29. Bölüm

22.9K 961 183
                                    

Sevgi neydi ? Dedi
Ve ekledi...
Güvercinin döktüğü
Bir damala göz yaşı kadar,
Kelebeğin kozada güneşin doğuşunu
Beklediği kadar,
Seviyorum seni...
(Yazar)

Sevgi zor zanaatti kalp kimi zaman tanımadığı bir baba için ölmekti kimi Zamada yanı başındakine bir ömür hasretle bağlanmaktı.... cihangir hümaya aşık olmaktan kaçtı yıllar evel evladına baba olmamaktan korktu ölmüş oğluna ihanet etmekten kaçtı arkasında bıraktığı yaralı kalplerden habersiz kaçtı bulduğunda ise ne yapacağını bilemdi halada bilemiyor oğlunu korumak sevmek istiyor ve korkuyordu yine kayıp etmekten korkuyordu
Bilmiyor ki insam neyden korkarsa onla sınanırmış...

Cihangir ali asafı kucağına alarak çıktı okuldan arabasına doğru ilerledi korumanın açtı kapıdan içeri oğlunu koydu ali asaf şaşkınca babasına baktı "aytık büyük mü oldum" dedi cihangir kafa salamakla yetindi arabanın şoför koltuğuna geçerek yola koyuldu arada  dikiz aynasından küçük oğluna bakıyordu ne diyeceğini bilemedi "aç mısın" kelimesi döküldü onca kelimenin içinden ali asaf "köfte hamburger" dedi cihangir anlamadın der gibi baktı "civan amcam beni her almaya geldiğinde hamburger didiyoz ama annem biymiyo" dedi cihangir tebessüm ederek "ama sağlıksız aslan parçam" dedi ali asaf "azcık yiyoyum ki çok lezetli" dedi cihangir gülerek "tamam bakalım hamburger yiyelim ama anne duymasın sonra oğluma iyi bakamışsın der" dedi ali asaf gülerek kafasın saladı onayladı.
Araba büyük alışveriş merkezin önündeki otoparkta durdu cihangir kapıyı açıp indi arabadan arka kapıya doğru yöneldi ali asafın kapısın açıp inmesi için yardımcı oldu ali asaf "kemey takmadın hem koytukta yok ben o kaday büyük oldum mu" dedi cihangir kendi kendine kızarak "aslan parçam abi olacak ama daha o kadar büyümedi babası bazen unutuyor ama sen bana hatırlat olur mu aslanım" dedi ali asaf "tamam bu sefeylik annem demiyim yoksa sana çok kızay" dedi cihangir tebessüm ederek ali asafı kucağına alıp saçları arasına öpücük kondurdu alış veriş merkezine girdiler birlikte ali asaf "indiy beni" dedi cihangir "usulaca kucağımda dur bişey olur" dedi ali asaf "eyimi tut bebek miyim ben " dedi cihangir ali asafa bakarak " sen çok bilmiş küçük bi adamsın " dedi ali asaf kıkır kıkır güldü cihangir ali asafın elin tutarak yürüyen merdivenlere bindiler en üs kata çıktıklarında ali asaf " oyuncak seçilenden yiyelim" dedi cihangir kafasın sallayarak onayladı..,

Ali asaf önünde duran adama ve çoçuğa baktı sonra yanında duran adama cihangir ise pür dikkat ali asafı izliyordu cihangir "hadi seç bakayım" dedim ali asaf kırmız oyuncağı gösterdi "bi büyük menü birde çoçuk menüsü istiyoruz dört numaradaki oyuncakla birlikte" görevli kadın "başka bir isteğiniz" dedi o sırada ali asaf cihangiri çekiştirerek "koya yeyine poytakal suyu istiyoyum" dedi cihangir gülerek "küçük beyi duydunuz portakal suyu istiyormuş" dedi görevli kız "peki efendim" dedi

Elindeki tepsileri masaya koydu cihangir sonra sandalyeyi çekip ali asafı oturtu sonra kendiside yanına oturdu  ali asafın hamburgerin açtı portakal suyuna pipetini taktı "hadi bakalım küçük adam yemeye başla" dedi ali asaf "teşekkür edeyim efendim" dedi cihangir ne diyeceğini bilemedi baba demeyişine takılıp kalmıştı oysa ne diyeceğini bilmeden önündeki patates kızartmaları ile oynamaya başladı arada ali asafın ağzını siliyor ne diyeceğini bilmeden yutkundu sanki ali asaf bunu bekliyormuş gibi

"Biliyo musun" dedi ali asaf
"Neyi" dedi cihangir ali asafa bakarak
"Babalar ve çoçuklar başka ne yapar" dedi cihangir "bir sürü şey yapar" dedi
Ali asaf elindeki hamburgeri bırakarak "sen benim babam değil misin" dedi cihangir kaşlarını çatarak "saçmalama o nasıl laf" dedi ali asaf boynun hafif yana yatırarak cihangire baktı "canavaylar her geldiğinde ben çok koyktum ama bi gün gelip beni kuytayacaktın ama sen geldiğinde ben canavaylardan koykmayı bıyakıp senden koyktum" dedi cihangirin dudakları arasından iki kelime döküldü "oğlum ben" diye bildi ali asaf "sen beni sevmiyon mu" dedi cihangir ne diyeceğini bilmiyordu sadece karşısındaki çoçuğun saçlarına dokunarak "çok seviyorum oğlum " dedi ali asaf inatla "yayancı sevmiyosun hep kızıyosun benimle hiç oynamıyosun ayaba bilr süymedik " dedi cihangir ali asafın inatla ona sevmiyorum demesi ile ne yapacağını bilemedi bir yandanda kendini anlatmaya çalışıyor buda cihangiri sinir ediyordu en çok kendine kızıyordu " ali asaf hadi hamburgerin ye" dedi ali asaf "keşke babam sen olmasaydın" dedi cihangir için bu son damla oldu sinirle elini masaya vurarak "baban benim ben sen beni sevmesende benim " dedi bağırarak ali asaf ağlamaya başladı "civan amacam bana hiç kızmıyı sen kötüsün sevmiyorum seni" diye ağladı kücük eleri ile masadaki tepsi ittirdi yere düşen tepsi ile cihangir "ali asaf" diye yeniden bağırdı ali asaf ağlıyordu cihangir ali asafı kucağına almaya çalıştı ali asaf eleri ile ittirerek "dit dit sevmiyom seni" diye ağlıyor cihangir ise inatla "senin baban benim ben" diye daha sıkı sarılıyor ali asafı kucağına alıp ayağa kalktı hızlı adımlarla yürdü ali asafın ağlamaları cihangirin onu sıkı sıkı tutuşu ellerinden kayıp gitmesin diye çırpınışına şahit oldu cihangir dudaklarından tek dökülen kelime "senin baban benim civan değil sende annende benimsiniz benim" dedi

Süprizi bölüm erken atıyorum

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum

200 beğeni 100 yorum

Fikirlerinizi bekliyorum

Esir bir kuşun öyksüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin