Sultan düşünceliydi...
Sultan : Songül ne diyecek bu işe? Sen daha yeni evlendin oğul! Kendine gel!
Songül : ana, ağam o kızı sever, ben ağam mutlu olursa mutlu olurum. Hem Eylül de maaşallah çok güzel kızdır...
Serkan : uzatmanın gereği yoktur zaten, ben nikah için gün aldım, hükümet nikahı yapacaz.
Sultan : hükümet nikahı mı? Hükümet nikahı nerden çıktı? Hangimiz hükümet nikahı ile evlendik? Bak Songül'e, Serhat'ım bile ona hükümet nikahı kıymadı, ki Songül bizim ailedendir, amcanın kızıydı. Sen ise gidecen, el kızına mı nikah kıyacan?
Serkan : ana...
Sultan : ana ana ana! Birine devlet nikahı kıyacaksan o da Songül olur, anladın?
Serkan : ben çoktan gün aldım ana
Sultan : el kızına hükümet nikahı kıymana rızam yoktur oğul. Bir gün gider boşanır sonra elimizde ne var ne yok hepsini alır. Ben bunca yıl topraklarımızı kaybetmemek için çabaladım, bir el kızının topraklarımızı bölmesine göz yumamam. Hükümet nikahı kıyacaksan Songül'e kıyarsın. Öbür türlüsüne rızam yoktur, istemiyorum o kızı.
Serkan : ben de bu kasabanın belediye başkanı, bu konağın ağası Serkansam, Eylül kızı gelinim yapacam ana. Son sözüm budur!
Sultan : peki... peki oğul... gider isteriz kızı, ama şunu bil ki, hükümet nikahını unut. Ben yaşadığım müddetçe buna asla izin vermem!
Serkan : düğün için hazırlıklara başlayın, hiç bir masraftan kaçınmayın...
Serkan ayaklanmıştı...
Sultan : nereye oğul?
Serkan : işlerim var ana, akşam geç gelirim
Serkan kaçar gibi evden çıkmıştı...
Selim hastanedeki odasında tek başına yatmaktan sıkılmıştı, yataktan kalkmak isterken Serkan içeri girdi...
Serkan : Selim! Naapıyorsun?
Selim : sıkıldım ağabey, çok sıkıldım, ne zaman çıkıcam ben burdan? İyiyim zaten, hadi gidelim artık
Serkan : daha yataktan tek başına kalkamıyorsun bile, anam seni böyle görünce anlamayacak mı? Hem sen şehre gittin, birkaç gün yoksun, anam böyle biliyor, o yüzden eve falan gidemezsin, burda kalacaksın, daha çabuk iyileşirsin hem
Selim : yapma ağabey, bir gün daha duramam burada
Serkan : duracan kardeşim, duracan ki bir an önce iyileşebil, bir an önce iyileş ki düğünüme gelebilecek enerjin olsun, hem bu senin de işine gelecek
Selim : düğün senin düğünün ağabey, benim bundan çıkarım ne olacak ki?
Serkan : o kızı bulmak istemiyor musun yoksa?
Selim'in gözleri parlamıştı adeta...
Selim : benim peri kızını mı? Hee, isterim de nasıl olacak o iş? Senin düğününle ne alakası var, onu anlamadım...
Serkan : tüm köy bizim düğüne gelecek, senin kız da gelir belki, tekrar konuşursun belki, kim olduğunu öğrenirsin, belli mi olur...
Selim : bak işte onu iyi dedin, ben bunu hiç düşünememiştim...peki ne zaman düğün?
Serkan : şuna bak, ağabeyinin ne zaman evleneceğini değil de, kızı ne zaman göreceğini düşünüyor!
Selim : onu da düşünüyorum da, de hele, ne zaman düğün?
Serkan : en kısa zamanda, anamlar hazırlıklara başladı bile
Selim : başladılar mı? Ne çabuk! İki gün evde değildim olanlara bak... Anam nasıl kabul etti?
Serkan : pek istekli değil ama başka çaresi mi var?
Selim : baya hükümet nikahı kıyacaksın ha? Bizim aşirette bir ilk herhalde...senden önce nerde görülmüş...
Serkan : hükümet nikahına anam razı değil, ama olacak, herşey sırayla hem... önce bir Eylül'e alışsın, gerisi gelir elbet...
Selim : seneye kalmadan da benim düğün...
Serkan : sen önce bir kızı bul da... belki bir sevdiği vardır?
Selim : abi, kalbime mi indireceksin sen? Hastayım ben, bana güzel şeyler söylemen lazım senin... yoktur sevdiği falan, yoktur.. sizinkinin ardından yaparız bizim düğünü de
Serkan : iyi tamam... seni hayallerinle yalnız bırakayım ben.. ama önce askerlik var, onu da hesaba kat
Serkan keyifliydi, Selim'in haline kahkaha attı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan Zamanı
ChickLitTöre mi büyük aşk mı? Aile mi sevgili mi? Bir tercih yapılsa hangisi seçilir?