Herkese keyifli okumalar. Beni oy ve yorumlarınızdan mahrum etmezseniz sevinirim.
Hikayenin ilk kısmının sonuna yaklaşıyoruz. İkinci kısım için fikir tahmin ve önerileriniz neler bana yazabilirsiniz.
Bölüm Şarkıları
Buray-Mecnun***
Fatih yukarı çıktığında kimseye bakmadan kendisini odasına kapattı. Kendisine duyduğu öfkeyle sıktığı yumruğu ısırırken ne yapacağını düşünüyordu. Berrak henüz hazır değildi böyle bir temasa. Kızla inatlaşmak uğruna aptalca bir hamlede bulunmuştu. O kornayı çalan arabaya içinden onlarca küfür saymıştı. Eğer o adam gelmeseydi belki de kızı öpmüş olacaktı. Bütün masallarda her şeyi sihirli öpücükler değiştirmez miydi? Pamuk prenses boğazına takılan zehirli elmadan prensin öpücüğüyle kurtulurdu. Uyuyan güzeli yüz yıl süren uykusundan uyandıran yine bir öpücüktü. Berrak'la çıktıkları zamanlar yaşları çok küçük olduğu için el ele tutuşsalar da yalnızca yanaktan alınan arkadaşça öpücükler vardı aralarında."Salaksın Fatih salak. Daha çok erkendi bunları düşünmek için." diyerek kendi kafasına vurdu. Başını duvarlara vurmak istiyordu ancak sakin olması gerekiyordu. Bu durumdan sıyrılmanın tek yolu geri adım atmaktı. Kızın üstüne anılar ve flörtöz taktiklerle gitmek işe yaramamıştı. Geri çekilip ona istediği güveni vermek için çabalayacaktı. Kendi aklına çok güvenirdi ancak kadınlar karşısında yetersiz kaldığını itiraf etmeliydi. Çevresinde danışabileceği bir kadın da yoktu. Tek bir kişi hariç... Teyzesi ona yardım edebilirdi. Handan Hanım'ın kapısını çalsa çok iyi olacaktı. Teyzesini ziyaret etmeyi aklına yazdıktan sonra yatağa yattı. O akşam olanları ve Berrak'ı rüyasında çok farklı şekillerde tekrar tekrar görecekti.
***
Berrak eve gittiğinde Gülşen'e her şeyin yolunda olduğunu söyleyerek onu yatmaya göndermişti. Arkadaşının buna inandığını ve ikna olduğunu sanmıyordu ancak üstüne gelmemişti. Odasında üzerini değiştirdikten sonra sinirini atmak için yüzüne maske yaptı, bilgisayarından ağlama duygusu uyandıran ve sonunda muhakkak ciğerinin koptuğu bir film açıp yatağına oturdu. Aslında aklındaki ilk şey oje sürmekti ancak bunu sabaha ya da ertesi akşama öteledi. Yarın akşam yapması gereken pastaları yaptıktan sonra oje sürebilirdi belki.
Filmi izledikten sonra her zaman olduğu gibi yastığına sarılıp hüngür hüngür ağlamıştı. Uyumak için ne kadar çaba harcarsa harcasın ancak sabaha karşı uyuyakalmıştı. Alarmının sesiyle uyandığında kaç saat uyuduğunu hesaplayamamıştı bile. Ancak üzerinde anlamını çözemediği bir enerji vardı. Kahvenin etkisi üzerinde yeni görülmeye başlamıştı belki de. Yataktan kalkıp duşa girdi. Yüzüne kısa süren keyifli bir bakım yaptıktan sonra makyaj yapmak için makyaj masasına oturdu. Önce dikkatle altınla gri arasında bir rengi olan simli bir oje sürdü.
Tarçın renginde bir etek ceket takımı çıkardı dolaptan. Ceketin içine de ekru yakası açık bir bluz giydi. Kısa botlarının ve çantasının rengini de bluzu ile uyumlu seçmişti. Makyajını yaptıktan sonra odadan çıktığında Gülşen de odasında hazırlanmaya devam ediyor olmalıydı ki kahvaltı masaları bomboştu. Dolaptan çikolatalı gevrek ile süt çıkarıp bir şeyler atıştırdı. Neyse ki ruju yeme içmeye karşı çıkmamıştı. Gülşen mutfağa hiç girmemişti. Yolda bir yer bulup kendine poğaça alacaktı anlaşılan. Saçlarını dalgalı bir model yapmaya harcadığı zaman kahvaltıdan çalınan zamandı.
Ayrı arabalarla gitmemek için Berrak Gülşen'in arabasına bindi. Arzu yine karabatak gibi battığından onu bir an önce ortaya çıkarmaları lazımdı. Cumartesi gününe bir kahvaltı en iyi fikirdi. Berrak bunu Gülşen'e de sorup fikrini almalıydı önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-
RomanceŞimdi en savunmasız halimle bir kez daha kendimle baş başayım. Evet her şey beş ay önce yeniden başlamıştı ve ben o günü hayatımın sonuna dek hatırlayacaktım. Ben Berrak Aksu; 26 yaşındayım, kendi nikahımdan kaçtım ve size tam da bu noktaya nasıl ge...