bölüm 36

664 41 35
                                    

sıcak parmaklar, battaniyenin altındaki çıplak omuzlarında dolaşıyordu.

doyoung, gözlerine gelen parlak güneş ışınlarını hissedince birkaç anlamsız mırıldanma çıkardı, vücudunu esnetti ve gözlerini açtı.

"günaydın," yanı başında bir mırıldanma sesi duydu, tenine çarpan nefesler dün geceki anılarını hatırlatmıştı; gülümseyerek yan tarafına döndü, jaehyun'un da yüzünde aynı gülümsemeyle ona baktığını gördü.

"sana da günaydın," yumuşak bir sesle fısıldadı ve yanındaki oğlanın yüzüne eğildi, ona sevgi dolu bir öpücük verdi.

jaeyhyun öpücüklerini kestikten sonra sevgilisine baktı, gülümsemesi daha da genişlemişti.

doyoung, jaehyun gibi mükemmel birisinin kendisini nasıl bulduğunu hâlâ anlamıyordu. ondan bir yaş büyüktü, ama bu kendisinin ondan daha zeki olduğunu göstermiyordu.

ayrıca kibar, eğlenceli, cömert ve inanılmaz derecede seksiydi.

bu son gerçeği önceki gece birçok kez itiraf etmişti ve bunu hatırlayınca oldukça utanmıştı.

---------

jaehyun mutfağa girdi, elindeki kahveleri tezgaha koydu. doyoung'un arkasından beline sarıldı ve burnunu hafifçe omzuna sürttü. doyoung gıdıklansa da gözlerini tavadaki kreplerden çekmedi.

"yemek yapmanı seviyorum," jaehyun, kafasını erkek arkadaşının omzuna yaslayarak konuştu.

"biliyorum. ayrıca ben olmasaydım, sadece alkol alıp abur cubur yemeye devam edecektin."

"evet, ve kahveler tezgahın üzerinde."

doyoung tavadaki krepi çevirdikten sonra kahvesini almak için uzandı. jaehyun'un kafası hâlâ doyoung'un omzundaydı, doyoung ise arada bir kahvesinden küçük yudumlar alıyordu, bir süre boyunca bu pozisyonda kaldılar.

jaehyun ellerini doyoung'un karnına çıkardı, dokunuşuyla doyoung öne doğru eğildi. jaehyun ellerini iç çamaşırının lastiğine götürdü ve orada bekledi.

"dur, yoksa mutfağı yakarız."

"ama... durmak istemiyorum."

"peki dün geceden dolayı vücudum ağrıyorsa?" doyoung kalçalarını hafifçe jaehyun'un kasıklarına bastırarak sordu.

"öyle mi?" jaehyun da dudaklarını sevgilisinin boynuna bastırdı.

"hmhm, ve boynumda yeterince iz olduğunu düşünüyorum," fakat bunu söylerken kalçalarını hâlâ hareket ettiriyordu.

"yalancı," diye fısıldadı jaehyun. doyoung, ocaktan çok uzaklaşmadan arkasını döndü ve parmaklarını jaehyun'un saçlarında dolaştırarak onu yavaşça öpmeye başladı.

jaehyun gülümsedi, istediği şeyi sonunda almıştı. kollarını doyoung'un boynuna sardı, dilini ağzına sokarak öpücüğü derinleştirmesine izin verdi.

doyoung yavaşça geriye doğru yürüdü, muhtemelen jaehyun onu tezgahla arasına sıkıştırmak istiyordu. nefes almak için geri çekildiğinde tavada kalan son krepleri gördü ve geri çekildi. 

"beni öpmek için bütün kreplerin pişmesini mi bekledin?"

"belki," doyoung, burnunu sevgilisinin çenesine sürterek cevap verdi.

"kreplere benden daha çok değer verdiğin için üzülüyorum," sahte bir üzüntüyle konuşmaya başladı.

doyoung zıpladı ve ocağın hemen yanına tezgaha oturdu, ayakları artık yere değmiyordu.

"mutfağın yanmamasının beni çıplak bırakmandan daha önemli olduğuna karar verdim, ayrıca onların yarısını sen gelene kadar pişirmiştim," jaehyun doyoung'un tezgahta sallandırdığı bacaklarının arasına girdi.

ve tekrar öpüşmeye başladılar.

jaehyun, doyoung'u öperken diş macunu ve kahvenin kokusunu alabiliyordu, ama bunun yerine tişörtünün altında gezen ellere odaklanmaya karar verdi.

kasıklarını arsızca birbirlerine sürtüyorlardı, elleri bir şeye ulaşmak istermiş gibi birbirlerinin vücudunda geziniyordu.

"kreplerimiz soğuyor," doyoung nefes nefese kalmışken zorlukla konuştu.

"acıktın mı? ben de acıktım fakat doymak için krepleri düşünmüyorum. bence, burada yemek için daha ilginç şeyler var," jaehyun tekrar sevgilisinin boynunu öpebilmek için öne eğildi.

doyoung jaehyun'dan kurtulmaya çalıştı. "ama ben dün geceden sonra gerçekten acıktım."

jaehyun istemese de doyoung'tan uzaklaştı. "iyi... yemek yiyelim, ama krep yerine seni tercih ederdim."

jaehyun yorumunun üzerine yüzüne bir havlu yedi ve doyoung'un utançla yüzünü kapatıp bağırmasına sebep oldu.

***
herkesin iyiliği için bundan sonra tavşanım dediği yerleri yazmamaya karar verdim.

lavender::dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin