Bölüm 19

565 63 15
                                    

Sabah okulda başımın etini yiyordu Baekhyun. Ne olduğunu noktası noktasına anlatmama rağmen cevabını benim de bilmediğim soruları sormaya da devam ediyordu.

''Bilmiyorum Baek. Yemin ederim bilmiyorum.''

''Ne diye yemin ediyorsun HunHun? İnanıyorum ben sana.''

Yalandı tabii. İnansa iki saattir ne konuşuyoruz biz burada?

''Tamam Baek ama gidelim hadi. Çektin getirdin beni bu daracık yere. Müdür görse onunla uğraşmak zorunda kalacağız bir de. ''

''Ne diye hesap verelim? Okul sınırları içinde oturuyoruz işte.''

Gözlerimi devirdim. O da zaten daha fazla uzatmadan ayaklandı. Çatıya çıkan merdivenlere getirmişti Baekhyun beni. Gizli gizli anlattım ben de ona her şeyi. Pek bir şey yoktu anlatacak aslında. Kısa da sürmüştü benim konuşmam ama sonra Baekhyun'un soruları bitmek bilmedi. Hayatımda ilk defa öğle arası kısa sürse de ders başlasa artık diye dua etmiştim.

''Eh gidelim bari. Zaten anlatmıyorsun bir şey.''

Önüme geçerek merdivenleri inmeye başladı. Arkasından da ben takip ediyordum onu. Bir yandan da etrafa bakıyordum. Müdür her an çıkıverebilirdi bir yerden.

''Ben değil Jongin anlatmadı bir şey. Ama düzeldi aramız işte. Çok da umurumda değil artık ne olduysa.''

''Ben merak ediyorum ama.''

Kendi katımıza gelmiştik bile. Ben sınıfa doğru ilerlerken Baekhyun beni aşağıya kantine doğru çekiştirdi.

''Çikolata alacağım sana Sehun içimden geldi. Hadi.''

Çikolataya hayır denmez. Ben de demedim tabii. Girdim Baekhyun'un koluna birlikte kantine girdik. O bize çikolata alırken ben de yanında durup etrafı inceledim. Masalar neredeyse doluydu. Herkes birileriyle bir şeyler konuşuyordu. Çıkan gürültüye dudak büzdüm. Baekhyun işini çabuk bitirse iyi olurdu.

Gözlerim masalar arasında dolaşırken birinde sabit kaldı. Taeyang yanında dört arkadaşıyla masadan gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Yanındaki arkadaşı masaya doğru eğilmiş kendisini ilgiyle dinleyen diğerlerine bakarak heyecanlı heyecanlı konuşurken Taeyang'ın ilgisi tamamen bendeydi. Bana her baktığındaki soğukluk yoktu bu kez bakışlarında. Kristal ile aralarında sonradan bir şeylerin geçip geçmediğini merak ettim aniden. Selam verip vermemek arasında kalmışken koluma dokunan Baekhyun'la kendime gelip ona döndüm. Baekhyun'un gözleri benim az önce baktığım yere kaydı.

''Ne oldu Sehun? Yine bir şey mi yaptı bu sana?''

Aniden korumacı hallerine bürünürken bu kez koluna girip onu kantinin dışına doğru çekiştiren ben oldum.

''Yok bir şey Baekhyun. Dalmışım öyle. Yapmadı hiçbir şey falan. Akıllı uslu duruyor bu aralar.''

Elindeki çikolataların birini bana uzatırken şüpheyle kıstığı gözlerini yüzüme çevirdi. ''İnanayım mı Sehun?''

''İnan tabii. İnanmayıp ne yapacaksın hem?''

Demedi bir şey. Biz yeniden sınıfın bulunduğu koridora girerken önümüze bir beden atladı. Benim ellerim kalbime çıkarken Baekhyun tiz bir çığlık attı.

''Yoongi! Öldürüyordun az daha bizi.'' sitemle söyledim.

Heyecanlı yüzü birazcık sönüp yüzü aşağıya düştü. Utanmıştı galiba. 

''Özür dilerim. Ama seni görünce selam vermek istedim. Bir de...'' 

''Ama ne diye atlıyorsun ki birden önümüze? Ödüm koptu.''

BFF FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin