Multimedya da Grup Roj/ Duydum ki Bensiz Yaralı Gibisin var 💖
Benim sevda dediğim adamın evlenecek olma düşüncesi beni yaşayan bir ölüye çevirmeye yetmişti.
Duyduklarımın ağırlığı altında ezildiğimi hissediyordum. Kafamda allak bullak olan birçok düşünce varken daha fazla burada durmak istemiyordum. Son kez içime derin bir soluk çekip elimi duvardan çektim.
Arkamı dönüp ağır adımlarla konağa doğru ilerlerken kulağıma uğultu halinde gelen sözler vardı. Bedenimin kendini dış dünyaya kilitlediği şu zaman diliminde duyduklarımı yorumlayacak gücü dahi kendimde bulamıyordum.
Yürüyen bir cenazeyi andırırken girdim konağa. Ayaklarım geri geri giderken ben ilerlemeye zorladım taş kesen bedenimi. Gözlerim mutfaktan çıkan Ceylan hanımı gördüğünde bile tepki veremedim. Kalbimde ki dinginlik durdu duracak gibi atmasındandı. Duygular karmaşası yoruyordu artık yüreğimi. Taşıyamayacağım sözlerin ağırlığı bedenimi ezmeye yetiyordu zaten.
"Emir yine nereye gitti aceleyle ?"
Kulaklarımla buluşan cümleyi algılayan beynimin bana tek sunduğu Halim ile Yezda' nın konuşması oldu. Cevap bekleyen kayınvalideme boş boş bakarken merdivenlere yürümeye devam ettim.
"Yine oğlumun başına ne çoraplar ördün ? Sen geldin geleli tek bir gün mutlu olamadı çocuğum ama bundan sonra mutlu olacak !" tıslayarak söylenen sözler bütünü bedenimi titretti.
Bundan sonra mutlu mu olacaktı ?
Bensiz bir hayat onu mutlu eder miydi ?
Hayatından söküp atsalar beni koca yürekli adam, yüreğinde ki varlığımla avutabilir misin kendini ?
Adım adım ilerlediğim merdivenler önümde uzadıda uzadı. Elim korkuluklardan bir an olsun çekilmezken sanki her an yığılabilirdim bir köşeye.
İçine düştüğüm durum ruhuma pençelerini geçirmişti. Acıyordu. Canım çok acıyordu. Canım bile şu dakikalar da bana acıyordu.
Bastığım adımlar yüreğimi ezdi geçti. Çiğnenen yalnız duygularım değil aynı zamanda gururumdu.
Merdivenlerin son basamağını da çıktığım da koca konağın başıma yıkılmasını diliyordum. Bedenimi dışardan bir güç taşırken odamın kapısının önüne ulaşmıştım.
Aralık kapıdan enkaza dönen bedenimi sürükleyerek geçirdim. Yatağa kadar ilerleyen bedenim son gücünü toplayamadan yere yığıldı.
"Neden ya neden ? " dudaklarıma sızan tuzlu suyun tadı dilimdeki yaraları sızlattı. Susmadı haykırışım içimde bir enkaz yatarken susacağa da benzemiyordu. Yıkılan duygularımın sesi kulaklarımda çınlıyordu.
"Ben size ne yaptım da bana bunu reva gördünüz !? Ben size ne yaptım? " yükselen sesim sonlara doğru kısıldı. Boğazımda koca bir yumru oldu kelimeler yutkunamadım.
Diz kapaklarımın üstüne düşmüş halıya eğilmişken gözümden akan her yaş halıya damlıyordu. Ne zaman yumruk yaptığımı bilmediğim ellerimi bir kaç kez hırsla yere çarptım.
"Allah'ım bana yardım et, bu acıya dayanma gücü ver "
Boş odada yankılanan sesim hırsımı körükledi. Yüreğim de sancıyan sızı bana yardımcı olmazken dinsin istedim. Tüm acılarım çaresizliğe tutsak olduğum şu anda bitsin istedim. Olmadı. Ben bir kez daha yenildim. Duygularıma yenildim. Yine ve yeniden.
Kendimi kasmayı bırakıp dolu dolu ağladım. Tek yapabildiğimi yapıp için dışıma çıkana kadar ağladım. Bağıra çağıra yeri yumruklaya yumruklaya ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M Ü B R E M |TAMAMLANDI |
RomanceAcı çektiğini gösteren bir sesle konuştu."Ben seni gönlüme yara ol diye sevmedim ki; canıma can, geceme güneş, kışıma yaz ol diye sevdim " Gözlerindeki acı yüreğimi kavurmaya yetmişti. Ama yaşadıklarım bir türlü peşimi bırakmıyordu. Güvenemiyordum...