" Hadi Magnus gidelim."Magnus az önce duyduğu şeyi daha sindirememiş ve şaşkındı. Alexander'ı ona evlenmekten söz etmişti, Alexander ile evlenmek işte hayatta bunun karşılığı yoktu, bunu hiç bir cümle ile anlatamazdı. Alexander ile evlenmek tarif edilemez bir mutluluktu Magnus için.
"Sen az önce düğünümüzde mi dedin bana mı öyle geldi Alexander"
Alec, Magnus'a yaklaşarak ellerini tutup alınlarını birleştirdi.
" Evet düğünümüz dedim, evlenmekten söz ettim."
"Sen benimle evlenmek mi istiyorsun?"
" Tabi seninle evlenmeyi düşünüyorum Magnus, ne yani sen benimle evlenmek istemiyor musun, benimle gönül mü eğlendiriyorsun."
" Hayır hayır gönül eğlendirmiyorum. Ben seni çok seviyorum Alexander."
Magnus'un gözü dolmaya başlamıştı, bu zamana kadar hep çektiği acılardan ve üzüntüden ağlamıştı ama şimdi çok mutluydu sevdiği adamla evlenme planı yapıyordu ve ilk kez mutluluktan ağlamak üzereydi.
Alec, Magnus'un ağlamak üzere olduğunu anlayıp ona kocaman sarılarak saçına öpücükler kondurup ;
" Hadi artık gidelim, annemi kızdırmak istemeyiz değil mi?"
" Tamam Alexander ama ya beni sevmezlerse."
Alexander, bir elinin tersiyle Magnusun yanağını okşayarak "Sevecekler Magnus çünkü ben seni seviyorum ve şu tatlılığına bakar mısın seni kim sevmez ki."
" Dalga geçme"
" Dalga geçmiyorum sevimli minnak bir kedi gibisin ve annem kedileri çok sever, hadi gidelim."
Magnus ne kadar dirense ve itiraz etse bile Alec onun elini tutup çekiştirerek ailesinin yanına götürmeye çalıştı.
Kapının önüne geldiklerinde ikisinde de çocuksu bir heyecan vardı. Alec kapıyı tıklayarak Magnus'un elini bırakmadan içeriye girmek içim adım atmıştı.
Alec kapıyı açtığında Max koşarak abisinin üstüne atladı.
Alec onu kucağına alarak havada çevirmeye başlayıp gülüşmüşlerdi.
"Seni çok özledim abi" diyerek alec i öpmeye başlamıştı max.
Magnus'un bu görüntü ile kalbi ısınmaya başladı. O hiç aile sevgisi görmemişti ve şuan karşısındaki manzara ona çok yabancı gelse bile bi o kadar da çok güzeldi.
Max yavaşça abisinin kucağında inerek Magnus'a dönmüştü.
" bu adam kim abi ve neden senin tişörtünü giymiş?"
Magnus, Max'ın sorusu karşısında biraz utanmıştı, jace odaya girince Alec aniden ona kendi tişörtünü giydirmişti ama Alec'in ailesi şimdi bunu yanlış anlaya bilirlerdi.
Gece sevgili ile birlikte olup sabah sevgilisinin gömleği giyen kızlar gibi hissetmeye başlamıştı Magnus kendini. Bu hissiyat ile utançı biraz daha artmıştı.
Alec "Bu benim arkadaşım Magnus, onun hiç tişörtü kalmadığı için tişörtümü ona ödünç verdim" diyerek Magnus'a göz kırpmıştı.
Maryse karşısındaki durumu sevmemiş gibiydi, oğluna dönerek;
" o bir aşağı dünyalı mı? "
" evet bir büyücü"
" aşağı dünyalılara bu kadar ilgi duyduğunuzu bilmiyordum Alexander. Sen ve kardeşin normal birini bulamayacak mısınız?"
" Anne !!! Bunları konuşmaya gelmediniz buraya değil mi. Konumuza dönelim niçin gelmiştiniz."
" Enstitü liderliğini bırakmışsın. Neden?"
Alec, annesinin sorusu karşısında rahatsız olmuştu. Ona liderliği Magnus için bıraktığını söylese Magnus'a kötü şeyler söyleyebilirdi. O yüzden Magnus'u odadan göndermeliydi.
