Beşinci bölüme hoj geldiniz, galoş giyiniz çünkü içeriyi temiz tutmamız lazım pliz
4.BÖLÜMDE OLANLAR;
Nefesimin kesildiğini fark eder etmez kendimi ileriye doğru ittim, aşırı tepki verdiğimden ayağım taşlara takılmıştı. Hafifçe sektikten sonra yürümeye devam ettim, kokunun geçtiğine kanaat getirip soluklanmaya başladığımda elimi göğsüme yaslamış, hafifçe baskı uygulamasını sağlamıştım.
Zayıf bedenimin bir başka zayıflığı da buydu.
Kokulara duyarlıydım, kimsenin almadığı kokuları belki alabiliyor olabilirdim fakat yoğun kokulara dayanamıyordum.
Yere çömelmiş soluklanmaya devam ederken bir hışırtıyla başımı sola çevirmiştim, çevirdiğim anda karşıma çıkan bilindik su şişesiyle kaşlarımı çattım. Başımı kaldırdığımda ise beklenmedik bir yüzle karşılaşmıştım.
5 (LIE)
-yalan-
Karşımdaki eğlenir ifadesi ile çehreni süsleyen küstahla karşılaştığı anda solmuştu meraklı bakışlarım, yüzüm asılmış ve beklentiyle kıpıştırdığım gözlerimin önünde görmek istediğim bedenin olmaması gerçeğiyle yüzleşmenin sinir bozuculuğuyla gözlerimi kaaptmıştım. Kimi bekliyordum ki? Taehyung'u neden önümde, elini bana uzatmış bir biçimde görmek istemiştim? Sanki tanıdık olduğum bu sahneyi bir kez daha yaşamak istemiştim, ah can sıkıcı. Başımı eğmeme ramak kalmıştı ki kafamın hemen yanında duran su şişesini tekrardan salladı karşımdaki beden, bu hareketi düşüncelerimden sıyrılıp odağımı ona yoğunlaştırmama neden olmuştu.
"Al."
Gözlerimi devirip hafifçe yerde doğruldum ve ayağa kalktım, vereceği suyu kabul edeceğimi düşünmesi bile adımdan başka hiçbir şeyimi bilmediğine işaretti. Ben Kang Mirae'ydim, uzatılan ellerin ardında sakladıklar çıkar ilişkilerinin ortasında doğan bir çocuktum.
"Gerek yok, iyiliğini kendine sakla."
Dediğimde üzülmeyeceğini bildiğimden umursamadan bacaklarımdaki toz zerreciklerini temizledim, sertçe avuçlarımla dövdüğüm kot pantolonumu sonunda kirliliğinden bir parça da olsa kurtardığıma kanaat getirip doğruldum. Bu esnada Jungkook eğlenir sesine yansıyan üzüntüyle bana cevap vermişti.
"Kalbimi kırıyorsun Mirae-shi."
Ona cevap vermenin faydası yoktu, arka cebimdeki telefonumu çıkardıktan sonra saate baktım ve Youra her an için gelebileceğini fark ettim. Sonunda bu tatsız sohbeti noktayabilirdim.
"Jungkook, inan senle muhattap olmak canımı sıkıyor. Mümkünse benden 3 metre uzağa gidebilir misin?"
Bıkkınlıkla çıkan sesimle Jungkook'a doğru konuştuğumda alayla kahkaha atmış, gülüşünü durdurmak için eliyle ağzını kapatıp kaçamak bakışlarla bana bakmıştı, sanki bu söylediğime inanmak için kendini zorluyormuşçasına bir ifadeyle yüzüme baktıktan sonra elini ağzından çekti ve omzunu silkti.
"Neden bu kadar sinirlendin? Sana kendi dudaklarımın değdiği şişeyi vermedim diye mi?"
Dediğinde kafamı duvarlara sürterek kıvılcım çıkartmak, Jungkook'un kafasını da karpuz gibi patlatmak istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V FOR MOONRISE • Kim Taehyung
FanficYazar notu: En az Taehyung'un sesi kadar derin bir hikaye. Okuyucu yaş sınırlaması +16 "Öldüğüm gün üç defa doğdum. Biri şeytandı, ikincisi bendim ve üçüncüsü sendin. " BAŞLAMA TARİHİ: 09.08.2020 BİTİŞ TARİHİ: (?) myboykth tarafından yazılmıştır.