sonunda cumartesiydi ve doyoung'la jaehyun, evde kalmanın ve bütün gün hiçbir şey yapmamanın en iyi şey olduğunu düşünüyorlardı.
bu yüzden, saatlerce mario kartı oynadıktan ve atıştırmalık yedikten sonra, jaehyun ve doyoung yan yana uzandı; birbirleriyle tatlı, sevgi dolu öpücüklerini paylaştılar.
jaehyun doyoung'un yüzünden ayrıldıktan sonra onu inceledi: kırmızı dolgun dudaklar, hafif pembe renkli yanaklar ve yarı açık, güzel koyu karamel rengi gözler.
"seni seviyorum," jaehyun, diğerinin saçlarını gözlerinin önünden çekerken mırıldandı.
"ben de seni seviyorum," dediğinde jaehyun diğerini öpmeye başladı. doyoung öpücüğün derinleştiğini hissettiğinde diğerinin ağzına küçük bir inilti bıraktı.
lavanta saçlı olan jaehyun'un bir anda onu çekmesiyle şaşırmıştı. jaehyun öpücüğü keserek dudaklarını erkek arkadaşının boynuna yönlendirdi, birkaç öpücükten sonra ısırmaya ve emmeye başladı.
"lütfen," altındaki doyoung inliyordu, hâlâ pantolonundaki şişliği sürtmek için bir yer arıyordu.
jaehyun altındaki yanakları kızarmış ve terlemiş çocuğa baktı, doyoung'un ne kadar zor durumda olduğunu görünce yüzünü bir sırıtış kapladı.
daha fazla bekleyemeyen jaehyun ellerini diğerinin pastel kazağının altına kaydırdı, doyoung'un soğuk elleri yüzünden titrediğini hissetti. bununla birlikte doyoung'un duraksamasından yararlanarak kalçalarını tuttu ve kendisine sürtmeye başladı.
buna şaşıran doyoung büyük bir inilti bıraktı ve kalçalarını jaehyun'a daha çok iterek genç olandan da bir inilti kazandı.
"s-siktir, tavşanım, b-bu iyi mi?"
"e-evet, tanrım l-lütfen bunu yapmaya devam et," doyoung dudaklarını ısırdı, jaehyun'un beyaz gömleğini sıkarken mırıldandı.
hızla ileri-geri sallanıyorlardı, jaehyun diğerinin boynunda hassas noktasını bulmuştu ve lavanta saçlı boynunun emilmesiyle birlikte inliyordu. elleri hâlâ diğerinin göğsündeydi.
"doyoung, böyle çok güzelsin, tanrım seni çok, çok seviyorum."
kalçalarını sallayan doyoung, erkek arkadaşının dayanıklılığına uymaya çalışıyordu. siyah saçlı duyduğu birkaç mırıltıyla onun sona yaklaştığını anladı.
doyoung jaehyun'u öperken onun dudaklarını da ısırıyor, siyah saçlarda ellerini hızlı bir şekilde hareket ettiriyordu.
"ben de seni çok seviyorum, sensiz n-ne yapardım bilmiyorum," doyoung alt tarafında bir sıcaklık hissederken inildedi. "s-siktir, geliyorum," siyah saçlara daha çok asılırken mırıldandı.
yaklaştığını söylemesi jaehyun'un hareketlerini hızlandırmıştı. hareketleri hızlı ve özensiz hale gelmişti, jaehyun doyoung'un köprücük kemiğine son bir kez öpücük verdi.
jaehyun sevgilisinden yüksek perdeli bir inilti duydu ve altındaki küçük bedenin sertleştiğini hissetti, son noktaya ulaştıktan sonra bedeni gevşemişti.
sevgi sözcükleri ve küfürlerin ardından jaehyun da sessiz bir iniltiyle boşalmıştı.
doyoung alnını diğerine yaslamıştı ve ikisi de orgazmlarından sonra sakinleşmeye çalışıyordu.
jaehyun kendinden daha küçük olan bedenin yanına yattı ve onu sevgi dolu bir kucaklaşmaya çekti.
"bu harikaydı," jaehyun nefes nefese, diğerinin yarı açık gözlerine bakarken söyledi.
doyoung cevap olarak jaehyun'a daha sıkı sarıldı.
jaehyun yavaşça gülümsedi ve erkek arkadaşının kollarından ayrılmadan önce alnını öptü. doyoung, jaehyun'un yataktan kalkarak kot pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardığını, çekmeceden yeni bir çamaşır aldığını duydu.
"tavşanım, kıyafetlerini değiştirmek ister misin?" jaehyun yumuşak bir sesle sordu ve doyoung başını salladı. bir iç çamaşırı daha aldı ve doyoung'a verdi, doyoung üstündekileri hemen değiştirdi ve kirli olanları ona geri verdi.
jaehyun, doyoung'un ve kendisinin kirli çamaşırlarını hemen banyodaki sepete attı. odaya geri döndüğünde pembe yanaklarıyla yavaş yavaş nefes alan doyoung'u gördü, gamzelerini gösterecek şekilde kocaman gülümsedi.
yakışıklı ve yarı uykulu erkek arkadaşının yanına yatan jaehyun, doyoung'un burnuna son bir öpücük kondurdu ve onu kollarıyla sıkıca sardı.
etrafında sevgilisinin kollarını hisseden doyoung da kollarını diğerinin beline sardı ve yüzünü boynuna gömdü.
"iyi geceler jaehyun, seni seviyorum," uykulu sesiyle mırıldandı, biraz önceki hareketlerinden dolayı yorgun düşmüştü.
"ben de seni seviyorum tavşanım, çok seviyorum,"
jaehyun da yüzündeki gülümsemeyle uykuya daldı.
rüyalarında yine lavanta saçlı çocuk vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavender::dojae
Fanfictionruh eşini inkar ettiğin zaman ilişkileriniz zarar görür. ve bu çok acıtır. all rights belong to @thefuckno