Etraflarında bir sürü iblis belirmeye başlamıştı.
Alec, Magnus'u arkasında saklamaya çalıştı. Ok ve yayını yanına almasa da melek bıçağı yanındaydı yinede bu kadar iblisle tek başına savaşamazdı. Düşündüğü şey kendisi değildi Magnus'u düşünüyordu.
Magnus ise çok korkmuş, Alec'ın kollarını sımsıkı tutmaya başlamıştı. Alec, Magnus'u canı pahasına korumalıydı çünkü ona söz verdi o yaşadığı sürece Magnus bir daha acı çekmeyecekti. Hemen jace e ateş mesajı gönderdi. Alec içinden çabuk gelmeleri için dua etmişti.
Magnus bu anı daha önce defalarca yaşamıştı. Bu iblisler onu, Raphael'i ve Ragnor'ı bir süre her yerde aramışlar ve sonunda bulup Ragnor'ı öldürmüş, Raphael'i ağır yaralamış ve kendinisi kaçırmışlardı sonrası ise karanlık...
Yine aynı şeyleri yaşayacağı için değilde Alexander e bişey olacak diye korkmaya başlamıştı. Bu seferde ondan Alexander'ını güneşini almaya çalışacaklardı. Korkudan titremeye başlayıp Alec'e daha da sıkı tutunmaya çalıştı onu kaybetmek istemiyordu.
İblisler saldırmaya başlamıştı, Alec karşılık veriyordu hatta neredeyse yarısını öldürmüştü bile ama o öldürdükçe yenileri gelmeye başlıyordu. Umudunu kaybetmek istemiyordu ama işi çok zor.
İblisler artık Alec'le baş edemeyeceklerini anladıklarında Magnus'a saldırmaya başladılar. Magnus çığlık attığında Alec'ın dikkatı dağılmıştı. Magnus'u kurtarmak için bir adım attığı andan karnında keskin bir acı hissetti, sıcak bir acı, derin ve sık sık nefes almaya başlamıştı yine de Magnus'u onlara bıracak değildi. Bir hamle daha yapmak istediğimde ikinci bir darbe gelmişti.
Yavaş yavaş başı dönüyordu, adım atacak hali kalmamıştı Alec'ın. Bir adım atıp Magnus'un yanına gitmek istesede olmadı ve yere yığıldı ağzından kanlar geliyordu, yere düştüğü anda karnını tuttu çok fazla kan vardı.
Magnus, Alec'ın yanına koşmak istesede yapamadı iblisler onu tutup götürmeye başlamışlardı bile.
Alec, Magnus'a son kez bakmak için kafasını kaldırdığında, Magnus'u yerde sürükleyerek götürdüklerini gördü. Aynı anda Magnus da Alec e bakmaya çalışmıştı ve gözleri kesişti.
Magnus çoktan ağlamaya başlamıştı. Alec, Magnus'a özür dilerim seni koruyamadım, seni seviyorum Magnus unutma bunu sakin unutma diye fısıldadı ve gözünden bir damla yaş akmıştı.
Magnus, Alec'ı o halde gördüğünde içinde bu zamana kadar hiç hissetmediği bir güç hissetmişti. Sanki içinde volkanlar patlıyor gibiydi her bir hücresinin alev aldığını hissediyordu ve alevlere hakim olamayıp o ateşi bilmeden ve farketmeden dışara yansıttı. Elinin tek bir hareketiyle oluşturduğu ateş bütün iblislerin yanmasına neden olup hepsini öldürmüştü. Magnus buna çok şaşırsada fazla önemsemeyip hemen Alec'in yanına koştu.
Alec fazla kan kaybetmişti onu iyileştirmeliydi. Bunu daha önce hiç yapmamış olsada deneyebilirdi iç güdüsel olarak ellerini kanayan yerlerinin üzerinde gezdirmeye başladı. Alec'in yaraları saniyeler için iyileşmeye başlamıştı. Diğer büyücülerin aksına Magnus, hiç acı hissettirmeden ve çok hızlı bir şekilde Alec'i iyileştirdi.
Alec'de olanları hayret ve şaşkınlıkla izliyordu. Magnus'un az önce yaptığı şeyler neredeyse imkansızdı sadece bir tek hareketiyle bütün iblisleri yakıp yok etmiş ve hiç acı çektirmeden saniyeler içinde, çok hızlı olarak iyileşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALEC - Onunla yeniden doğmak ❤️
FanfictionBen ölmüştüm... yaşıyor sayılmazdım sonra karşıma o çıktı karanlıklarıma güneş gibi doğdu onunla yeniden yaşamaya nefes almaya başladım. Ben onunla yeniden doğdum...