lavender::dojae

bölüm 42

doyoung her zamanki gibi uykusundan geç uyanmıştı. yataktan kalkmadan önce üzerindeki yorganı tekmeledi.

kollarını, yatağın jaehyun olması gereken yerine kaydırdı ve boşluğa denk gelince gözlerini açtı.

jaehyun yanında değildi.

kaşlarını çattı. jaehyun onu uyandırmadan gitmezdi.

onun yerinde, üzerine not yapıştırılmış bir ipad duruyordu.

beni aç!

doyoung merakla ipad'i aldı, notu üzerinden attı ve ekranı kaydırdı.

ekranda beliren fotoğrafla sırıttı, jaehyun'un instagram hesabından bir fotoğraftı. birkaç emojiyle beraber 'mutlu sevgililer günü, bebeğim' yazan bir gül fotoğrafıydı.

"aptal," diyerek burnunu kırıştırdı doyoung.

tableti kapattı ve yatağa geri koydu, elleriyle yeni boyattığı mor saçlarını dağıttı. genelde, bu zamanlarda jaehyun'un sesini duyardı. ona şarkı söylerdi, ama bu sabah tek başınaydı ve etraf sessizdi.

bacaklarını yatağın kenarından sallandırdı ve birkaç dakika bekledi -altına her zamanki siyah iç çamaşırlarından birini giymişti- ve odadan çıktı. ve gördüğü şeyle nefesi kesildi.

jaehyun'un fotoğrafındaki gibi düzinelerce gül, yere bir halı gibi serilmişti.

"jaehyun..." diye seslendi, ama etraf hâlâ sessizdi.

doyoung tekrar bağırdı. kafası karışmaya başlamıştı. 

merdivendeki güllerin arasından dikkatlice geçti. bir an durdu ve jaehyun'un kafasını karıştırmayı çok sevdiğini düşündü. merdivenlerden indi ve salonun girişinde durdu.

devasa boyutlarda bir oyuncak ayı kapının önünde duruyordu. ayının kucağında, jaehyun'un okunaksız el yazısıyla yazılmış ve kenarlarına yamuk kalpler çizilmiş 'seni bu ayı kadar çok seviyorum' yazılı bir kağıt vardı.

tekrar iç çekti. iğrenç kelime oyunları yapan bir adamla evlenecekti. (i love u very much değil de i love u beary much yazmış)

"jaeee," tekrar bağırdı ve bir cevap alamayınca somurttu. hâlâ tam uyanamamıştı ve iyi bir sarılma istiyordu. "neden bana bu şekilde işkence çektiriyorsun?"

bir kıkırdama duydu ve adımlarını mutfağa çevirdi. hah, şimdi buldum onu. kapıyı aralayıp içeri baktı.

hiçkimse şey yoktu.

kaşlarını çattı ve uyanık olup olmadığını anlamak için kolunu sıktı, uyanıktı.

mutfakta da jaehyun'dan bir işaret yoktu. etrafı tararken granit tezgahın üstünde bir şey gözüne çarptı.

bir kart.

bu herhangi bir kart değildi, doyoung onu hemen tanımıştı. bu, jaehyun'un ona geçen sene verdiği karttı. ön tarafında kırmızı bir tren vardı, kalp şeklinde pembe dumanlar çıkarıyordu. kartı açtı ve nişanlısının aylar önce ona yazdığı yazıları okumaya başladı, okurken sırıtıyordu. 

seni seçiyorum! -jaehyun
(aslında burada choo choo choose you diyerek trenin çuf çuf sesi esprisini yapmış :d)
 
derin bir nefes verdi. aptal jaehyun.

eskisine göre kartta bir farklılık vardı, altında küçük harflerle 'beni ters çevir' yazıyordu. doyoung kartı kapattı ve arkasını çevirdi.

bu kart bizim ilk film buluşmamızdandı, o gün geç kaldığım için hâlâ bana kızgın mısın merak ediyorum. ne izlediğimizi hatırlıyor musun? belki film dükkânından bir kopyasını bulabiliriz.