Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-

15. BÖLÜM

Keyifli okumalar. Bu benim için biraz zor bir bölümdü.

Bölüm Şarkıları
Figen Genç-Nazende Sevgilim
Özge Fışkın&Levent Yüksel- Unutulurmuş

***
Gülşen o günkü danışanlarının kendine negatif enerji vermesine ve yorgunluğuna rağmen Batuhan'ın yeni tuttuğu eve giderlerken kötü görünmüyordu.
Arabayı park ettikten sonra biraz yürüyüp evin önüne geldiler. Gülşen'in Berrak'tan en önemli farkı bulunduğu yerle herhangi bildiği bir yerin uzaklığını tahmini olarak hesaplayabilmesiydi. Burası kendi evlerine çok çok yakındı, en fazla birkaç dakika mesafedeydi ve hatta ara sıra buradan geçtiği de söylenebilirdi. Birinci katta olmasına rağmen kot farkıyla daha yüksekteki eve girerken Gülşen Batuhan'a sert olmasını umduğu bakışlarla baktı.

"Umarım bu eve bize zırt pırt gelip gitmek için taşınmıyorsundur?" derken sesi iğneleyiciydi. Batuhan onun bakışlarının eskiye nazaran daha yumuşak ve ılımlı olduğunu görüyordu ve bunun da etkisiyle
"Tek neden bu diyemem ancak evet size yakın olmayı elbette istedim. Ancak hem artık sürekli karşıdan buraya mekik dokumaktan yoruldum hem de biraz arkadaşlarımdan ayrı kendime bir hayat kurmak istedim." dedi.

"Yalnız yaşamak için biraz büyük bir ev değil mi? Kaç oda burası?" Gülşen bunu sorarken Batu'ya pas verdiğinin farkında değildi.

"Üç oda bir salon. Hem yalnız yaşamak istediğimi söylemedim hayatımı artık iki kazık herifle beraber geçirmek istemiyorum. Daha güzel birisiyle olmaya hayır demem." Gülşen sinirlenip ona baktığında masuma yattı.
"Batuhan." demesinin ardından bilmezden gelerek konuşmayı çevirdi.
"Kedi sahiplenmekten bahsediyordum. Sen ne anladın ki?" dediğinde Gülşen arkasını dönüp salona açıldığını düşündüğü kapıya ilerledi. Batuhan Efendi'ye laf yetiştirecek enerjisi yoktu.

Evi dolaşırken aslında çok fazla işi yokmuş gibi görünse de özellikle banyo ve lavabolar için tadilat şarttı.
"Ay sonuna taşınırsın büyük ihtimalle bir an önce eşyaları seçersen iyi olur." derken Batuhan omuzunu kapı pervazına dayamış onu izliyordu. Kızın sanki kendi evleri gibi telaşlı telaşlı evde dolanıp bulundukları yeri incelemesi çok hoşuna gitmişti. Belki de çok saçmaydı ancak gelecek hayalleri bu sahneye mühürlenmekte bir an tereddüt etmemişti.

"Evi sen önceden gezdiğin için bu kadar rahatsın sanırım. Ben de gezdiğime göre çıkabiliriz. Bu akşam internetten de bakarım bir şeyler istersen fikrin olsun diye." Batuhan hayallerinden sıyrılıp Gülşen'i dinledi ve gerçek dünyaya paraşütle acı verici bir iniş yaptı.

"Güzel olur. Biz hem burada hem Ankara'da eve çıkarken her şeyi dört kişi beraber yaptık veya bölüştük. Şu an ilk kez her şeyi tek başıma düşünmem gerekiyor ve ben bocalıyorum."
Gülşen onun ne demek istediğini çok iyi anlamıştı. Batuhan'a elbette yardımcı olacak ve bu bocalamada ona el uzatacaktı. Onlar iki iyi arkadaştı sonuçta.

"Yalnız derken beni saymayı unutma istersen Batuhan Deniz. Sana yardım etmeye sözüm var." dediğinde Batuhan gülümseyerek kıza yaklaştı ve elini tutup üstüne bir öpücük bırakırken mırıldandı.
"Keşke birbirimize başka konularda da söz verebilsek." Gülşen yutkunmak isterken tükürüğü bu sözle boğazına kaçmış ve öksürmeye başlamıştı. Batuhan da onu boğulmaktan kurtarmaya çalışırken kendine kızıyordu. Kur yapayım derken kızı öldürmek istemezdi. Gülşen biraz kendine geldiğinde kızarıklığı yüzünden ateş saçıyor gibi görünen gözleriyle ona baktı ve Batuhan'ı sözsüz de tehdit etmeyi başardı. Sol elini boynunun oraya götürüp yatay yönde kesme hareketi yaptığında bunun uluslararası olarak bir anlamı vardı. O anlamda seni öldürürüm demekti ve Batuhan bunu gayet iyi anlamıştı.