Bölüm 38

550 55 21
                                    

Birkaç gündür Jongdae'yi ikna etmeye çalışıyordum benimle kalması için. Biraz kafası dağılır diye. Annesiyle bu aralar ilişkileri pek iyi değil çünkü. Evde bile annesinin babasından bahsederken ona karşı yumuşak davranmaya devam etmesi Jongdae'yi deli ediyordu. Bu yüzden kavga dahi ettiklerini söylemişti. Jongdae'yi annesiyle kavga ederken düşünemiyordum bile. Bu yüzden gel bende kal diyordum. Ama asla kabul etmiyordu. Israrlarıma devam edince de inadımı kırmak için kardeşleriyle daha çok vakit geçirmek istediğini söyledi. Sustum hemen. Diyecek bir şey bırakmamıştı bana çünkü.

Ama yaz sıcağının iyice bastırdığı bu günde evde boş boş otururken anlamıştım ki bu ısrarlarımın sebebi biraz da kendi can sıkıntım. Her gün odama damlayan Baekhyun bile yaz tatilini Chanyeol'la harcadığı için vakit ayırmıyordu bana. Jongin'den de ben kaçıyordum.

Saçmalıyordum biliyorum. Ama gerçekten evine bile bakarken yüzüm kızarıyordu. Karşıma çıksa pat diye bayılabilirdim. Yıllarımı beraber geçirdiğim ve en yakın arkadaşım dediğim Jongin'le birkaç ay içinde bu duruma düşmemiz beni bazen dehşete düşürüyordu. Gerçekten. Neden kaçtığımı bile bilmiyordum üstelik. Bir gece ansızın aldığım karardan, onu sevdiğim düşüncesinden, aniden korkar olmuştum. Üstelik Jongin de ne hali varsa görsün demiyordu asla bana. Kedi köpek olmuştuk onunla.

Hatta bir hafta önce yüzüne kapı bile kapamıştım. Ama tüm suç Baekhyun'undu. Bahçede beni lafa tutmuştu. Sonrada aniden 'Jongin!' diye bağırıp deli gibi el sallamaya başlayınca panik olmuştum tabii. Utançtan asla Jongin'in yüzüne bakamayacağımı düşünüyordum. Arkama dönüp Jongin'in bize doğru ilerlediğini görünce de aklıma ilk gelen şeyi yaptım. Baekhyun'un bana ulaşmasına izin vermeden eve koşup kapıyı da pat diye kapatıverdim. Kapımı deli gibi yumruklayıp bağırmasını da duymazdan geldim.

Sonrasında Suho Hyung'a kaçmıştım. Ama Luna biraz meşguldü. O yüzden evde çok fazla gezinmemeye dikkat ediyordum. Bir süre sonra daha fazla orada kalıp onları rahatsız etmemeye karar verdim. İkisinin de beni bırakmaya pek niyetleri olmadığı için eve dönmem biraz zor olmuştu ama sonrasında yanıma Luna'nın benim için hazırlayacağı yemekleri de götürmeye söz verince izin alabilmiştim. Luna beni eve gönderirken birkaç akşamlık bana yetecek kadar yemek vermişti. En kısa zamanda yanıma gelip iyi beslendiğimden emin olacağını söyleyerek yollamıştı beni.

Birkaç günlük tatilden sonra sonunda eve dönebilmiştim. Ama sonunda böyle tek başıma koca evde kalakalmıştım. Üzerimde fazlasıyla üşengeç bir hal vardı. Üstelik hava mutfağa gitmeme engel olacak kadar boğucuydu. Yine de en azından soğuk bir soda almak için ayaklandım. Ama mutfakta beni bomboş bir dolap karşıladı. Ne zamandır alışverişe gitmediğim gerçeği yüzüme vururken derin bir iç çektim. Mecburen bir şeyler almak zorundaydım. Yoksa aç kalacaktım birkaç güne.

Üstümdeki şort ve tişörtü değiştirmeden sadece cüzdanımı ve cep telefonumu yanıma alıp dışarı çıktım. Güneş tam tepemdeyken bu birkaç dakikalık yol bile çok uzun gelmişti bana. Sıcaktan nefret ederdim. Çok soğuktan da nefret ederdim. En sevdiğim mevsim elbette ki sonbahardı. Herkesin melankolik diyerek nefret kustuğu, yağmurundan kaçındığı rengârenk mevsim sonbahar. Yağmuru sevmeyen deliydi bence.

Terlemeden markete ulaştığım için sevinirken hızla içeri girdim. İçerisi klimayla serinletiliyordu. Bir alışveriş sepeti alıp rafların arasına daldım. Zaten çok da fazla insan olmadığı için rahatça alışverişimi yapabiliyordum.

Sıcaktan canım pek bir şey istemiyordu aslında. Ama yine de akşam yemeklerinde kolay hazırlanacak yemekler yapmak için birkaç malzeme ve bolca hazır ramen aldım. Dondurma reyonunda bir aya yetecek kadar kutu kutu dondurmayı da sepete ekledikten sonra hepsini nasıl taşıyacağımı kara kara düşünerek kasaya geçtim. Kasiyer kız da benim gibi yazdan hoşlanmıyor olmalıydı. Her zamanki güler yüzünden eser yoktu bu kez. Hatta neredeyse somurtuyordu. Ama beni görünce nezaketen gülümseyiverdi. Ben de ona içtenlikle karşılık verdim. Herkesin tatil diye sızlanıp durduğu bu sıcak havalarda çalışan insanlar kesinlikle nezaketi hak ediyorlardı.

BFF FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin