20.bölüm

29.2K 1K 91
                                    

Hümanın anlatımı

Bütün toplantı boyunca gözleri ile beni öldüren adamı es geçmeye çalıştım şimdi ne olacaktı cihangirin bu sefer oğlumda benide incitmesine izin vermeyecektim faruk beyle şirketten çıktım ofise gelmeyeceğim işim çıktığını söyledim kreşe gidip oğlumu alacaktım civanı aradım aradım açmadı kreş geldiğimde ali asafın öğretmeni bu gün yine ağladığını arkadaşları ile oynamadığını sürekli içine kapandığını anlatı allahım ne yapacaktım ben nasıl hareket edecektim bana yol göster diye dual etim küçük oğlumu kreşten alıp çıktım

Küçük oğluma "bebeğim birlikte yemeğe gidelim mi?" diye sordum onuzlarını silkti küçük oğlumu alıp parka getirdim hadi anneciğim oynayalım dedim yine omuzlarını silkti annem üzülüyorum hadi anlat bana ne oldu küçük bebeğim burnu çekerek "eve didelim dayga geçtiyey menle" diye ağlıyor "anlat anneciğim bana " dedim "getiydim yesimlerde babam yok diye" dedi sıkıca sarıldım "tam bebeğim geçti anne hep yanında " diye bilmiştim küçük oğluma yol boyunca ikimizde ağlamıştık...

Küçük bebeğim uyumuş civandan her hangi bir haber gelmemiş cihangir bizi umursamıyordu neden önemsesinki dedim bu günü unutmaya çalıştım etrafı toplamaya başladım kapın çalması ile hızla kapıya ilerledim kapıyı açtığımda gördüğüm yüz ile yutkundum cihangir hızla içeri girdi kolumdan tutup beni içeri sürükledi hesap sorarcasına "anlat" dedi sinirle kollumu elinden kurtarmaya çalıştım "anlatıyım öyle mi cihangir bey neyi anlatıyım yukarda oğlumun ağlaya ağlaya uyuduğunu mu yoksa hiç değmeyecek bir adam için ağladığını mı" diye bağırdım cihangir beklemiyormuşçasına yüzüme şaşkınca baktı hırsımı alamıştım bağırmaya devam ettim televizyon ünitesinin üstündeki resimleri tek tek alıp eline tutulturdum " bak burda yeni diş çıkarıyordu , şunda bir yaşında sen gittikten sonra şuna ali baba dede dedirtmeye çalışırken şu resim işim vardı civana bırakmıştım civan mama yedirmeye çalışıyor geldiğinizde evi görmeliydi akan göz yaşlarımı silip bak bunda annen ile sen bizim hangi anımızdasın cihangir hangisinde asafın ilk ateşlendiğinde öyle korkmuştum ki İlk adımında yada ilk kelimesi hangisinde vardın cihangir ilk kelimesi baba biliyor musun nerden bileceksin sana baba demsin istemediğin çoçuğun ilk kelimesini yada baban çok çalışıyor oğlum dediğimden buyana kumbarasında para biriktiriyor babam veriyimde bir daha gitmesin uzağa diyen çoçuğumu anlatıyım söyle cihangir neyi anlatıyım " diye bağırdım o sırada cihangir hiç beklemediğim bişeyi yaptı yanıma geldi öyle sarıldı ki içine sokmak ister gibi "özür dilerim " diye mırıldandı sonra çekip gitti hep yaptığı gibi gitti...

Cihangirin gidişinin üstünden bir hafta geçmiş ne bir daha aramış nede gelmişti ertesi gün civan gelmişti abisin hiç konuşmadığın bişey yapmaz dedi bizimle kalmaya başladı ali asafaçok iyi gelmişti civa gelmesi kalması.... toplantı için sabah erken kalktım civan acelem var diyip kahvaltı yapmadan çıkmış ali asafı hazırladım kreşe bırakacaktım ordanda cihangir ile olan toplantı için direk geçecektim şirkete korkuyordum kreşe geldiğimde ali asafın öğretmeni rahatsızmış bu yüzden kreş yokmuş ne yapacaktım ali asafı bu sırada tlf çaldı faruk bey arıyordu "geliyorum faruk bey ancak oğlumun kreşinde sorun çıktı onun için.." diye lafımı bitirmeden" onuda getir " dedi ne yapacaktım şimdi...

