5. Bölüm

31.9K 1K 34
                                    

Cihangir öfke ile merdivenleri hızlı hızlı çıkıyordu ancak bilmediği birşey vardı aklında kurdu planlar bir bir elinde patlayacağıydı ne demiş bir düşünür sen plan yaparken tanrı yukardan gülümsermiş işte tamda tanrı onlara gülümseyeceği andı cihangir bilmediği tanrı gülümsediğinde canı çok yanacaktı

Cihangir odadan içeri girdiği an hüma hızlıca ayağa kalktı ceketini çıkardı karşısınıdaki kadına doğru adımlarını hızlandırdı eli dua atıp hızlıca çekti cihangir önce duraksadı bu kadar güzel olmasın beklemiyordu küçük karısının uzun kumral saçları masmavi gözleri dolgun sudakları bembeyaz teni vardı her erkeği kendine köle edecek birde kokusu cihangir hızlıca yutkundu "şimdi olacak şey olmak zorunda hüma kendini buna hazırladın" dedi hüma yutkundu sadece kafasını yere eğdi cihangir sinirle cenesini tutup kaldırdı "bana cevap ver" dedi hüma naif bir ses tonuyla "hazırladım ağam" dedi cihangir memun bir ifade ile baktı

Hümadan...

Karşımdaki adamdan öyle çok korkuyordum ki ne yapacağım bilmiyordum sanki herşeye kızacak gibi duruyordu kendini hazırladın mı dediğinde utancımdan yerin dibine girecek gibiydim kalbim tekledi esmer teni kara kaşları kara gözleri ile ortalığı yakacak gibiydi bense küçük kız çoçuğu onun ateşinde yanıp kül olacağımı bilemedim ...

Yazardan

Cihangir yavaş yavaş karısına yaklaştı önce boynuna küçük küçük öpücükler kondurdu karısından yayılan kokuyu soludu bu koku sanki huzurdu adını koyamıyordu cihangir eli elbisenin kuşağına gitti ağır ağır açtı önce bir omzunu sonra diğer omzunu düşürdü karısın ellerini gömleğinin düğmelerine bıraktı ve mırıldan " küçük karım karşılık vermelisin" dedi hüma kocasının ona yaptığı gibi tek tek gömleğin düğmelerini açmaya başladı hümanın elbisesi yerile buluştu aynı şekilde cihangirin gömleğide karısın vücudun gördüğü an dudakları kıvrıldı çok güzeldi karısı ve fısıldadı cihangir "bu geceyi unutma karıcığım bu gece sana tek iyi davrandığım gece olacak "dedi cihangir karısın boynundan aşağı öperek indi beyaz sütyenden daşan göğüslerine kadar hüma dudaklarına birbirine bastıyordu inlemek için cihangir işin ustalıkla devam ediyordu özgürlüğüne kavuşan göğüslerinden aşağı indi ince göbeğine bir öpücük koydu ardından elleri karısın beyaz kilotuna gitti hüma daha fazla dayanamayarak "ağa yapma diye bilmişti" cihangir ise kafasını kaldırarak "güzelim kendini kasma bana bırak özgürce haykır adım sesin duymak istiyorum bu gece" dedi hüma cihangirin dediğine uyarak ellerini geri çekti usulca cihangir memun kalmış şekilde devam etti küçük iç çamaşırındanda kurtuldu aynı şekilde kendi üstündekilerde çıkardı huma yutkundu derince soludu cihangir karısının üstüne doğru uzandı ve sürtünmeye başladı karısı için ilkti ve ne kadar acımasız olursa olsun bir kadın ilkin özel olması gerektiğini bilecek kadarda iyidi... hümanın öpmekten kızarmış dudaklarına baktı sonra mavi gözlerine hazır mısın diye mırıldandı  hüma ise onaylarcasına başını saladı tek hamle karısın içine süzüldü hüma ise biranda acıyla cihangirin belin tutarak ah diye bilmişti cihangir karısın dudaklarına yapıştı tekrardan kiraz tatın aldığı dudakları bırakmak istemiyordu gel gitlerini hızlandırken hümanın inlemeleri odayı dolduruyordu  cihangir daha fazla dayanmayıp sona yaklaştığını anladı güzel karısı ile aynı anda boşaldıkları için dudakları yana kıvrıldı yatağın sağına bıraktı kendini biran zühreyi düşündü ailesin isteği ile evlenmişti onla esmer bir kadını zühre hümanın beyaz tenine inat bir evlat vermişti ona ancak hiç böyle bir an yaşmamıştı karısı ile  bu küçük kız onu baştan çıkarıyordu ama zühre oğlu emresi dünyadaki en değerli varlığına ihanet etmem diye mırıldandı cihangir bedenini bian öfke sardı bedeninin ele geçiren öfke ile yanında kıvrılmış karısına baktı öfke ile üstüne çıktı bacaklarına oturdu " sakın sakın hamile kalma senide onuda öldürüm" diye  bildi hüma kocasına sessizce dinledi "cevap ver lan bana" dedi hüma karşısındaki  adama baktı biraz önceki adam o muydu diye geçirdi aklında korkuyordu bütün bedenin korku ele geçiyordu cihangir ise karısın sessiz kalmasına deliriyordu sinirle tek hamlede karısın içine girdi hümanın çığlıkları odayı doldurdu gözlerinden yaşlar akmaya başladı cihangir ise tıransa girmiş şekilde cevap ver lan bama cevap ver diye gel gitlerini hızlandırıyor ve bağırıyordu hümanın ağlama sesleri odaya dolduruyordu cihangir tekrardan boşaldı sanki transtan çıkmış gibi yataktan kalktı eşyaların tek tek giydi ve odayı terk etti hüma ise yatakta aldığı cenin pozisyonu ile ağlamaya devam etti

Cihangir yıllardır ayak basmadığı odanın önüne geldi ceketin cebinden çıkardığı anahtarı ile kapıyı açtı içeri girdi gözleri buğulu şekilde tek tek oğlun eşyalarına dokundu emresine sanki yemin verircesine sen benim tek oğlumsun tek evladım senden başkası olmayacak sensin benim oğlum diye mırıldandı dolabı açtı oğlun en sevdiği tişhort  aldı eline yatağına uzandı kokusunu soldu ciğerlerine kadar çekti evladı yanındaymışçasına sardı küçük tişhortü ve yumdu gözlerini gecenin karanlığına....
  

Beğeni ve yorumlarınız bekliyorum

Esir bir kuşun öyksüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin