali ağa civana bakata "hüma ne karar verirse o" dedi o sırda cihangir avluya girdi babası cihangiri görünce kaşları çatıldı "senin ne işin var burda" dedi cihangir "baba dayanamıyorum söyle yerlerin affettireyim kendimi son şans baba" dedi ali ağa "çık git evimden topraklarımdan" dedi cihangir belinden çıkardığı silahı anlına dayadı "baba ölüyorum ben ya söyle bana yerlerini yada burda şimdi ölememi izle"dedi ev halkı avluya toplanmış fatma hanım "etme oğlum yapma gözünü seveyim" diyor civan "abi bırak o silahı gel konuşalım" dedi cihangir civanın gözlerine baktı "dayanamıyorum yaşayamıyorum her gün ali asafın bakışları ile açıyorum gözümü bana ürkerek bakışları mıh gibi saplanıp kaldı diğer yanda hüma varlığı ile yaktı yoklu kül eti beni her güne kokusu ile uyanıyorum ciğerlerim bayram ediyor sonra bir ok gibi saplanıyor yoklukları içime " diye haykırdı ali ağa oğluna baktı kararlığına "tamam hüma ile konuşacağım" dedi cihangir "olmaz bana yerlerini söyle baba" dedi tetikten parmağanı çekmeyerek "tamam cihangir tamam indir o silahı hüma burda diyarbakırda şimdi indir silahı" dedi
Dubai
Hüma çizimleri yapacağı şirketin patronu ile görüşecekti oturduğu yöne doğru gelen kalabalığa baktı ayağa kalktı karşısına gelen adam ile şaşırdı "amar bey siz" dedi "türk mimar siz misiniz" dedi amar ikili birbirine tebessüm sundu oturup iş için konuşmaya başkadılar amar"oğlunuz nerde" dedi "sağolsun görevliler ilgileniyor toplantı sonuna kadar" dedi amara bi anada onca insanın içinde "babası nerde" dedi hüma tek kaşını kaldırarak "türkiyede" dedi amar anladım dercesine kafasını aşağı yukarı saldı toplantı kaldı yerden devam eti hüma çizimleri gösterdi önceki çizimlerin eksiklerini yeni fikirlerini anlatı yanlarına hızla gelen çalışan"afedersiniz hüma hanım oğlunuz bulamıyoruz" dedi hüma "ne" diye bağırdı hızla ayağa kalktı aynı şekilde amarda yanındaki duran adamlara dönerek "her yeri arayın" dedi hüma koşar adım ilerledi amar "bulacağız merak etmeyin " dedi hüma "o benim herşeyi ona bişey olursa " dedi amar "korkmayın bişey olmayacak" dedi oteli aramaya başladılar güvenlik kameralarında iki adamın zorla bir arabaya bindirdiğini gördüğü an hüma yere çöküp ağlamaya başaladı"kaçırdı oğlumu babası kesin kaçırdı" diye ağlayarak eline aldığı telefonu tuşladı..
🐟🐟🐟🐟🐟🐟🐟🐟🐟🐟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir bir kuşun öyksü
RomanceO senin çoçuğun dedi kadın... Adam öfke ile benim tek evladım var o da öldü kadın Bu günü unutma ağa ellerinde kendi çoçuğun kanı var sakın unutma diye bağırdı kadın ve yumdu gözlerini. Acımasız bir adam kendi çoçuğunu bile yok sayan kalbine zincir...