BFF Faciası

Bölüm 46

Sıcaktan uyanacak gibi olmuştum. Ama uyanmadım. Yarım yamalak kalan bilincimle yanımdaki Jongin yüzünden böylesine sıcakladığım geldi aklıma. Belimdeki kollarından biraz sıyrılıp duvara yaslandım. Soğuk beton iyi gelmişti. Yüzümü iyice duvara yaklaştırdım. İnce geceliklerimin üstünde soğuğu yeterli miktarda hissedebiliyordum. Yeniden uykuya dalmamın üzerinden fazla geçmemişti ki bu kez yanımda bir hareketlilik hissettim. Biraz mırıldanıp yerimde kımıldadım. Ama biri yanımda beni sürekli ittiriyordu. Sonunda bir gürültü ardından da Jongin'in inleme sesi geldi. Ben hala uyumak istiyordum. Bu yüzden gözlerimi açmadım.

''Baekhyun ne yapıyorsun?''

Jongin beni uyandırmamak için sessizce fısıldadı. Sabah sabah yanıma yanaşan kişi Baekhyun'du demek. Jongin'i yere düşürdükten sonra yanıma uzandığını hissettim. Başını belime yasladı.

''Birazdan gelecek kuzenim olacak yaratık. Gelip burada uyuyayım dedim ben de. Kesin gelir gelmez uykumu bölmeye çalışır o pislik.''

Baekhyun da fısıldayarak karşılık verdi. Ben inlememek için kendimi zor tuttum. Çok uykum vardı ama uyumama kesinlikle izin vermiyorlardı.

''Ne diye aramıza giriyorsun peki? Başka yer mi yok! Girsene Suho Hyung'un odasına.'' Baekhyun arkamda biraz kımıldanıp kolunu belime attı.

''Bana ne! Ben HunHun'umla uyuyacağım. Sen git oraya.''

''Sıcaklayacak şimdi çek o elini.''

Jongin aniden söyleyince Baekhyun kendinden beklenen hareketi yapıp daha sıkı sarıldı bana. Uyanıp onu itecek kadar bile enerjim yoktu. Ama zaten buna da gerek kalmamıştı. Baekhyun'un elini zorla üzerimden çekti Jongin. Baekhyun aniden ayaklanınca sarsılan yatakla dayanamayıp gözlerimi araladım. Zorlukla açtığım gözlerimi ovuşturup onlara döndüm. Baekhyun'un arkası bana dönüktü. Yatakta oturmuş ellerini belinin iki yanına yerleştirmişti. Birazdan çemkirecekti büyük ihtimalle.

''Bana bak Kim Jongin. Bebeğimle aranı yapmak için sana yardım etmiş olabilirim ama Sehun'u benden uzak tutamazsın. Bunu aklına sok. Yoksa alıveririm elinden kalırsın öyle boş boş.''

Derin bir nefes alıp konuşacak kadar kendimi toparlamayı bekledim. İkisini de kovacaktım odadan.

''Hiç de bile alamazsın. Seviyormuş beni öyle dedi. Bensiz yaşayamazmış. Senden başkasına ihtiyacım yok Jongin dedi hatta.''

Ben demişim bunları. Jongin de duymuş. Gözlerimi devirdim. Jongin Baekhyun'la bir olmuş ilkokul seviyesinde bir kavga yapıyordu. Belki de uyanamamıştım daha.

''Kim demiş bunları. Sehun mu?''

Baekhyun alayla söyledi. Jongin'in ağzını açmasına fırsat vermeden Baekhyun'u yataktan aşağı ittirdim hızla. Dengesini son anda toparlayıp düşmekten kurtulmuştu ama bunu beklemediği için de yüksek sesli bir çığlık atmıştı.

Yanımdaki yastığı da alıp Jongin'in suratına fırlattım. Ama fazla yavaştım. Tüm gücümü kullanarak attığım yastığı havada yakaladı.

''Uyuyacağım. Defolun.''

Baekhyun hemen yanıma uzanıp Jongin'e döndü. ''Ben de uyuyacağım defol.''

Jongin gözlerini devirip beni şaşırtarak dışarı çıkınca yeniden uyku pozisyonu aldım. Gözlerimi kapatır kapatmaz uyumuştum yeniden. Ama yine uyandırılmam çok uzun sürmemişti.

''Kahvaltı hazırladım uyanın artık.''

Jongin kolumu dürterek söylediğinde sızlanarak açtım gözlerimi. Anlaşılan uyumama izin vermeyeceklerdi bu sabah. Uykumu açmak için oturur pozisyona geçip gözlerimi ovaladım. Baekhyun o sırada hala kendisini uyandırmaya çalışan Jongin'i duymazdan gelerek kafasını yastığın altına saklamakla meşguldü. Ben ikisini kavga halinde bırakarak Baekhyun'un üstünden emekleyerek geçtim. Önce tuvalete girdim. Sonrasında yüzümü iyice yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Odaya geri döndüğümde içeride kimseyi bulamamıştım. Uyuşuk hareketlerle odadan çıkıp aşağı indim.