bölüm 6

1K 111 23
                                    

11 yıl önce

doyoung sırtını duvara yasladı. elleriyle yüzünü tutmuş şekilde yerde oturuyordu. gözyaşları, babasının annesine bağırdığını duyunca dökülmeye başladı.

babası onu korkutuyordu.

doyoung başını kapıdan uzatarak oturma odasına baktı. burası babasının annesine bağırdığı yerdi. gözyaşları annesinin güzel gözlerinden dökülüyordu. annesinin gözleri korkuyla, babasının gözleri ise öfkeyle doluydu. belli ki, babası sarhoştu ve doyoung onu en son iki yıl önce sarhoş görmüştü.

doyoung annesinin bunu nasıl yaptığını anlamamıştı, babasını affetmişti. doyoung annesinin hâlâ onu sevdiğini tahmin ediyordu. ama o, babasından uzun zaman önce vazgeçmişti.

sonra doyoung onun annesinin yüzüne yaklaştığını gördü. annesi gözlerini kapattı. sanki ilk defa oluyormuş gibi kendisini vuruşuna hazırlıyordu.

doyoung bunun olmasını izleyemedi.

"DUR! ona vurma!" doyoung hızla yerden kalktı ve oturma odasına girdi.

annesi ve babası dikkatlerini hemen ona verdi. babası üzerine yürümeye başladı.

"babacığım, lütfen yapma," bu sırada mutfak kapısından titrek bir ses geldi.

jeno. sekiz yaşındaki küçük kardeşi.

gözyaşları tekrar doyoung'un gözlerinden dökülmeye başladı. babası elini kaldırdı ve yüzüne bir tokat attı. doyoung yüzünün yan tarafını tuttu. annesi daha çok ağladı. babası bile yaptığı şey karşısında şok olmuştu.

babası önceden de hepsine bağırırdı, ama asla doyoung'a el kaldırmamıştı. "doyoung... özür dilerim... ben..."

doyoung başını salladı ve daha fazla gözyaşının düşmesine izin verdi. jeno oturma odasına girdi. "annemden ve doyoung hyung'dan uzak dur!"

"ses tonuna dikkat et!" diye bağırdı.

bu babasını daha da sinirlendirdi. doyoung ağzının kuruduğunu hissetti. "baba, lütfen bizi incitme!" diye yalvardı.

babası arkasını döndü ve kapıdan çıkıp gitti. ağlayan iki çocuğuna ve onlar için hıçkırarak ağlayan annelerine bile dönüp bakmadı.

doyoung on iki ve jeno sekiz yaşındaydı. o zamandan beri babasını görmemiş, duymamış ve konuşmamıştı. babasına en ihtiyacı olduğu zamanlarda, babası yanında değildi.

----- ----- ----- -----

7 yıl önce

doyoung eve girerken yağmur yağıyordu. bir pizza kutusu taşıyordu.

şişelerle dolu olduğunu gördüğü oturma odasına geçti. şişeler her yerdeydi, masanın üzerinde, yerde, koltuğun altında...

sarhoş annesini gördü. koltukta yatarak televizyondaki romantik komediye bakıyordu.

doyoung iç çekti.

genelde annesinin sarhoşluğu saatlerce sürerdi, bir şeyler geveler, bağırır, ağlardı. evdeki tüm yiyecekleri yiyene kadar bu böyle devam ederdi.

çoğunlukla duvarlara yemek tabağı ya da başka bir şeyler fırlatırdı, ve bazen de çocuklarına.

ve bu yıllarca böyle devam etti. bazen daha kötü günler olurdu, annesi çok sinirlenirdi ve doyoung'u sokağa kadar kovalardı. bazen saçlarını tamamen kestirip gelir, çocuklarını korkuturdu. bazen bir şeyleri fırlatıp herkesin paniklemesine ve ağlamasına neden olurdu. genellikle geç satlere kadar eve gelmezdi, bir yerlere düşüp kalırdı, çünkü yürüyemeyecek ve eve gelemeyecek kadar sarhoş olurdu.

lavender::dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin