bölüm 28

681 47 6
                                    

doyoung için önemli olan küçük şeyler vardı.

istediği şey, jaehyun'la defalarca çıktığı buluşmalar ya da büyük akşam yemekleri değildi. doyoung'un tek istediği birkaç küçük öpücük ve bolca sevgi ile birlikte birkaç saat geçirebilmekti, mesela jaehyun'un işten eve gelmesini beklemeyi seviyordu.

birlikte, aynı yatakta yatacaklarını bilmek hoşuna gidiyordu.

sonunda zevk aldığı ortak bir noktalarını bulmuşlardı- tabii ateşli bir sevişme dışında.

bunun gibi anlar doyoung'un favorisiydi.

ve bunun gibi anlar, gecelerin neden önemli olduğunun sebebiydi.

banyodan daha yeni çıkmışlardı, şimdi de acelesiz, derin bir öpücüğü paylaşıyorlardı; sonuçta yetişmeleri gereken bir yer yoktu.

jaehyun, doyoung'u banyo tezgahının (?) üzerine oturttu, vücudunu mavi ipek bir bornozla sardı ve onu nazikçe kuruladı; boynunu, omzunu ve burnunun üzerinde en sevdiği yerler olan çillerini öptü. jaehyun'un sadece belinde havlu sarılıydı ve doyoung'un bacakları arasında duruyordu.

jaehyun, doyoung'un hafif uzamış sakallarını kesmesine izin veriyordu. doyoung'un jaehyun'a böyle dikkat etmesi, jaehyun'un hayatında her zaman doyoung'a güvenmesini sağlıyordu.

son olarak, doyoung temiz bir havlu aldı ve jaehyun kendisini öpmeden önce yüzündeki tıraş köpüğünü sildi. ve jaehyun yanaklarını kavrayıp dudaklarına uzanmadan önce, sevgilisinin boynuna ve yüzüne küçük öpücükler kondurmaya başladı.

bir süre böyle sarılarak kaldılar ve jaehyun doyoung'u kucağına alıp yatak odalarına götürene kadar birbirlerine bir şeyler fısıldadılar.

jaehyun kapıyı açıp odaya girdi ve doyoung'u yatağa bıraktı, dolabın önüne geçerek doyoung için kıyafet bakmaya başladı. biraz bakındıktan sonra siyah, eski bir kapüşonlu ile bir eşofman altı çıkardı ve doyoung'un onları giymesi için yatağın üzerine fırlattı.

jaehyun ise ekoseli bir pijama altı ve doyoung'un uyurken giydiği gömleklerden bir tane giymeye karar verdi, doyoung'un onu uyandırmak için en sevdiği yolun göğsüne küçük öpücükler bırakmak olduğunu biliyordu. 

sonuçta, kim bu zevkten sevgilisini ve kendisini mahrum bırakırdı ki?

doyoung'a tekrar döndüğünde, çoktan onun için seçtiği kıyafetleri giydiğini ve yanına yatması için kendisini beklediğini gördü. jaehyun gülümsedi ve kendini yatağa, sevgilisinin yanına atarak kollarını doyoung'un beline sardı.

doyoung kolları arasında biraz hareket ederek kendisine rahat bir pozisyon buldu, bacakları jaehyun'un bacakları arasındaydı. doyoung başını jaehyun'un göğsüne yasladı, jaehyun ise sevgilisinin nemli saç tutamlarıyla oynuyordu.

doyoung esnedi ve mümkünmüş gibi jaehyun'un göğsüne daha fazla sokulmaya çalıştı. sanki düğmesine basılmış gibi, jaehyun'un da gözleri kapanmaya başladı ve üzerindeki yorgunluğu o an fark etti.

"uyuyalım mı, tavşanım?"

doyoung küçük bir mırıltı çıkardı ve gözlerinin kapanmasına izin verdi. jaehyun da sevgilisi gibi gözlerini kapattı, uykuya dalmaları çok uzun sürmemişti.

jaehyun o gece, bütün bir haftakilerden daha iyi bir uyku uyudu. yanındaki bedenin ağırlığı kendisini mutlu ediyordu; doyoung'un nefes alıp vermesi, kendisi için en iyi arka plan sesi olabilirdi.

diğer tarafta da işler aynı şekildeydi; jaehyun'un kolları etrafında sarılıyken doyoung kendisini güvende hissediyordu ve daha çabuk uykuya dalıyordu, jaehyun'un çıplak göğsünün sıcaklığı onu rahatlatıyordu.

her iki adam için de bu cennet gibiydi ve başka bir yerde, asla birbirlerinin kolları arasında oldukları kadar mutlu olamazlardı; çünkü ait oldukları ve sonsuza kadar kalacakları yer, birbirlerinin kollarıydı.

lavender::dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin