Otuzuncu bölüme hoş geldiniz, 30. bölümü attıktan sonra kısa bir ara vermeyi planlıyordum. 31. bölümü diğer ayın ilk günü atacağım. Hepinizi öpüyorum.
#myboyhepiniziseviyorlütfenonaküfüretmeyinkth
29.BÖLÜM SONU
"Ayrıldık mı, Mirae?"
Tekrarlanan sorusuyla ellerimi kahve kupama götürdüm, Jimin de dahil olmak üzere bedenimde yoğunlaşan bakışlar bir mızrak misali ruhuma saplanırken yapabildiğim tek şey görmezden gelmekti.
"Susuyorsun."
Taehyung umutsuzca devam ettiğinde kısa bir bakış attım solgun yüzüne.
Çünkü bize en çok sessizlik yakışıyor, sevgilim.
Sessizliği kırmak isteyen isteği bastırdım çünkü sessizliği kırdığım anda başka bir şeyi daha kırmış olacaktım.
Kalbini.
İşte tam da o an anlamıştım, aşık olduğumu.
30(fuck it)
-siktir et-
"Derse girmem gerekiyor, pek vaktim yok."
Üzgün ifademi yüzümün her hücresine tesir etmesi umuduyla Jimin'e baktığım sırada Taehyung kafeteryanın ön kapısına yaslanmış, birkaç adım ötesindeki Jimin ile beni seyrediyordu.
Jimin sıkıntıyla nefesini üflediğinde omuzlarını düşürüp elini koluma yaslayıp destek verircesine sıktı.
"Nasıl bir taktik uyguluyorsun bilmiyorum ama, umarım işe yarar Mirae. Taehyung'un biraz alıngan olduğundan bahsetmiştim sana zaten, ona göre hareket et. Bunları aklında tut her zaman, tamam mı?"
Nasihatı son bulan Jimin endişeli gözlerle bana bakmaya devam ettiği sırada aklına sonradan gelen şeyle göz ucuyla arkasında bekleyen Taehyung'u yokladı. Başını kulağıma yaklaştırıp fısıltıyla konuşmaya başladı, bu hareketi ile Taehyung kaşlarını çatıp pür dikkat bizi izlemeye başlamıştı.
"O randevu saçmalığına da gideyim deme, Hoseok hyung çıldırmış olmalı."
Kaşlarımı çattıktan sonra gözlerimi Taehyung'dan ayırıp Jimin'e döndüm. Jimin gibi sesimi kısma gereği duymadan normal desibelle konuşmaya başladığımda Taehyung anında kulak kesilmiş, ağzımdan çıkacak olan her harfi algılayabilmek için başını eğip odaklanmıştı.
Neden kıvranmak ya da dolandırmak yerine açık açık özür dilerim diyemiyordun Kim Taehyung?
"Mantıklı bir açıklaması olmalı, eğer yoksa dediklerini aklımda bulundurum."
Jimin başını hafifçe salladıktan sonra arkasını dönüp Taehyung'un yanına gitti, bana hala Hoseok ile Taehyung'un neler konuştuğunu anlatmamış olması merakımı körüklese de sesimi çıkartmadan son kez bu ikiliye bakmıştım. Taehyung yanına gelen Jimin'e baktıktan sonra göz ucuyla bana bakmıştı fakat bu bakışma uzun sürmeden önüne dönüp yanındaki bedenle ilerlemeye başlamıştı.
Dersime yaklaşık 5 dakika kala güney cephesinde kalan amfime doğru yol aldım, bazı dersleri farklı binalarda verdiklerinden gezgin gibi tüm kampüsü dolaşmam gerekiyordu. Belki de seçtiğim seçmeli derslerin etkisindendi, bilemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V FOR MOONRISE • Kim Taehyung
FanfictionYazar notu: En az Taehyung'un sesi kadar derin bir hikaye. Okuyucu yaş sınırlaması +16 "Öldüğüm gün üç defa doğdum. Biri şeytandı, ikincisi bendim ve üçüncüsü sendin. " BAŞLAMA TARİHİ: 09.08.2020 BİTİŞ TARİHİ: (?) myboykth tarafından yazılmıştır.