lavender::dojae

bölüm 35

bölümün tamamı yetişkin içerik, okumak istemezseniz bir sonraki bölüme geçebilirsiniz.

doyoung, favori jaehyun'unu seçmek istese, bu kesinlikle şimdiki jaehyun olurdu-- tanıdık yumuşak dudaklar boynunda gezinirken kalçalarını tutan jaehyun.

balo nedeniyle birazcık içmişlerdi, nerede olduklarını ve çevresindeki insanları unutmuşlardı.

jaehyun, doyoung'un boynunu çenesinden başlayarak ince bir çizgi halinde yaladı ve doyoung'tan küçük bir inleme kazandı.

"sen benimsin," doyoung, jaehyun'un sesiyle dairelerine girerken tökezledi; şu an sevgilisinin dudaklarından başka hiçbir şey düşünemiyordu.

jaehyun aniden onu sertçe duvara yasladığında doyoung acıyla inledi ve derin bir nefes aldı.

bütün vücudunun yandığını hissediyordu, jaehyun'un dokunduğu her yerin yandığını biliyordu.

"demek böyle bir yere çıkabileceğini düşünmüştün?" jaehyun, baloda ondan habersiz açık artırmaya çıkmasını hatırlatarak konuşmaya başladı. parmaklarını doyoung'un bileklerine sarıp başının üzerine sabitlemeden önce, parmaklarını doyoung'un pantolonunun üzerinde gezdirdi.

ateşli bir öpücükten ayrıldıklarında, doyoung sonunda nefes alabilmişti.

başı ağrıyordu ve zihninde jaehyun ile ilgili milyonlarca erotik sahne geçiyordu.

"sana kızgınım," jaehyun mırıldandıktan sonra bacağının birini doyoung'un bacakları arasına yerleştirdi.

doyoung alt dudağını ıslattıktan sonra fısıldadı. "üzgünüm."

doyoung önündeki şişliğin pantolonunu ne kadar zorladığını fark etti, kalçalarını jaehyun'a doğru hareket ettirdi, hareketiyle şişliği jaehyun'un bacağına sürtünüyordu.

jaehyun'un sırıtışı genişlerken, sevgilisinin bileklerini daha sıkı tuttu. "seni bu kadar kolay bırakmayacağım."

"sadece beni becermeni istiyorum, jaehyun," jaehyun'un bacağını doyoung'un altından çekmesiyle yalvarmaya başladı.

jaehyun'un gözleri kahverenginin en koyu tonundaydı; doyoung onun gözlerine baktığında, aklındaki ahlaksız düşünceleri görebiliyordu.

"benim olduğunu hatırlamanı sağlayacağım."

doyoung sızlanmaya başladı, kelimeleri kendisini daha da heyecanlandırmıştı.

jaehyun boşta kalan eliyle doyoung'un kalçalarına dokunmaya başladı, baskın taraf jaehyun olsa da dokunuşları her zaman nazikti. "arkanı dön sevgilim."

doyoung arkasını jaehyun'a döndü ve avuç içlerini koridorun duvarına yasladı.

jaehyun, doyoung'un fermuarını indirdiğinde doyoung sonunda pantolonunun çıkacağını sanmıştı, fakat jaehyun ellerini pantolonundan çekerek doyoung'un sırtında gezdirmeye ve onu rahatlatmaya çalıştı.

doyoung'un kalbi, göğüs kafesini delecek gibi atıyordu, büyük bir beklenti ile titriyordu.

jaehyun parmaklarını pantolonunun üzerinden şişliğinde hareket ettirmeye başlayınca, doyoung kendini daha fazla tutamadı. sonunda pantolonu çıktığında rahatlayarak derin bir nefes aldı.

"ne kadar süre yalvaracağını merak ediyorum," jaehyun işaret parmağını doyoung'un dudaklarında dolaştırmaya başladı. doyoung jaehyun'a bakarak dudaklarıyla parmağını sardı ve emmeye başladı.

doyoung muhteşem bir dakika geçirmişti; çünkü jaehyun'un parmağını ıslatırken, onu pembe diliyle ağzında döndürürken jaehyun sarhoş olmuş ve büyülenmiş biçimde onu izliyordu.