Yatağın sol tarafına döndü hüma karşısındaki manzara içini titreti küçük oğlu babasın kolarına sığınmış uyuyordu hüma hayal etmekten bile korktuğu manzarayı izledi içi titredi korktu yanmaktan korktu umut edip her şeyin güzel olacağın umut edip yıkılmaktan korktu acılara alışıktı hüma ama küçük oğlu için yandı tutuştu yüreği sığındı hayallerin kabusa dönemesinden korktu yakardı allaha "yarabbim beni değil evladım yakma" diye bildi
Hüma oğlun sevdiği omletten yapıyor bi yandanda sofrayı kuruyordu cihangirin sevdiği bol yumurtalı melemeni karıştırdı ilk kez aile sofrası olacaktı ilk kez huzurlu bir yemek yiyeceklerdi hüma çalan telefonu ile daldığı düşüncelerden sıyrıldı arayan patronu faruk beydi
"Alo hüma "
"Buyurun faruk bey "
"Hüma bu gün bursaya gitmen gerekiyor aldığımız fabrika ihalesin yer tesbiti yapılıp çizimleri başlanmalı"
"Tamamen aklımdan çıkmış faruk bey bu gün ofise uğrayacağım"
"Hüma öğleye uçak biletleri alındı geç kalma " deyip tlf kapatı
Hüma derin bir nefes aldın kapı ağzında hümayı dinleyen cihangir dişlerini sıkıyordu içinden öldüreceğim bu adamı şerefsiz ibne diye saydırıyordu hüma cihangir görünce panikle tebbessüm etti cihangirin tepkilerinden korkuyordu "uyanmışsın" dedi cihangir "evet" diye kısa bi cevap verdi hüma "istersen masaya geç bende ali asafa bakayım bu gün okula gitsin kaç gündür gitmiyor" dedi cihangir beli belirsiz başın saladıHüma yatakta uyuyan oğlunun yanına oturdu saçlarını okşadı yanağına bi öpücük konurdu "hadi yakışıklı oğlum uyan " dedi ali asaf "biyaz daha" dedi hüma ikinci bi öpücüğü bıraktı yanağına "en sevdiğin omleti yaptım ama" dedi ali asaf gözlerini açti çipil çipil annesine baktı "uyandım gülen omyet yicem" dedi hüma oğlunu kucağına aldı banyoda öne elini yüzünü yıkadı sonra oğlun elini tutarak mutfağın yolunu tutu... cihangir baş köşede oturmuş karısı ve oğlunu bekiliyordu ali asaf kapıdan girdi an "ditmedin mi" dedi hüma buruk bu ifadeyle "oğlum öyle denmez ayıp " dedi ali asaf ne diye bilirdi ki yıllardır görmediği bi adamı beklemiş küçücük yüreği hayaller kurmuş babası için ama cihangir o hayalleri yakmıştı yılmıştı küçücük kalbi baba sevgisi için atarken karşısındaki adama ne diye bilirdi
Hüma gülen surat yaptığı omleti oğlunun önüne koydu "yaşasın" dedi asaf yaptı melemeni kocasın önüne bıraktı ardından cihangir seslenmeden başı ile onayladı sessiz geçen kahvaltın ardından hüma cihangire dönerek "taşınıyoruz farkındayım ama işlerim biraz karıştı bu gün bursaya gitmem gerekiyor gidip bi saat içinde döneceğim ali asafta kreşe gider bu gün taşınma işini bi güncük ertelesek" dedi
Cihangir ser sesi ile "bursa işi ne alaka" dedi sabah tlf konuştuğunu duydu hümanın oysa "işle alakalı cihangir" dedi cihangir "kimle gideceksin" dedi hüma bu adama ne oluyor böyle diye geçirdi içinden "asistanım arzu ile büyük olası ofise gitmedim kaç gündür bilemiyorum " dedi cihangir " çalışma konusun taşınma işi bittikten sonra tekrar konuşacağız hüma" dedi itiraz kabul etmeyen sesi ile kahvaltı sakin şekilde devam eti kapın çalma sesi ile hüma ayağa kalktı cihangir tek kaşın kaldırıp "birini mi bekliyosun " dedi hüma "hayır" dedi cihangir ayaklandı "otur sen ben bakarım kimse sabah sabah" dedi hüma kocasını anlmayarak baktı cihangir kapıyı açtı karşısında şaşkınlıkla kendine bakan kardeşi ile karşılaştı "abi senin ne işin var burda" dedi cihangir tek kaşın kaldırıp "asıl senin ne işin var sabah sabah burda " dedi civan " yengem geldim çekilirsen içeri geçeyim "dedi cihangir bıkan sesi ile "geç bakayım " dedi ikili mutfağa ağır ağır adım ilerlediler civan "sen burda mı kaldın" dedi cihangir "bi sakıncası mı var" dedi civan "yoooo " dedi cihangir mutfağa girip yerine oturdu ardından civan girdi ali asaf "civan amçam geymiş oyey " dedi hüma ayağa kalkarak "kahvaltı etin mi " dedi civan " etmedim yenge" dedi "otur yengem çay koyayım " dedi civan "süper olur " dedi "civan bu gün işlerim uzaya bilir ali asafı sen alabilir misin" dedi civan " olur yenge alırım" dediği sırada cihangir çatalını masaya sertçe bıraktı "ben alırım civana gerek yok " dedi ali asaf "amçam alsın " dedi "asaf yemeğin ye senin baban benim " dedi civan "abi" dedi hüma neye uğradığını şaşırdı civana dönerek "yengem sen kahvaltın et bende asafın üstün değişim hazırlanıp çıkalım " dedi cihangire bir şey demek istemedi dese ne diye bilirdi kocası gibi bir adama ne dene bilirdi ki iki dakika insan olan sonra yine aynı şeyi yapan adama ne dene bilirdi asafın elinden tutup mutfaktan çıktı... cihangir civana gözlerini dikti "çok sık geliyor musun buraya" dedi civan" abi kafayı mı yedin sabah sabah" dedi cihangir kükredi " yedim ulan yedim" dedi civan "abi pes gerçekten pes yengeminde ali asafında canın sıkacak şeyler yapma bak " dedi masadan kalktı cihangir tek başına kaldığı basadan "kalkın amına koyayım teker teker siktir olup gidin " dedi o da masadan kalktı çıkış kapısına doğru yöneldi kapıyı çarpıp çıktı...Bir hüzün çöktü gözlerine...
Beğeni ve yorumlarını bekliyorum
120 beğeni 100 yorum
Arkadaşlar bildiğiniz kapak tasarım yapan yada yapabilecek olan bana ulaşabilir mi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir bir kuşun öyksü
RomanceO senin çoçuğun dedi kadın... Adam öfke ile benim tek evladım var o da öldü kadın Bu günü unutma ağa ellerinde kendi çoçuğun kanı var sakın unutma diye bağırdı kadın ve yumdu gözlerini. Acımasız bir adam kendi çoçuğunu bile yok sayan kalbine zincir...