''Bas gaza. Bas hadi Jongin. Kapı açıldı bak.''
Baekhyun arabada öne uzanıp Jongin'in kolunu sarsmaya başladı. Elleri Jongin'in üzerinde gözleri arkada kalan evlerinin kapısındaydı. Gerginlikle dudaklarını dişliyordu. Gören de azılı suçlulardan falan kaçtığımızı sanırdı. Ama Baekhyun'u bu hale sokan kuzeni Taehyung'dan başkası değildi. Söylediğine göre banyoya gitme numarasıyla kaçıp gelmişti yanımıza. Şimdi de delirmiş gibi davranıyordu.
Uçurum kenarına gidecektik. Hem de bu kez daha erken gidip ateş bile yakmayı planlıyorduk. Hava biraz soğuktu çünkü. Fakat bu kez ailelerden izin de almıştık. Jongin Min Sung amcanın arabasını kaçıramayacağımızı anlayınca kendi arabasını feda etmişti. Arabası Min Sung amcanın arabasına göre daha spor olduğu için daha küçüktü dolayısıyla. Hala bir lise öğrencisi olmasına rağmen lüks sayılabilecek bir arabaya sahipti. Buna bakılarak bile ailesinin Jongin'e hala maddi yardım sağladığını anlayabiliyordum. Ama bu konu hakkında düşünmeyi şimdilik ertelemiştim. Odaklandığım tek şey arabanın Jongin'in olması ve Jongin'in araba kullanmaktan hoşlanmasıydı. Bu yüzden bugün sürücü koltuğu ona aitti. Yan koltuk da bana kalmıştı. Ve arka koltukta arabaya koşarak gelip oturduğundan beri Jongin'i acele etmesi için darlayan Baekhyun vardı.
''Çıktı! Bas şu gaza.''
Attığı çığlıkla ben yüzümü buruşturup kulaklarımı kapatırken Jongin Baekhyun'u bu kadar süründürmenin yetmiş olduğunu düşünerek sonunda arabayı hareket ettirdi. Baekhyun arkada sevinçle el çırparken ben de istemsizce gülümsedim. Neşeli hallerini etrafına virüs gibi saçardı Baekhyun. Ama bu kısa kutlamasını çalan telefonu bozdu. Baekhyun oflayarak cebindeki telefonu çıkardı. Ön cebine koyduğu için koltukta öne doğru kayması gerekmişti. Sonunda aramayı cevaplarken yüzü düşmüştü.
''Efendim anne.''
Somurtmasının nedenini anladığım an kafamı camdan dışarı çıkardım. Yol kenarından akıp giden ağaçları ve sokak lambalarını izlemek hoşuma gidiyordu. Gece yürüyüşüne çıkan ve evlerine dönen birçok insan vardı.
''Hayır anne. Tatilimi arkadaşlarımla geçirmek istiyorum ve o bana engel oluyor... Onu yanımda istemiyorum... Hayır.''
Baekhyun kafasını sağa sola sallayarak annesine cevap vermekle meşguldü hala. Anlaşılan Bayan Byun arkada kalan Taehyung'un hesabını soruyordu. Baekhyun ailesinin kuzenini desteklemesinden daha da nefret ederdi. Taehyung'un geldiği bu birkaç gündür çoğunlukla bende olmasına rağmen evde olduğu kısacık süre içinde yan evden bağrışlar ve Baekhyun'un isyan sesleri yükseliyordu. Taehyung'un bu durumdan gizli bir zevk aldığını anladığım anda Baekhyun'u türlü bahanelerle yanıma çağırıp elimden geldiğince sakinleştirmeye çalışıyordum. Ama Taehyung ile Baekhyun'u başka başka yollar deneyerek yakınlaştırmaya çalışan Sun Yeon teyze bana asla yardımcı olmuyordu. Sürekli Taehyung'un yanında olup suçu sürekli Baekhyun'da araması da bizimkini delirtiyordu tabii.
''Taehyung bir bebek değil. Bensiz de idare edebilir. Ben onun oyun arkadaşı falan mıyım?''
Baekhyun konuşmasına devam ederken ben de dinlemek için bir şarkı seçmeye karar verdim. Jongin ya yola odaklanmış ya da bir şeylere dalmıştı. Gözleri bir noktada sabit kalmıştı çünkü.
''Jongin?'' diye seslendim dikkatini çekmek için.
Kafasını aniden bana çevirince onu korkuttuğumu anlamıştım. Anlaşılan kafası bir şeye takılmıştı.
''Müzik açacağım.''
Kendini toparladıktan sonra önce yola küçük bir bakış attı. Sonra yeniden bana dönüp gözlerini sıkıca yumup açtı. Beni onaylamak için dahi gözlerini üzerimde hissetmek içimi gıdıklamıştı. Küçük, mini minnacık bir hareketti ama göğüs kafesimde sol taraflar sıcacık kesilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BFF Faciası
FanfictionElim kalbimde konuştuğumu görse biri delirdi derdi herhalde. Ama delirmemiştim daha. Ya da belki delirmiştim. Kim bilir? Yüzümdeki gülümsemeyle birkaç tane yıldızla çevrelenmiş aya kaldırdım bakışlarımı. Cevabım hazırdı galiba. Ne olacaklarla do...