Selam ben geldim. Geçen bölümlere gelen Gülşen yorumları hakkında bir şey söylemek istiyorum. Elbette herkesin kendi düşüncesi ancak bu hikayenin 'gerçek' yönleri olduğunu biliyorsunuzdur diye tahmin ediyorum. Gülşen'i ilham aldığım arkadaşım bana ona alıntı attığımda ya da anlattığımda ne tepki veriyorsa ben de onu ya da benzerini yazıyorum. Gerçek yani her şey. Gülşenin bu denli korumacı olma nedeni de Berrak'ı sevmesi ve onu savunması dışında bir de Fatih'in tavrı.
İlk bölümden beri Fatih'in hep baskın, hayırdan anlamaz ve hatta bence de tacize varacak formda davranışları var. Biz bu konuyu arkadaşımla konuştuğumuzda, ki o yorumları benden bile önce görüyor, bundan bahsettik. Fatih Batuhan'ın yaptığı gibi kendini alıştırmak sevimli şeyler yapmak yerine zorlamalarla, manipülatif hareketlerle ve geçmişle kıza ulaşmaya çalışıyor. Ve yaraları tam kapanmamış olan Berrak da bu durumda ağlıyor. Benim de ilişki sorunları yaşayan, omzumda ağlayan, şehir değiştiren hatta arkadaşlarım oldu ve arkadaşınız ağlarken ayy o da öyle bu da böyle diyemiyorsunuz. Gülşen'i eleştirebilirsiniz ancak onu anlamaya da çalışmanızı isterdim. Özellikle geçen bölümde empati kurmak zor olmamalı.
Arkadaşınızın çığlık attığını duyup koşuyorsunuz arkadaşınız bir adamla odada yalnız ve yere çökmüş ağlıyor siz ne yapardınız? Ben Gülşen'in yaptığından farklı bir şey yapacağımı sanmıyorum.
Böyle bir kısım yazmak gerçekten istemezdim ancak Fatih'in kıza olan despot tutumu yerine Gülşen'in eleştirilmesi beni biraz üzdü ve aslında hikayede anlatmak istediğimi anlatamadım gibi hissettirdi. Ve itiraf etmem gerekirse şu an üzerinde çalıştığım birkaç proje var ve onlarda aradan neredeyse çeyrek asır geçse de Gülşen ASLA FATİHİ SEVİP KABULLENMEYECEK.
Keyifli okumalar. Ne olur yukarıda yazdıklarımı yanlış anlamayın. Ben yalnızca karakterimi anlatmak istiyorum. Bu karakterin gerçekliği ile oynamak niyetinde olmadığım için açıklama yapmak istedim.
Bölüm Şarkıları
Ferhat Göçer-Esirinim
Madrigal- Neden Diye Sorma
***Gülşen'in herkesi yollamasının ardından aşağı indiklerinde kapıdan kovulan Fatih'i aşağıda buldular. Genç adam merdivenlere oturmuş düşünüyordu. Kızlar Fatih'e bakmamışlardı bile. Onun yine bir şeyler yapıp Berrak'ın canını yaktığını görmemek için kör olmak gerekti. Olayın ne olabileceğini az çok tahmin eden Akın Fatih'e yaklaştığında Ufuk da dışarı çıkmıştı. Fatih öfkesini çıkaracak kişiyi bulduğunu düşünerek hamle yaptığında Akın onu tutmaya çalıştı. Fatih Akından daha uzun olsa da yapılı olan arkadaşı onu tutmayı başarmıştı. Ancak sinirli ve sevdiği kadını kaybetmiş olabileceği duygusuna kapılmış Fatih'i kimse susturamazdı.
"Berrak'ı arkadaş ayağıyla ayartabilirim sanıyorsan yanılıyorsun. Biz birbirimizi seviyoruz tamam mı? O benimdi ve hep benim kalacak. " Ufuk ona hiç cevap vermeden arabasına yürüdü. Akın Fatih'in kafasının hafifçe şiştiğini fark etti, Gülşen'in elindeki tavanın nereye indiği belli oluyordu. Herkes giderken Akın Fatih'in yanında kalmaya devam etmiş ve sonrasında onu güç bela bir hastaneye gitmeye ikna etmişti. Başına darbe almıştı ve muhakkak bir doktorun onu görmesi gerekiyordu.
Bir hastanenin acilinden bir saat kadar sonra çıkan iki genç adam Fatihlerin evine gitmeye karar verdiler. Ancak öncesinde sahile gitmişlerdi. Fatih Akın'ın gerçekleri öğrenmek istediğine emindi.
"Oğlum gerçekten de kalın kafalıymışsın ya lan, koca tavayı yedin kafan hala sağlam."
"Hadi oradan be, şişlik oluşmuş bile ama umurumda değil. İsterse Gülşen kafama balyozla girişsin yine de Berrak'tan vazgeçmem." Akın sessizliğiyle onu konuşmaya daha fazla teşvik ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-
RomansaŞimdi en savunmasız halimle bir kez daha kendimle baş başayım. Evet her şey beş ay önce yeniden başlamıştı ve ben o günü hayatımın sonuna dek hatırlayacaktım. Ben Berrak Aksu; 26 yaşındayım, kendi nikahımdan kaçtım ve size tam da bu noktaya nasıl ge...