Alec, Magnusa dönerek;
"Bu annem maryse, bu da babam robert küçük kardeşim ile az önce tanışmıştın zaten oda max" diyerek ailesini tanıtmıştı alec.
Magnus gülümseyerek maryse ye elini uzatsada eli hava da kalmıştı. Yüzündeki gülümseme saniyeler içinde solmaya başladı.
Bunu farkeden Alec Magnus'un elini tutarak " biz biraz iş konuşacağız sevgilim, seni odana götüreyim ben" dedi.
Maryse ise gözlerini kısarak, fısıltıyla " birde sevgilim diyor " dedi.
"Bişey mi dedin anne"
"Odaya kendi gidebilecek yaşta alec, yani senin götürmene gerek yok kendi gidebilir"
Alec sert bir ses tonu ile " Magnus'u odaya götürüp geleceğim" dedi.
....
Odaya geldiklerinde Magnus yatağa oturup başıyı eğmişti. Alec de onun ayak uçuna gelip başını kaldırarak gözlerinin içine bakmaya başladı.
"Beni sevmediler Alexander"
" Annem sert biridir Magnus ama zamanla sevecektir seni, merak etme"
Alec, Magnusun saçlarına bir kaç öpücük kondurduktan sonra odadan çıkmıştı. Magnus'ta kendini yatağa atarak gözlerini tavana dikmiş düşünmeye başladı.
....
Alec tekrar ailesinin yanına döndüğünde de annesi gayet sinirliydi, ve Alec e dönüp;
" Liderliği onun için mi bıraktın, bir aşağı dünyalı ile daha çok vakit geçirmek için mi?"
" Hayır anne düşündüğün gibi değil, Magnus biraz kötüydü onunla ilgilenmek için geçici olarak bıraktım bir iki haftaya liderliği geri alırım"
Robert, oğlu max e dönerek " bizler biraz iş konuşacağız max, ızzynın yanına gitmek ister misin?" diye sormuştu.
"Önemli bişey olduğu zaman hemen beni gönderin zaten, tamam ben giderim siz konuşmaya devam edin" diyerek max odadan çıktı.
Maryse yeniden alece dönerek;
" sen bunu çocuk oyuncağımı sanıyorsun alec, liderliği bir bırakıp sonra geri alamazsın ve o bir yetişkin sorunları ile kendi baş edebilir."
" biliyorum anne sadece ona yardım etmek, destek olmak istedim"
Maryse bir kaşını kaldırarak oğlunu baştan aşağıya süzmeye başlamıştı. Onun değiştiğini anlayabiliyordu. Oğlunun o büyücüye aşık olduğunu da anlayabiliyordu.
" bak oğlum seninle bunları konuştukmuş, kimenle neler yaşadığın, seçimlerimlerin bizi ilgilendirmiyor senin hayatın istediğin gibi yaşayabilirsin ama sonunda Lydia ile evleneceğin konusunda anlaştığımızı sanıyordum."
Alec gittikçe sinirlendiğini hissedebiliyordu, sesinin tonunu ayarlamadan yüksek bir sesle " Böyle bir anlaşma yapmadık, bu sizin kendi kuruntunuz, onunla evlenmeyeceğimi kaç kere söylemem gerek size"
"Ne yani o pis büyücü ile mi evlenmeyi düşünüyorsun"
" ONA ÖYLE HİTAP ETME ANNE!!! Ve evet onunla evlenmeyi düşünüyorum"
Marys oğluna biraz yaklaşarak yanağını okşamaya başlamıştı.
"O güzel gözlerini bir çocuğa vermek istemez misin Alec, senin gibi güzel bir çocuğun olsun istemez misin?"
Alec'in gözleri dolmaya başlamıştı evet çocuğu olsun isterdi, kendi göz renginde, kendisine benzeyen güzel, sevimli bir çocuğu olsun çok isterdi ama Magnus'u daha çok istiyordu.
" Magnus u daha çok istiyorum anne neden anlamak istemiyorsun, onunla da bir çocuğum olabilir evlat edinebiliriz."
" ikisi aynı şey değil Alec"
" konuyu kapatalım anne başka bişey var mı söylemek istediğin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALEC - Onunla yeniden doğmak ❤️
FanfictionBen ölmüştüm... yaşıyor sayılmazdım sonra karşıma o çıktı karanlıklarıma güneş gibi doğdu onunla yeniden yaşamaya nefes almaya başladım. Ben onunla yeniden doğdum...