"Sarhoş"

4.6K 524 714
                                    

"Özel ruh sensin, Kim Taehyung."

Gözlerim onun gözlerindeydi. Şaşkınlığım hat safhadayken, biraz da sinirliydim. Taehyung da bana öylece bakarken zaman durmuş gibiydi. Göz bebeklerimiz bile oynamıyordu. Nefesimi tutmuştum. Taehyung'un bunun yalan olduğunu söylemesini bekliyordum. Herkese kendini kanıtlamasını bekledim. Bir tarafım bunun yalan olduğunu bağırıyordu, diğer tarafım ise doğru olduğunu... Hangisine inanacağımı bilemedim. Fakat bildiğim tek bir şey vardı. Eğer bunu yalanlamazsa herkes Taehyung'u öldürecekti.

"O özel ruh falan değil." dedim bir anda. "Sadece yalan söylü-"

"Özel ruhum."

Tüm fısıldaşmalar kesildi. Taehyung'un kendinden emin çıkan sesi tüm Koma'yı sessizliğe bürüdü. Herkes şok olmuşçasına Taehyung'a bakıyordu.

"Belki de değilim." dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Bunu oyun mu sanıyordu? Özel ruh olsa da, olmasa da bunu saklaması gerekiyordu. Konuşmak için hızla dudaklarımı araladım.

"Özel ruh olsa neden sizi güçlendirsin?" diye bağırdım etraftakilere. "Size dövüşmeyi öğretmezdi ki onu öldürmeye geldiğinizde sizi kolayca alt edebilsi-"

Yine sustum. Yine Taehyung tarafından susturuldum. Dudaklarımı kapatan kocaman eli, sertti. Daha fazla konuşmamı istemiyor gibi sıkıca tutuyordu çenemi. Gözlerini hafifçe büyütüp bana uyarıcı bir bakış attığında anlamadım. Neyi uyarıyordu, neden uyarıyordu?

"Ne düşündüğünüz sikimde değil. Bana istediğiniz gibi saldırabilirsiniz." dedi umursamaz bir ifadeyle. "Eğlence çıkmış olur."

Sonra bana döndü. Konuşmamam için hızla kolumu kaptı. Beni neredeyse koşturarak eve doğru götürmeye başladığında istemesem de uydum ona. Eğer uymasaydım düşecektim. Eğer düşersem Taehyung beni yerde sürüklemeye devam ederdi. Ben düşüncelerimle dolup taşarken, Taehyung beni eve geçirmek yerine evin bahçesine geçirdi. Kolumu sertçe bıraktığında sertçe bağırdı.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen?" diye bağırdığında gözlerim kocaman açıldı. Onu korumama rağmen bana bağırıyor muydu?

"Asıl sen ne yapıyorsun?" diye bağırdım bende onun gibi. "Özel ruh olmadığını neden söylemiyorsun?!"

Taehyung sertçe bana bakıyordu fakat bunu umursamadım. Her an onu öldürmeye çalışabilirlerdi. Şu an doğru bir an arıyor bile olabilirlerdi.

"Seni ilgilendirmez." dediğinde yutkundum. Beni ilgilendirmediğini biliyordum. Fakat yine de ona bunu yaptığı için kızmak istedim. Hoseok'u bunu söylediği için dövmesini, sikik bir özel ruh olmadığını, herkesi korkutmasını ve akıllıca cevaplar vererek gözleri üzerinden çekmesini... Ondan bunları beklerken yapmamıştı hiçbirini. Taehyung hiçbir zaman beklediğim bir hareket yapmıyordu ki...

"Özel ruh değilken..." diyeceğim sırada Taehyung tekrar ve tekrar kesti sözümü.

"Özel ruh benim." dediğinde gözleri gözlerime meydan okuyordu. Hiç korku yoktu o gözlerde. Bakışları kalbimde derin yaralar oluşturacak kadar keskindi.

"Değilsin." dedim sessizce. Neden inanamadığımı veya inanmak istemediğimi bilmiyordum. Sadece bunu istemiyordum. Eğer özel ruh oysa, tehlikede demekti. Ben bunu istemiyordum. Birini daha kaybetmek istemiyordum.

"Sana başlarda neden özel ruhu anlatmadım sanıyorsun?" dediğinde gözlerim doldu. Boğazımda bir yumru hissettim. Yutkundum defalarca fakat geçmedi o yumru. Orada kalmaya devam etti. Ben yutkunmaya devam ettikçe o büyümeye devam etti.

"Bana özel ruhu arayacağımdan ve kendimi korumayı unutacağımdan korktuğunu söylemiştin."

Sesim hayal kırıklığıyla doluydu. Neden canım acımıştı bilmiyordum ama gözlerim dolu doluydu. Bir şeyler zoruna gitmişti fakat bu duygunun adını bile bilmiyordum.

KOMA -TAEJİN- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin