"Karım nerde"
Selim zorla konuşarak
"Bilmiyorum patron" dedi
Cihangir selimin yakasına yapıştı
"Karım nerde"
"Ben bilmiyorum sadece aradığını duydum" diye bildi cihangir adamı kaldı yarden yumruklamaya devam eti "karım nerde" diye soraraktan indirdiği yumrukların hesabı yoktu amar cihangire yaklaşıp koluna dokundu
Dostum yeter ölcek şimdi dedi
Civan "sen düzelsen ne yazar" dedi
Cihangir civanın üstüne tekrar yürüdü "civan karımın yerini söyle" dedi civan histerik bir kahkaha atı "karın!!! Bi düşüneyim sanmıyorum cihangir ağama karın seni görmek isterse arar çağır " dedi amar civana yaklaşarak "dostum karısının yerini söyle sende adam perişan " dedi civan amara bakarak "amar abi bilmediğin şeyler var inan sende benim yerimde olsan karısını alır dünyanın öbür ucuna saklardır " dedi amar kaşlarını çatarak ikiliye baktı ama cihangir civanın yakasına yapıştı "lan pişmanım köpek gibi pişmanım söyle lan karımın oğlumun yerini dayana mıyorum ölüyorum lan çaresizlik nedir iliklerime kadar yaşıyorum kokuları gitti evimden lan her akşam oğlum oynadı diye kızdığım küçük tavşana sarılıp yatıyorum lan ben oğlumun kokusunu dokunuşlarını hissederim diye " dedi civan kararlı ses tonu ile "öldürsen bile beni söylemem " dedi ve çıktı ahşap kapıdan amar ve cihangir arkasında bıraktı...Amar arkadaşına bakarak "hadi gidelim" dedi cihangiri perişan haline baktı en son emre öldüğünde böyle bakıyordu cihangir perişan zifiri bir kuyun içinde gibi bakıyordu... yol boyu derin bir sessizlik vardı arabada ne cigangir konuşmuş nede amar sormuştu.
-Geldik dostum hadi in
-Amar evime gidip uyumak istiyorum
- olmaz içip kafa dağıtacağız
İkili mekana girdi atmışlı yaşlarında kırlaşmış saçları ile gelen adama bakarak "usat mekanı boşalt kimseyide alma" dedi amar
-peki beyim
Oturdukları masaya yaklaşan garson çoçuğa gülümsedi amar
- koçum donat masayı büyük eksik olmasın
-peki abi
Amarla cihangir geldikleri mekanın sessizliği ile içmeye devam ettiler ilk şişenin sonu geldiğinde hala ikilin ağzından tek kelime çıkmamıştı ikinci şişenin kapağını açan amar bardağı doldurup cihangirin yüzüne baktı
-anlat dostum
-anlatırsam karımı bulmama yardım etmesin
- sana söz veriyorum dostum karını bulmana yardım edeceğim
- pişmanlık tüm bedenimi ele geçirdi amar bi on dörtlüğü üstüme boşaltsalar bu kadar canım yanmazdı karım oğlumuda alıp gitti
- gittini anladık ama neden gitti üstelik civan neden onu senden saklıyor
Cihangir bardağı bir dikişte kafasına dikti amara bakarak bardağını doldurdu
- babam alıp gitti karımı
-ali ağa bildiğimiz ali ağa olan baban mı?
- evet amar bildiğimiz ali ağa olan babam sanki kaç tane babam var saçmalam istersen ilk şişeden sarhoş oldun deyip hissterik bir bakış fırlatı
- ali ağa kaidelere bağlı bir adam aşiret ne der diye düşünür eder
- torunu onun için dünyanın en değerli şeyli amar hele benim gibi bir babanın elinde çektiklerini düşünürsek kıymetlisini bir canavardan kurtardı
Amar hala şaşkınca bakıyordu
- cihangir anlat lan şu olayı başından beynim yandı
Cihangir tekrardan bardağı kafasına dikti ve mırıldandı "ayrılık acı bir şey" ve amara bakarak bir yudum aldı ve eli ile silme doldurduğu rakıyı gösterdi "insan derdine kadar koyarmış rakıyı dostum benim derdim taştı deyi verdi ve tüm olanları anlatmaya başladı
- amar ben onlarsız yaşamak istemiyorum ki ben zaten onlarsız yaşayamıyorumda elerini yumruk yapıp kalbin üstüne vurdu şurası acıyor be diyip ekledi hüma karım evlendikten bir ay sonra kaçtım diyarbakırdan ona kapılıyordum geçmişime ihanet etmek gibi geliyordu bana ben cihangir bir kadını dövdüm işkence edercesine yaraladım onu bana sığnışı bakışı o kadar etkileyiciydi ki dayanamadım kaçtım yumuşamaktan emreyi unutmaktan korktum delicesine bir öfkeye kapılıp onu hep yaraladım sonra aylar geçti öfkeme öfke eklemeye devam etim bi öğrendim hamile benden saklamış haklıydıda saklarken öyle bi tehdit etmiştim ki on sekizindeki kız ne yapsın saklamış işte ama ben az kalsın öfkem yüzünden oğlumu öldürüyordum ah dostum
- cihangir hiç bişey anlamıyorum sen karını dövdün oğlunu öldürüyordun sen bir kadına el kaldırmasın hel emreyi nasıl sevdiğini ben bilirim o ölünce ne hale geldiğini ben bilirim kendi çoçuğunu öldürmek diyip şaşkınca baktı
O sırda mekana giren civan ikiliye baktı konuşulanları az çok duydu
- amar abi telefonum sende kaldı onu alacaktım
amar civana bakarak eli ile masayı işaret eti
- gel otur koçum bana şu işi bi anlat inan ki ne oluyor ben anlamıyorum
Civan bir abisine bir amara baktı
- anlatsın işte abi ne yaptığını bizi nasıl bir vicdan yüküne soktuğunu anlatsın
Cihangir civana döndü
- gel anlat nasıl bir cani olduğumu gel anlat vur yüzüme diye haykırdı
Civan hiddetle masanın başına geldi anlatıyım öyle mi dedi
"Daha on sekizinde geldi o kız bizim eve herkese korkara çekinerek bakıyordu gözleri acı hiç eksik olmadı acı ile büyüdü bizim evimizde daha kendi çoçuktu kendi çoçuğunu büyüttü hem anne oldu hem baba oldu beş sende kırk yıl yaşlandı o kız" diye hiddetle bağırdıErkek adam ağlamaz lafı o kadar yanlıştı ki erkek adam ağlardı vicdanı olan her insan ağlardı cihangir o dağ gibi adam civanın her sözü ile içinde kopan fırtına gözlerine vurdu damlaları sel oldu amar olanları şaşkınca dinledi neler olduğunu civanın her sözünde eli yumruk halini aldı karşısındaki dostunu yaptıklarını kalbi kaldırmadı cihangir sert yumruğu geçirdi cihangir yere düşerken civan ikiliye baktı sadece amar cihangiri yumrukluyor cihangir ne kendini korumak adına ne de bir karşılık veriyordu amar hırsını aldığında cihangirin yanına oturdu "affettireceksin kendini o kıza çoçuğa etmedi mi ali ağaya civana yardım eder elimden geldiğince saklarım onları" dedi
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir bir kuşun öyksü
RomanceO senin çoçuğun dedi kadın... Adam öfke ile benim tek evladım var o da öldü kadın Bu günü unutma ağa ellerinde kendi çoçuğun kanı var sakın unutma diye bağırdı kadın ve yumdu gözlerini. Acımasız bir adam kendi çoçuğunu bile yok sayan kalbine zincir...