Multimedyada Rezan var 💜
Oyvermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ⛤⛤⛤
Eve geldiğimizde yorgunluktan ölmek üzereydim. Şu an istediğim tek şey odama girip sıcak yatağıma kavuşmaktı. Odama girdiğimde hayal kırıklığına uğramıştım çünkü cam açıktı ve benim odam soğumuştu. Hemen gidip camı kapattım. Karanlığın izin verdiği kadarıyla ağacın yanında birini gördüm.
İçimde kıvranan merak duygusu aşağı inmemi ve bakmamı söylüyordu.
Gidip konağın önünde kim olduğuna bakmalı mıydım ?
Uyku sersemliğiyle yanlış görmüyorsam ağacın yanında biri vardı. Orada olabilecek tek kişi Sedat gibi geliyordu.
Bu saatte bahçede oturduğunda göre bir derdi vardı.
Acaba aşağı inse miydim ?
Hiç halim yok ki, inmekte istemiyorum zaten, konaktakilerden biri görürse dedikodu malzemesi oluruz.
Yeniden dedikodu konusu olmayı kaldıramazdım.
Perdemi çekip dolabıma doğru yürüdüm. Dolabımın en üst rafındaki beyaz geceliklerimi giyip uykuya teslim ettim kendimi.
Gözlerimi ayılmak için bir kaç kez kırpıştırdım. Ayıldığıma emin olduğum an yatakta doğrulup sırtım yatak başlığına gelecek şekilde oturdum. Karşı duvarımda asılı olan kelebek tasarımlı saate baktığımda 7:32 olduğunu gördüm.
"Daha çok erken " dedim kendi kendime.
Bu da demek oluyordu ki kahvaltıya daha bir saat var. Erkenden uyanmanın dezavantajları işte.
Telefonumda sosyal medya hesaplarımı kontol edip, istekleri reddetmekle geçirdim yarım saatimi. Zaten çoğu ipsiz sapsız, sapık olduğunu belli eden erkeklerdi. Daha fazla oyalanmadan yataktan kaktım. Yatarken dağılan saçımı tepeden sıkı bir topuz yaptım. Savaş alanına çevirdiğim yatağa şaşkın şaşkın bakarken her seferinde yatağı nasıl bu kadar dağıttığımı merak ediyordum.
"Her seferinde berbat oluyor bu yatak " sıkıntılı sesimle kötü kötü baktım yatağıma.
Yastığın teki yatağın altında yere düşmek üzereyken diğeri çapraz bir biçimde yatağın tam ortasındaydı. Üstüme örttüğüm pike ise rulo şeklini almış yatağın en sağında duruyordu.
Aslında bu dağınık yatma huyumu düzeltmek için çok uğraşmıştım. Bir ara tek yatmamdan kaynaklı diye düşünüp annemle misafir odasında yatmaya başlamıştım. Malesef uyurken anneme tekme atıyormuşum. En son babam annemsiz yatamadığı için benim deli yatmamı kullanıp annemi odalarına götürmüştü. Bir arada üşenmeyip her gece yanıma yastık diziyordum. Ama bu da işe yaramadı çünkü sabah uyandığım da yanımda yastık falan olmuyordu bazen ben bile yatarken düşürdüğüm yastıkları bulmakta zorlanıyordum. Bunun gibi bir çok şey denemiştim hiçbir etkisi olmadığını fark edip uğraşmamaya karar vermiştim.
Deli yatanlar bilir, uyurken biz biz değiliz.
Üçüncü dünya savaşını çıkardığım yatağı uzun uğraşlarla topladım ve banyoya girdim. Kısa bir duşun ardından bornozla dolabın önünde durmuş ne giyineceğime karar vermeye çalışıyordum.
"Bugün ne giyinsem ?" Her kadının mutlaka yaşadığı sorunu yaşıyordum. Ne giyinecegim konusunda oldukça kararsız kalmıştım.
En son kıyafetlerimle olan bakışmamı kesip alt çekmecede ki siyah iç çamaşırlarımı üstüme geçirdim. Sıra kıyafetlerimi giymeye gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M Ü B R E M |TAMAMLANDI |
عاطفيةAcı çektiğini gösteren bir sesle konuştu."Ben seni gönlüme yara ol diye sevmedim ki; canıma can, geceme güneş, kışıma yaz ol diye sevdim " Gözlerindeki acı yüreğimi kavurmaya yetmişti. Ama yaşadıklarım bir türlü peşimi bırakmıyordu. Güvenemiyordum...