Merdivenlerden yukarı doğru çıktım. Yüzümde kocaman bir sırıtış vardı. Burada bu kadar mutlu olacağımı hiç düşünmemiştim. Ve bir şeyler başaracağımı da düşünmemiştim.
Salona geçtiğimde Jungkook'u Jimin'in üstünde öpüşürlerken bulmamla sırıtışımın yerini şaşkınlık aldı. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde hareket ederken geri geri yürüdüm. Olmadı, gözlerimi kapattım. O da olmadı salondan çıkacaktım ki, sırtımı birine çarptım.
"Yiyişmeyi bırakmazsanız burada birisi utancından tahtalı köyü boylayacak."
Arkamdan Taehyung'un sesini duyduğumda birkaç adım ileri attım. Ben ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece dururken, Jimin ve Jungkook toparlanmıştı. İkisi de ayağa kalkıp bize bakmaya başladığında Taehyung hala hemen arkamda durmaya devam ediyordu.
"Şişkin dudak ikinci aşamada." dediğinde ikisinin de gözleri kocaman açıldı. Şaşkınlıkla bana bakarlarken Jimin konuştu ilk.
"Yani sen Taehyung'u yendin mi?"
Kafamı onaylarcasına salladığımda Jimin hayretler içinde tekrardan sordu.
"Tek seferde mi?"
Tekrar onayladım ve hafifçe gülümsedim.
"Dikkati dağılmasaydı başaramazdım."
Cümlemi bitirdikten sonra Jungkook şaşkınlıkla kaldı bu sefer.
"Taehyung'un dikkati mi dağıldı? Hem de dövüşürken?"
Tekrar kafamı salladım. Taehyung'un boynuma bakışı tekrar zihnimde canlanırken kafamı iki yana salladım. Bunu hatırlamak bile ürpermeme sebep oluyordu.
"Önünüzde olmam bir sike yaramıyor. Ben yokmuşum gibi dedikodu yapmaya devam ediyorsunuz." dedikten sonra beni dürtüp gelmemi işaret etti. Onunla koridora ilerledim. Taehyung durduğunda robotmuşum gibi bende durdum.
"İkinci aşama, yalnız başına yapabildiklerini gösterir. Antrenmanlara devam edeceğiz fakat bunun yanında tek başına neler yapabileceğini göstereceksin."
Kaşlarım çatılırken kafamı kaşıdım.
"Yani... Ne yapmalıyım?"
Taehyung dudağının kenarıyla yan yan güldükten sonra dış kapıyı gösterdi.
"Çık evden."
Zaten çatık olan kaşlarım daha da çatılırken ona inanamazca baktım.
"Ne?"
Taehyung bana bakıp gözlerini devirdi. "Ah, bir kerede anlamaman sinir bozucu." diye kendi kendine söylendikten sonra konuştu.
"Dışarı çıkacaksın. Evin etrafında kimseye görünmeden 3 tur atacaksın. Birine görünürsen bunu tekrarlamak zorunda kalacağız."
Derin bir nefes alıp etrafıma baktım.
"Nasıl?" diye endişeyle konuştuğumda Taehyung umursamazca omuzlarını silkti."İster sürün, ister yuvarlan. Saklanmayı öğrenmen gerekiyor." dedikten sonra mutfaktaki masadan sandalye getirip dış kapının yanına koydu. Sandalyenin üzerine oturup bacak bacak üstüne attı. Kafasını duvara yaslayıp kapattı gözlerini.
"Çabuk olsan iyi olur."
Omuzlarım düştü. Her zaman tehlikeli bir şeyler istiyordu. Oflarken pencereden dışarı baktım. Çok kişi görünmese de nasıl saklanarak 3 tur atabilirdim ki?
"Ya yapmazsam?" dediğimde Taehyung kapalı gözlerini açtı. Gözlerimin içine deler gibi bakarken tek kaşını kaldırdı.
"Sana bir seçenek sunmadım."