Sabah depresif bir güne uyanmam şaşırtıcı değildi. Gözlerimin yeniden kapanmak istemesi falan. Hiç şaşırmamıştım. Ya da Jongin'in yanımda olmaması. Bu da şaşırtıcı değildi. Belki biraz, biraz şaşırmıştım. Yanında kalacağım deyip sabahında yataktaki yerini boş ve soğuk bulunca çok azıcık şaşırmıştım. Ama uykumdan ayılıp kendime gelince geçmişti. 'Saçmalama Sehun' demiştim hatta kendime. Sen üz çocuğu kır bir de yanında mı kalsın? Saçmalama.
Yine de üzülmüştüm işte. Kırılmıştım biraz. Kendime kızmış Jongin'e kırılmıştım. Sabah uyanır uyanmaz battaniyeyi yüzüme çekip karanlık bir köşeye sığınmam bu yüzdendi yani. Kızgınlığımdandı. Kırgınlığımdandı.
Yataktan kalkacak gücü biraz geç bulmuştum kendimde bu yüzden. Ellerimi ve yüzümü yıkamak için banyoya attığım küçük adımlar da güçsüzlüğümü gözleri önüne seriyordu işte.
Banyoda yüzümü yıkarken aynada bakıştığım yansımam da çökük görünüyordu. Hissettiğim gibi görünüyordum yani. Gözlerim kırmızı kırmızıydı mesela. Ağlamamıştım ama şişip kızarmışlardı. Yüzüm bembeyaz kesilmişti. Hasta değildim oysaki. Saçlarım birbirine girmişti. Öylece bıraktım onları. Bir köşeye çekilip kalkmayacaktım zaten, düzgün görünmelerinin bana bir faydası olmayacaktı.
Yüzümü ve ellerimi yıkayıp çıktım banyodan. Kahvaltı yapmam gerekiyordu ama hiç iştahım yoktu. Yine de mutfağa inip kendime yarım kâse gevrek hazırladım. Bir iki kaşık ancak yiyebildim. Midem bulanıyordu.
Boş boş oturdum bir süre masada. Başım ağrıyordu. Az da olsa bir şeyler yediğim için bir ağrıkesici içmekte tereddüt etmedim. Mutfaktan çıkmadan önce bir paket cips, bir şişe soda aldım yanıma. Birkaç paket çikolata da ekledim yanlarına.
Sabah sabah yenecek şeyler değildi. Suho Hyung duysa fena kızardı aslında ama başka bir şey yiyesim de yoktu. Kafamı dağıtmak için biraz televizyon izleyecektim. Belki bir kitap okurdum. Bir planım yoktu sonuçta.
Elime doldurduğum abur cuburlarla salona geçtim. Elimdekileri yanıma bırakıp kanepeye oturdum. Derin bir nefes aldım öncesinde. Dünü düşünmemek için beynimi söküp atasım vardı. Bir yanım aptalsın diye bağırırken diğer yanım hala sığındığı o karanlık köşeden bana 'yapmamız gereken en iyi şey buydu' diye fısıldıyordu.
Ağrıkesici bir işe yaramıyordu. Başım gerçekten patlayacak gibi ağrıyordu. Parmaklarımı şakaklarıma bastırıp sertçe ovdum bir süre. Hiçbir faydası olmamıştı. Kumandayı aldım elime. Televizyonu açıp en azından bir sesin salona dolmasını sağladım. Sessizlik beni daha beter geriyordu.
Ekranda oynayan reklamlara bakıp çikolata paketlerinden birini aldım elime. Yavaşça açıp küçük bir parça attım ağzıma.
''Aptalsın sen Sehun.''
Ağzım beynimde yankılanan cümleyi seslendirirken gözlerimi kapadım sıkıca. Emin olduğum tek şey buydu herhalde. Ağzıma dolan şekerli tat bile mutlu edemiyordu beni. Azıcık yediğim çikolatanın paketini dikkatle etrafına sarıp sehpanın üstüne bıraktım. Arkama yaslanıp televizyona diktim bakışlarımı.
İzlemiyordum kesinlikle. Kafam dağılır belki diye açmıştım ama izlediğim yoktu hiç. Boş boş bakıyordum işte ekrana. Kafam çatlayacak gibi olana kadar düşündüm. Suçladım kendimi. Dövesim geldi kendimi, çığlık atasım geldi ama yapmadım hiçbir şey.
'Madem bu kadar pişman olacaktın ne diye esmere evet demedin?' diye bir ton kızdım kendime. Ama kalkıp kapısına da dayanamadım Jongin'in. Kendimle çelişip durdum saatlerce. Baekhyun merdivenlerden pıtı pıtı inip beni kanepede sere serpe uzanmış bulana kadar beynime eziyet ettim. Ama Baekhyun'u görür görmez toparlanayım dedim. Görmesin beni böyle. Baekhyun bizden birini bitmiş görünce kendisi daha beter oluyordu. O yüzden kalkayım istedim uzandığım yerden ama kalkamadım. Bedenim tüm enerjisini yitirmiş gibiydi. Elimi bile kaldıramadım. Baekhyun yanıma çöküp elini yanağıma yerleştirene kadar onu izledim sessizce.
![](https://img.wattpad.com/cover/183794420-288-k613872.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BFF Faciası
FanfictionElim kalbimde konuştuğumu görse biri delirdi derdi herhalde. Ama delirmemiştim daha. Ya da belki delirmiştim. Kim bilir? Yüzümdeki gülümsemeyle birkaç tane yıldızla çevrelenmiş aya kaldırdım bakışlarımı. Cevabım hazırdı galiba. Ne olacaklarla do...