Şikayet

306 28 23
                                    

Fazla geçmeden Selim gitmeye niyetlendi...

Selim : o zaman ben konaktakilere haber edeyim, Songül yengem çok merak ediyordu, en azından bilsin. İstediğiniz bir şey var mı?

Eylül : şey... aslında konaktan Serkan'a birkaç kıyafet getirir misin?

Selim : olur tabii...

Selim çıktığında Serkan üstüne başına baktı...

Serkan : çok mu kötü görünüyorum?

Eylül : hayır, yani her halinle yakışıklısın ama... üstündekiler çok giyilmiş gibi.. ben seni böyle görmeye alışkın değilim...

Serkan : konağa gidemedim, daha doğrusu o günden beri hastaneden çıkamadım...

Eylül : o kadarını anladım... konağa birlikte dönecez dedin anana, doğru mu hatırlıyorum?

Serkan : evet.. başka neler hatırlıyorsun bakalım? Başında durup sana hayallerimi anlattığımı da hatırlıyor musun?

Eylül : hayır ama o kadının geldiğini hatırlıyorum. Hande miydi neydi? Sesinden tanıdım...

Serkan kahkaha attı...

Serkan : evet Hande de geldi bir ara.. sen de işine geleni hatırlıyorsun bakıyorum da.. o kadar şey konuştum seninle, sen gittin Hande'yi hatırladın...

Eylül : ama senin işin varmış, öyle bir şeyler duydum. Gitsene Serkan, hem ben iyiyim, sana daha fazla engel olmak istemiyorum, gerekirse Songül de gelir, yanımda durur

Serkan : iş sonra da hallolur, şuan için önemli olan sensin benim için. Hande biraz abartıyor, öyle acil Ankara'ya gidelecek bir durum yok. Hem konakta işleri yoluna koymadan, sen de iyice iyileşmeden bir yere gitmem.

Eylül gülümsedi...

Eylül : şöyle güzel güzel konuşuyorsun ya, çok hoşuma gidiyor, biliyor musun?

Serkan : sana bakınca birden çıkıyor ağzımdan güzelim...

Eylül : Biliyor musun,  yavaş yavaş o beni üzdüğün zamanları telafi ediyor gibisin...

Serkan elini Eylül'ün yanağına bıraktı...

Serkan : zamanı geri alamam, büyük bir hata yaptığımı biliyorum, o günler için beni affetmeni de beklemiyorum. Sadece artık seni mutlu etmek istiyorum, iyi olmanı istiyorum...

Eylül : ediyorsun.. hem de çok... senden önce böyle bir sevdaya kapılacağımı asla düşünmezdim ben Serkan Karahanlı.. acı da çektim ama bana çok güzel mutluluklar da yaşattın...

Serkan tam bir şey diyecekken polis girdi içeri, Eylül'ü yaralanma olayı için sorgulayacaklardı...

Polis : iyi misiniz? Doktor onay verdi, eğer siz de konuşacak kadar iyi durumdaysanız olayla ilgili size birkaç soru sormak istiyoruz...

Eylül : tabii buyrun...

Polis : olayları hatırlıyor musunuz?

Eylül : evet... hatırlıyorum

Serkan hemen araya girdi...

Serkan : kusura bakmayın ama bunu şimdi yapmak zorunda mısınız? Karım daha yeni uyandı, en azından biraz dinlenseydi, öyle gelseydiniz...

Polis : biz işimizi yapıyoruz. Zaten çok sürmeyecek... hemen bir kaç soru sorup gidecez. En fazla on dakikanızı alır..

Serkan: anladım, tamam... buyrun...

Eylül: aslında hepsi bir kazaydı. İsteyerek olmadı. Zaten kim kendi kendini bile isteye yaralayabilir ki?

Serkan : ne?!

Serkan şok oldu... Eylül neler anlatıyordu böyle? Ne yapmaya çalışıyordu ki? Neden koruyordu Cemre'yi?

Eylül : eşimin silahını temizliyordum ben. Ama tabii daha önce elime silah almayan biri olarak çok da dikkatli değildim. Bir anda patlayıverdi, ben de ne olduğunu anlayamadım...

Polis : anladım... ben bunları not aldım. Başka bir şey olmadığına emin misiniz?

Eylül: evet, eminim...

Polis Serkan'a döndü...

Polis : Peki sizin silah ruhtasınız var mı?

Serkan : evet tabii ki var. Ama kullanmam hiç... Siz de araştırabilirsiniz ruhsatım var...

Polis : tamamdır, teşekkür ederiz. Geçmiş olsun... biz bir durum olursa sizinle tekrardan iletişime geçeriz

Polisler gittiğinde Serkan Eylül'ün yatağına oturdu, yaptığına anlam verememişti...

Serkan: Eylül, polislere neden yalan söyledin? Neden korudun ki Cemre'yi? Anlatsaydın her şeyi, cezasını çekseydi, çünkü o bunu haketti...

Eylül: doğruyu anlatmanın kimseye bir faydası yok Serkan. O hasta ve tedaviye ihtiyacı var hapse girmeye değil. Her şeyi çıkmaza sokmaya gerek yok, bırak o tedavisini olsun. Sen de sakın polislere başka bir şey anlatma, herkes böyle bilsin...

Serkan mecbur kafasını salladı... ama hiç de aklına yatmamıştı bu iş...

Hazan ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin