jaehyun kapıdan içeri girer girmez çantasını bir kenara fırlattı, esnedi ve duvardaki saate baktı.
bir buçuk. tanrım...
doyoung muhtemelen onu beklerken uyuyakalmıştı.
jaehyun yatak odalarına ilerledi, içeri girdiğinde ise kıyafetlerini değiştirmek için odadaki küçük banyoya girdi. doyoung'un ışıktan dolayı uyanmaması için kapıyı olabildiğince az boşluk kalacak şekilde kapattı.
yatağa, doyoung'un yanına giderken gördüğü manzara nefesini kesmeye yetmişti.
doyoung elinde bir kitapla bacaklarını kendine çekmiş, huzurla uyuyordu. kitap okurken uyuyakalmış olmalıydı; üzerindeki battaniye düşmüş ve kafasını koyduğu yastık hafif yamulmuştu.
jaehyun yavaşça yatağa girdi, sevgilisinin boyası akmış ve açık maviye dönmüş saçlarını alnından yavaşça çekti, yaptığıyla beraber doyoung mırıldandı.
"çok güzelsin," jaehyun fısıldadı ve uyuyan sevgilisini alnından öptü. sırtını doyoung'a dönerek gözlerini kapadı, bir anda bütün yorgunluğu üzerine çökmüştü.
arkasında bir hareketlenme hissetti, ardından vücuduna sıcak kollar sarıldı. doyoung, boynunun arkasına bir öpücük kondurdu.
"seni seviyorum, jaehyun," uykulu sesiyle mırıldandı. jaehyun doyoung'un ellerini göğsüne bastırdı, ellerinin üzerinde küçük daireler çizmeye başladı.
"ben de seni seviyorum, tavşanım."
-----------
güneşin parlak ışınları yarı açık panjurlardan içeri süzülürken, jaehyun gözlerini açtı. gördüğü ilk şey mavi saçlardı. doyoung'un saçlarını öptü, ardından ona sarıldı.
"günaydın, günışığım."
doyoung gözlerini açtı, ama güneş gözlerini rahatsız edince onları tekrar kapattı ve jaehyun'un göğsüne sokuldu.
jaehyun hafifçe kıkırdadı. "kahvaltı yapmalıyım. kalkmama izin ver."
"hayır," doyoung ona daha da yaklaştı. "biraz daha kal, lütfen?"
jaehyun bunu nasıl reddedebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavender::dojae
Hayran Kurguruh eşini inkar ettiğin zaman ilişkileriniz zarar görür. ve bu çok acıtır. all rights belong to @thefuckno