Selamlar. Fatih'e yine söveceğimiz bir bölümle karşınızdayım. Bu bölümle Kayseri'ye şimdilik veda ediyoruz diyebiliriz. Bu bölümde favori kızımız Gülşen tam olarak yok bu yüzden üzgünüz ama olsun.
Bölüm Şarkısı
Ed Sheeran-Perfect
***
Berrak, gelinin diğer kız arkadaşlarıyla dolu olan kuaförden direkt salona geçmesi sayesinde Fatih'e maruz kalmadan günün o kısmına gelebilmişti. Masa yerleşimi yüzünden onunla aynı masada oturacaktı ancak bunu görmezden gelmeyi başaracağına inanıyordu. Saçlarını kuaförde yaptırsa da makyajını yine kimselere bırakmamıştı. Ağır makyajlarla düğüne gitmektense kendi çabasıyla ortaya çıkan hoş görüntüyü tercih etmişti. Mercan rengi dantel çiçek işlemeleri olan straplez elbisesi içinde bir peri kızı gibi duruyordu. Üzerine beyaz bir peluş ceket almıştı. Meltem'in arabasından inerken elbisesinin eteğini ucunu hafifçe kaldırdı. Beyaz renkteki el çantasını da sıkıca kavramıştı.
Salona girdikten sonra da konukların yönlendirilmesi, gelenlerle selamlaşma ve Seda'nın mükemmelliyetçiliği sayesinde yerine uzun zaman oturamamıştı zaten kızların çoğu.
En son eskiden derslerine giren ve pek de sevmediği bir hoca geldiğinde ona yer göstermek Berrak'a kalmıştı. Masanın yanında karşı karşıya geldiklerinde yapmacık gülümsemesiyle genç kıza baktı kadın. Karşıdaki kişinin meslekte henüz toy olduğunu ve bir zamanlar öğrencisi olduğunu düşünerek üstten konuşuyordu.
"Yeni tekniklerini duydum Berrak. Grup rehberliklerine yeni bir bakış açısı getirmişsin. Belki benim de bir katkım olmuştur." Kadının bu sözleri Berrak'ta kahkaha atma isteği uyandırmış ve küçük bir gülüş dökülmüştü dudağından. İnsanların kendisine karşı böyle pervasız davranmalarına artık izin vermiyordu. Duygularını açık ve samimi bir şekilde ifade etmeyi zaman içinde öğrenmişti.
"Gruplarla çalışmaktan nefret etmeme ramak kalmıştı sayenizde ama yüksek lisansta ve sonrasında kendi çabalarımla bu durumu aştım. Ben sizin kadar uzun yıllar harcamadım belki meslekte ancak yetenekli olduğum bir gerçek. Hakkımda yazılan ve söylenenleri siz de duymuşsunuzdur. Gelecekte alanın duayen isimlerinden biri olacağım, şu anın birkaç duayen isminin izinden gittiğimi söyleyenler var. "
Bu uzun cümleleri tek seferde söyleyebilmesi için önce derin bir nefes alması gerekmişti ancak sonuç güzeldi. Karşısındaki kadının bu cümleler karşısında şok olduğunu görebiliyordu.
Kadının yüzünün duruşundan, elleriyle oynamasından ve olduğu yerde hafifçe sallanmasından Berrak rahatladığını hissetti. İnsanların onun başarılarından kendisine pay çıkarmasından hoşlanmazdı.
"Şu an doktora tez dönemindeyim. Yıldız'daki hocalarım doktora biter bitmez akademisyen olmamı tavsiye ediyorlar ama ben henüz karar vermedim. Bazı dönemler Yıldız'da ders veriyorum. Meslek dersleri dışında grupla psikolojik danışma dersi verme ihtimalim de var. Umarım sizin gibi bencillik edip yalnızca kendi dersim varmış gibi birkaç kitapla öğrencilerimi sınamam. Çünkü yüksek lisans ve doktorada anladım ki bu işte önemli olan pratik, kitaptaki teorik bilgileri öğrencilere üç dört haftada verip uygulama yapmak benim için daha önemli."
Berrak kadının cevap vermesine izin vermeden en az onunki kadar yapmacık bir gülümseme takınıp
"Yeniden hoş geldiniz. Lütfen rahatınıza bakın. Yeriniz tam burası." dedikten sonra arkasını dönüp ayrıldı. Kendini epeyce rahatlamış hissediyordu. Kafasında bitirilmemiş işler bitip ondan gittikçe rahatlaması artacaktı. En önemli bitirilmemiş işi ise Fatih'le olan durumuydu ve o konuda ne yapabileceğine dair bir fikri yoktu.,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-
RomanceŞimdi en savunmasız halimle bir kez daha kendimle baş başayım. Evet her şey beş ay önce yeniden başlamıştı ve ben o günü hayatımın sonuna dek hatırlayacaktım. Ben Berrak Aksu; 26 yaşındayım, kendi nikahımdan kaçtım ve size tam da bu noktaya nasıl ge...