Mutlimedya da İrem Derici / Bazı Aşklar Yarım Kalmalı var 💜
Ölmüştüm.
Bedenim değil , içimdeki yaşama sevinci yummuştu gözlerini hayata...Her istediğimiz olmaz şu fani dünyada. Ölmeyecek gibi yaşar yaşarken defalarca ölürüz farkında olmadan. Küçükken daha kolaydır yaşamak...
Oyuncak istersin , eğlenmek istersin , parka gitmek istersin ama neden demezsin. Çünkü tesellin basittir. Parka gidemezsen oyuncak alırlar , oyuncak alamazlarsa parka götürürler ama bir şekilde sustururlar göz yaşlarını.
Oysa büyüdükçe anlıyorsun hayatın düşündüğün kadar güzel , gördüğün gibi tatlı olmadığını. Gerçekler bir gün gözünün önüne geldiğinde pembenin kara , sevdanın yara , arkadaşlığın ise palavra olduğunu kavrıyorsun yaşaya yaşaya.
Toz pembe hayallerim siyaha boyanmıştı , sevdam arkasında tedavisi olmayan yaramla terk etmişti , arkadaşım ' geçecek ' zırvalıklarına sığınmıştı.
Parka gidip , oyuncaklar isteyecek kadar küçük olmasamda hayat gerçek yüzünü erken göstermişti bana. Artık ne mutlu olacaksın sözlerine inanabiliyor ne de geçecek hikayelerini gözü kapalı dinliyordum. Bir kere sadece bir kere inancımı yitirip gözlerimi açmıştım masalların ardındaki dünyaya. Şimdi tüm kelimeler kifayesizdi dilimde , yüreğimde Emir' in gidişi varken.
Sabah dikenli itiraflarımı yüreğime acımadan batırmıştım. Aslı sözlerimdeki bıçaktan korkup beni geçecek zırvalıklarıyla teselli ettiğini sanıp gitmişti. Kafamı yastığa koyduğumdan beri Aslı'nın çıkmasını bekleyen gözlerim onun çıkışıyla aralanmıştı. Boş gözlerim yine tavanımı buldu. Beynim boş çığlıkların esiri olumuş olsada kavrayamıyordum ne yapacağımı.
Emir' i aramalı mıyım ?
Arasamda bulamayacağım kesindi.
Kaçıp gitsem mi uzaklara?
Kimsenin beni tanımadığı bilmediği sokaklara...
Yeni başlangıçlara yelken açardım ama Emirsiz boğulurdum gideceğim limanda.
Yoksa burada kalıp kalbimin durmasını , nefesimin kesilmesini mi beklemeliyim ?
Sanki şuan kalbim atıyor , nefes alabiliyorumuşum gibi.
Her seçenek beni uçurumun kenarında dolaştırıyordu. Tek adımda aşağı yuvarlanacağımın bilincinde olsamda karar vermeye mecbur hissediyordum kendimi.
Düşünceler beynimde sinsice dolaşırken ani verdiğim kararla yataktan doğruldum. Kararımın ötesi berisi umrumun kıyılarına ulaşmazken yaşayıp görmek istiyordum.
Zaten başıma ne geldiyse ertelemelerimden , karar verememelerimden gelmiyor muydu ?
Doğrulduğum yataktan kalkıp dolabıma yöneldim. Elim Emir' in tarafına gittiğinde düşünmeden sürgüyü çektim. Düşünsem açamazdım biliyordum. Tişörtlerinden bir tanesini elime almamla kendi tarafımı açtım. Dolabıma yığınla dizilmiş kotlardanda birini bakmadan çekip aldığımda elimdeki kıyafetleri bozulmuş yatağın üstüne fırlattım.
Gözlerim odayı taradıktan sonra aklımın bir köşesinde kalanlarla kanepeye baktım. Etraf derli topluyken aklıma komidinim geldi. Komidinin çekmecisini açmamla aradığım çantam karşıma çıktı. Elim çantamı bulduğunda çekmeceden çıkarıp içini kontrol ettim. Geçen gün boşalttığım çantama eşyalar geri koyulmuşken üzerimdeki Emir' in tişörtünü çıkardım. İç çamaşırlarımı giymediğimi hatırladığımda kapatmadığım dolabımın çekmecesinden iç çamaşırlarımı aldım. Elime alırken dikkkat etmediğim siyah iç çamaşırlarımı üzerime geçirdikten sonra yatağıma döndüm. Çıkardığım her şeyin siyah olmasıyla yas tuttuğumu bir kez daha anlamış oldum. Fark etmeden bile siyahı çekiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M Ü B R E M |TAMAMLANDI |
RomanceAcı çektiğini gösteren bir sesle konuştu."Ben seni gönlüme yara ol diye sevmedim ki; canıma can, geceme güneş, kışıma yaz ol diye sevdim " Gözlerindeki acı yüreğimi kavurmaya yetmişti. Ama yaşadıklarım bir türlü peşimi bırakmıyordu. Güvenemiyordum...