Biri beni uyandırmaya çalışıyordu bugün izin günüm olduğu için erkenden uyanmak gibi bir niyetim yok.Odama gelip beni uyandırmaya çalışan iki kişi olabilir ya ızzy yada jace başka kimse odama girmeye cesaret edemez.
"Git başımdan biraz daha uyumak istiyorum" diyip o kişiyi kovmaya çalıştım ama pek gitmeye niyeti yok gibiydi en sonunda sinirlenip ani bir hareket ile o kişinin omuzlarından tutup yatağa yatırdım üstüne çıkıp "sana defolup gitmeni söylememiş miydim" diyip yüzüne baktım o kişi ne ızzydı ne jace o kişi magnustu.
Ben onu omuzlarından tutup yatağa yatırıp üstüne çıkmıştım ikimiz belli bir süre birbirimize öylece bakıp durduk en sonunda onun üstünden kalkıp
"kusura bakma seni ızzy yada jace sandım sen olduğunu bilsem öyle davranmazdım canını yaktım mi"diyebilmiştim.
"Hayır Alexander canımı yakmadın bende sana kahvaltı getirmek istemiştim" diyip getirdiği tepsiyi bana gösterdi.
"seni izin gününde rahatsız ettiysem sen kusura bakma hemen çıkıyorum ben, sen uyumaya devam et" diyip yataktan kalkacağı zaman onu bileğinden tutup
"gitme kal kahvaltı yapalım" dedim.
"Erken kalkmayı sevmediğini bilmiyordum seni bir daha rahatsız etmem" demişti kırık ses tonuyla.
"Eğer sen her sabah kahvaltı getireceksen ben her sabah erken kalmaya razıyım" diyip o beğendiği gülümsememi ona göndermiştim kırkınlığı geçmiş gibiydi
"ciddi misin"diye sordu.
"Magnus sen de ne var bilmiyor ama bişey beni sana geçiyor gözlerim seni görmek istiyorum kulaklarım sesini duymak istiyor galiba ben senden hoşlanıyorum ne zaman bu hale geldim bilmiyorum bana ne yaptın bilmiyorum"diyip
onun yüzünü izlemeye başladım söylediklerim karşısında şaşırmıştı yüzünden başka bişey anlayamıyordum.
İçimden onu öpmek geçti öyle de yaptım onu öpmeye başladım bana karşılık vermiyordu ve bir anda beni itti.
"bu yanlış Alexander ben sana göre değilim" diyip gitmeye çalıştığında
"ne demek istedin, ne demek ben sana göre değilim , bir aşağı dünyalı olduğun için mi?"
Buruk ve kırık bir şekilde " hayır Alexander hayır, ben sana göre değilim çünkü" diyip yine ilk günlerdeki gibi başını öne eğmişti
"biliyorsun ben iyi biri değilim be..b.. ben k..kir...kirliyim neden benim gibi birisini isteyesin ki" demişti bunu derken göz yaşlarını serbest bıraktı.
O zaman ne demek istediğini anlamıştım ona tecavüz etmişlerdi onu kaçıran o pislikler ona dokunmuşlardı ne kadar çok sinirlensem bile bunu ona belli etmemeliydim elimi çenesine koyup kafasını kaldırdım diğer elimlede göz yaşlarını sildim.
"bunda senin suçun yok magnus sen bu dünyada gördüğüm en temiz, en saf ve en narin kişinin senin suçun yok, sakın böyle düşünme" diyip ona sıkıca sarıldım başını omzuma koydu bu sefer orda ağlamaya devam etti.
Onu ağlarken görmeye dayanamıyorum artık, mutlu olsun sürekli gülsün istiyorum magnus bunu hakediyor bence.
Onu kucağıma alıp yatağa taşıdım bende yanına yattım onu biraz kendime çekip omzuma yatmasını sağladım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordu sakinleşmesi için saçlarını okşayıp öpücükler bırakıyordum bir süre sonra nefesi düzene girdi ağlamıyordu artık, omzumda yattığı için yüzünü göremiyordum ama uyuya kaldığını belliydi. Ağlamak onu yormuştu.
Onunla birlik bende gözlerimi yumdum saçlarını koklayarak, kokusunu içime seçerek daha rahat uyuyacaktım.
Gözlerimi açtığımda o hale uyuyordu, yeteri kadar güzel değilmiş gibi uyurken daha da güzeldi, masumdu, melek gibiydi. Kedimi geri çekip yüzünü izlemeye başladım yüzünün her santimini izleyip hafızama kaydettim.
Onu uyandırmak istemiyordum ama kendime de hakim olamayıp o güzel dudaklarına sakince, çok hafif ve yumuşak bir öpücük kondurdum. Her şeyi gibi dudaklarının tadı da mükemmeldi. Onları öpmeye doyamayacağımı şimdiden anladım.
Gözlerini kırpıştırmaya başladı elleri ile gözlerini ovup yavaşça açtı yüzümde kocaman bir gülümseme ile " Günaydın " dedim.
Bana biraz daha sokulup kafasını omzuma gömdü derin bir nefes alıp kokumu içine seçti bu biraz huylanmama neden olmuştu "Uyanmak istemiyorum burda yatmak çok güzel hiç bu kadar rahat uyumamıştım" dedi.
"Burda, hep omzumda yatabilirsin magnus"
" Bunda emin misin? Senin üzülmeni istemem. Ailen karşı çıkabilir ızzy, jace, clary istemeye bilir sen enstitü liderisin bense güçlerini bile kullanamayan bir aşağı dünyalı senin yanında hiç değerim yok"
" Sakin bir daha değersiz olduğunu söyleme sen benim için çok değerlisin magnus, en pahalı en değerli mücevherlerden daha değerlisin benim için. Seni hiç bir şeye değişmem. Izzy, jace ve clary yi dert etme onlar benim mutlu olmamı ister ve ben seninle mutluyum"
" Sen daha çok değerlesin benim için. Senin sayende yeniden yaşıyorum, nefes alabiliyorum ve özgürüm hepsi senin sayende. Sana olan borçumu nasıl ödeyebilirim bilmiyorum."
" Bana bir borçun yok ama illa bişeyler vermek istiyorum dersen sevgini, aşkını ve kalbini bana verebilirsin."
" Onlar seni gördüğüm günden beri senin zaten Alexander "
" Beni gördüğün günden beri mi? Hiç belli etmiyorsun Magnus"
Yüzü kızarmaya başladı ona daha sıkı sarılıp " hadi artık kalkalım kahvaltı yapalım açlıktan ölüyorum yoksa seni yerim" diyerek boynuna öpücükler kondurmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALEC - Onunla yeniden doğmak ❤️
FanfictionBen ölmüştüm... yaşıyor sayılmazdım sonra karşıma o çıktı karanlıklarıma güneş gibi doğdu onunla yeniden yaşamaya nefes almaya başladım. Ben onunla yeniden doğdum...