Ali asafın elini tutup asansöre bindim küçük oğlum etrafı dikkatlice inceliyordu "anne kocaman" dedi "evet bebeğim" dedim gözlerim civanı arıyordu ama yoktu çıktığım kata karşımdan gelen sekreter kız "hoş geldiniz efendim sizi bekliyorlar" dedi "teşekkür ederim çok mu geç kaldım" dedim sekreter kız tüm samimiyeti ile gülümsedi "yok yeni başladılar " dedi dikkatlice oğluma baktı bize yol gösterdi toplantı odasından girdiğimiz an tüm gözler bize çevrildi "özür dilerim geç kaldım ancak oğlumun kreşinde bir problem çıktı" diyerek elimdeki malzemeleri masaya bıraktım arkadına saklanan oğluna ellerinden tutu toplantı odasının solunda bulunan koltuklar doğru ilerledi kendini izleyen gözleri es geçerek "anneciğim benim biraz işim var bura oturup beni bekler misin" diye sordum küçük oğlumuma gözleri benden çok babasındaydı kafasını onaylar şekilde salladı önce çantasını açtı içinden bir iki tane küçük araba ve resim defteri ile boyalarını çıkardım "afferim annenciğim sessiz sessiz oyna" deyip masaya gelidim "kusura bakmayın " dedim o sırada civan" beni niye aramadın" dedi civana bakıp " aniden olunca aklıma gelmedi" dedim masadakiler civana ve bana imayala baktı cihangir uyarı sesi "sema hanım çoçuğa meyve suyu ve yiyecek bir şeyler getirin bizde toplantıya başlayalım" dedi herkes üstündeki şaşkınlığı ile konuşma öneriler başladı çizim incelemesi devam ederken bir gözüm oğluma takıldı sakin sakin oynuyordu kimse varlığı ile rahatsız etmiyordu cihangire kaydı gözlerim sanki söylenlerden çok asafa bakıyordu... bebeğim sesi duyulunca herkesin kafası ona döndü "anne çiş geldi" dedi tebessüm ederek "bir dakikanızı alabilir miyim " diye sordum faruk bey "hüma bu ne kadar tatlı " dedi gülümseyerek sandalyeden kalktım sırada civan " güzelim sen işin ile ilgilen ben aslan çişe götürüm" dedi herkes bakışları imalını es geçtin armuzdaki ilişkiyi merak ediyorlar cihangirin ters bakışlarını es geçtim civan asafla odadan çıktan sonra leyla hanım yılan dilini yeniden çıkardı "civan beyle yakınsınız" dedi ima ile "evet yakınız " demekle yetindim inatla bu kadın gel beni yol diyordu "bu mevkiler gelmek zor" dedi ay bu kadın beni kendi ile karıştırıyor her halde "kendiniz iyi biliyor olabilirsiniz ama ben emeğimle geldim bu mevkilere " dedim tam konuşacağı sırada civan kucağında oğlum ile kıkırdayarak içeri girdi bebeğim babasın görünce hemen sustu civan sarıldı iyice civan oğlumu bırakıp yerine oturdu toplantı devam ediyordu cihangir biran sesini yüksekti "bu kadar küçük hatalar istemiyorum " diye o sırada asaf küçük ellerinden düşen bardak param parça oldu korku ile ağlamaya başladı "baba kızma" diye ağlamaya başladı yerimden nasıl kalkacağımı bilemedim o sırada cihangir çoktan kalkmış asafı kucağına almıştı "tam geçti kızmadım" diyordu asaf ise "baba kızma" diyordu cihangir "toplantı yarım saat ara verdim hüma odaya" dedi asafa sıkı sıkı sarılarak çıktı toplantı odasından arkalarından baka kaldım.

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin

⭐️ dokunun

Görüşlerinizi bildirin

Esir bir kuşun öyksüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin