Bölüm 15

597 63 20
                                    

Taeyang'ın apar topar evimi terk edip kaçmasının üstünden bir hafta geçmişti. Bu kez rolleri değiştirmiştik ve onu bir yerlerde sıkıştırıp konuşmaya çalışan ben olmuştum. Tabii yanımda beni bir an yalnız bırakmayan arkadaşlarımla bu oldukça zordu. Zaten Taeyang beni her gördüğünde eskisi gibi dik dik bakmak yerine usulca yön değiştirip ortadan kayboluyordu. Birkaç gün önce beni yere devirip emirler yağdıran o Taeyang ile şimdi köşe bucak kaçan Taeyang'ı birbiriyle bağdaştıramıyordum bir türlü.

Sonunda böyle bir yere varamayacağımı anlayınca koridorda boş boş gezinen Taemin'i durdurdum. Kantinden elindeki çikolatasının paketini soymaya çalışan Jongdae beni Taemin'le görünce yanımıza gelmeden sınıfa geçti.

''Taemin senden bir şey isteyeceğim ama aramızda kalacak. Jongin bile bilmesin lütfen.''

Bunu onu meraklandırmıştı. Jongin'in arkasından ne işler çevirdiğimi öğrenmek istercesine yüzüme baktı.

''Nedir o?''

''Taeyang'ın numarası var mı sende?'' Ağzını açacakken araya girdim.

''Ama sebebini sorma.''

''Var. Evet. Ama ona sormadan vermem doğru olmaz Sehun.''

''Kötü bir şey yapmayacağım Taemin. Hem senin adını da vermem söz. Çok önemli inan bana. Yardımın lazım lütfen.''

En sevimli yüz ifademi takındım. Sonunda Taemin pes edip numarayı verdi bana. Hızlıca telefonuma kaydedip teşekkür ettim ona. Kimseye söylemeyeceğinin sözünü de aldıktan sonra sınıfa döndüm.

Taeyang'a yanımda kafasını sıraya koyup uyuklayan Jongin'e göz ata ata kısa bir mesaj yazdım.

Öğle arası okulun arkasına gel. Konuşmamız lazım. -Sehun.

Sonrasında onu biraz kışkırtmaya karar verdim. Taeyang'ı harekete geçirecek tek şey onu biraz öfkelendirmekti ve ben bunu nasıl yapacağımı biliyordum.

Gelmezsen Kristal'e ondan hoşlandığını söylerim. Nasıl olsa senin bunu yapacak cesaretin yok.

Beni büyük ihtimalle öldürecekti. Ama yine de bu meseleyi çözmek istiyordum. Taeyang'ın uzun zamandır bana karşı sergilediği bu öfkeli davranışların arkasında gerçekten de Kristal'e duyduğu sevgi mi vardı emin olmak zorundaydım.

Öğle arası gözleri bir şeyler çevirdiğimi hissetmiş gibi üzerimden ayrılmayan Baekhyun'u atlatmam hiç de kolay olmadı. En sonunda yanıma en kalın matematik test kitabımı alıp öğretmenler odasına yönelmem ile soru soracağımı düşünüp peşimi bırakmıştı. O sırada yanındaki Chanyeol'a sonradan teşekkür etmeyi aklıma not ettim. Hızlıca merdivenlerden inip kendimi okulun bahçesine attım. Neyse ki sınıflarımız ikinci kattaydı. Kaçmam kolay olmuştu.

Bahçenin arkasında biraz dolanmıştım ki Taeyang'ı orada bulmamla ona doğru ilerledim. Kuytuda kalmış duvarın köşesine sinmiş elindeki sigarayı içiyordu. Sigaradan nefret ettiğimden yüzümü buruşturdum. O da beni görünce henüz yarım olan sigarasını yere atıp ayağıyla çiğnedi. Bana doğru attığı birkaç öfkeli adımı tam önümde kesildi. Sigara kokusunu alabilecek kadar yakınımdaydı.

''Beni tehdit mi ediyorsun sen Oh Sehun? Buna cesaretin var mı gerçekten?''

''Ben sadece konuşmak istiyordum ve gelmeni sağlayacak başka bir şey gelmedi aklıma.'' Gitmek için hareketlenen bedenini kolunu tutarak engelledim.

''Benimle olan şu meseleni bitirmek istiyorum Taeyang. Senin bu konunun ne benimle ne de Jongin'le bir alakası var. Bizi bu duruma sokmaktan vazgeç.''

BFF FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin