26. Bölüm

23.3K 918 82
                                    

Sarhoş ayıldığı yere kadar değil yıkıldı yere kadar gider aşkta böyledir hayal ettiğin yere kadar değil hayallerinin yıkıldı yere kadar gider işte böyleydi hümanın aşkıda cihangir onu yıktığı yere kadar gidecekti hep yıkmamışmıyıdı zaten ilker erkeği gözünü açıp gördüğü korukudan kalbini titreten adamdı cihangir ama ona aşkı tatıran kişiydi biliyordu hüma cihangir onu hiç sevmeyecek hep yakacak yıkacak ama insan kimi seveceğini bilemez ki cihangirin her dokunuşunda ilmek ilmek işledi içine hüma aşkı her seferinde virane oldu yine virane olacak biliyordu ama onu öpen dudaklara karşı koyamadı aklı olmaz dedi yapma dedi kalbi hüma iyileştir onu aşkın için kalbin için oğlun için dedi ve karşılık verdi kapının ağzında deli gibi öpüşen ikili soluk soluğa kalıp ayrıldı cihangir hümanın elinden tutup merdivenlere doğru ilerledi "hangi oda senin " diye fısıldadı hüma eli ile soldaki kapıyı gösterdi cihangir kapıyı açıp hümayı içeri çekti kapıyı kapattığı an yeniden hasret kaldığı dudaklardan öpmeye başladı sanki hayat kaynağı o dudaklar ayrılsa ölecekmiş gibi öptü "hüma" diye fısıldadı anlını anlına yasladı "karım" dedi şefkatle umutla hüma nutku tutulmuş gibi baktı her seferinde farklı bir kişiliğe bürünen adama baktı şefkatine baktı huzuruna baktı gölgesine sığınmak istedi kalbine girmek istedi "korkuyorum" döküldü dudaklarından cihangir sıkıca sarıldı "korkmalısın hüma korkma diyemem korkmalısın ama söz veriyorum " dediği an kapı çaldı "anne" dedi cihangir hümaya bakıp kapıyı açtı
Ali asaf karşında gördüğü babasına baktı arkasındaki annesine kafasını yana yatırıp anlamaya çalıştı küçük elerin açarak "siz ne yapıyonuz" dedi hüma gözlerini kocaman açarak "hiç bir şey yapmıyoruz oğlum" dedi yanakları kırmızı kırmızı oldu sanki annesine yakalanmış küçük çoçuk gibi kızardı yanağı cihangir ise karşısında onlara hesap soran oğluna bakarak "sen neden yatakta değilsin" dedi otoriter sesi ile ali asaf "şey ben koyktum camda biyi vaydı" dedi cihangir oğlu ile aynı hizaya gelebilmek için tek dizin yere koyarak eğildi koların açarak "gel bakalım küçük adam bakalım bakalım odanda kim varmış " dedi ali asaf koşar adım cihangirin kucağına sığındı cihangir hümaya dönerek "gülüm sen yat ben geliyorum bakalım aslanım odasında kim varmış" dedi hüma emin misin der gibi baktı cihangir "hadi" dedi hüma "tamam" dedi cihangir kucağında oğlu ile sağdaki kapıyı açıp girdi ışığı yaktı odaya baktı cama ilerledi "bak aslanım hiç bir şey yok " dedi ali asaf kafasını tamam anlamında saladı oyuncakla dolu odaya baktı cihangir oğlunu yatağa yatırdı arkasını döndü ali asaf "şey kuzum veyiy misin" dedi cihangir etrafa batı "nerde" dedi asaf eli ile peluş ayıcıkları gösterdi cihangir yanında duran kuzuyu alıp ali asafa uzatı saçların okşadı cihangir ilkkez bu kadar şefkatle yaklaşı oğluna saçları arasına bi öpücük kondurdu "hadi yum gözlerini" dedi ali asaf gözlerini yumdu cihangir yan taraftaki gece lambasını bastı rengarenk ışıkları odayı aydınlatı kapıyı kapatıp çıktı koridorda ilerleyip soldaki kapıyı açtı yatağın üstüne bırakılmış pijamalara baktı tek kaşını kaldırıp hümaya baktı "kimin bunlar" dedi ilkkez bağırmadan önce soruyordu cihangir hüma "senin için bıtaktım üstündekilerle rahat etmesin diye bıraktım " dedi cihangir kükrer vaziyete " kimin ama kimin senin evinde erkek kıyafeti ne arıyor lan" dedi hüma yutkundu "şey civanın burda kalıyordu biliyosun " dedi cihangir tamam dercesine kafasın saladı üstünü değişip yatağa girdi hümaya sarılıp fısıldadı "gözüm dönüyor konu sen olunca gözüm dönüyor şu kokun aklım kaybettiriyor" dedi boyunu öptü karısın kendine gönderdi öpmeye başladı elleri hümanın askılısın içine soktu çıplak belini okşuyordu tam o sırada kapıyı açmaya çalışan ve anne diye seslen ali asafın sesi ile ayrıldılar birbirinden cihangir kapıyı açtı kucağında kuzu ile ali asaf ağlamaklı gözleri ile "koyktum ben" dedi ali asafı kucağına aldı odasına doğru ilerleyeceği sırada ali asafa baktı boyunun bükmüş gitmek istemiyor gibi baktı mırıldandı "anlaşıldı küçük bey bu gün anne ve baba ile uyuyacaksın " dedi ali asaf babasın boynuna sarıldı yanağını öptü yatağın ordasında yerini aldı annesinde öpüp cihangirin kolunu tutup yumdu gözlerini cihangir hümaya bakarak "iyi geceler" dedi gülümseyerek...

İlkkez mutlu bir aile oldular ilkkez bir birlerine yuva oldular hala baba diyemeyen küçük asaf hala onlara yuva olmaktan korkan cihangir geceye yumdu gözlerini yarın belki onlara acı getirecek ama bu gece huzurla uyudular...

Beğeni ve yorumlarınız eksik etmeyin

Hikaye ile ilgili fikirleriniz bekliyorum

120 beğeni 90 yorum

Esir bir kuşun öyksüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin