asisstant ° myg

1°

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌼

"Sen bir tanesin, Mi Sun!"

Karşımdaki bedene sarıldığım da fevri hareketlerinden ne kadar ürkse de, sesini çıkarmayıp karşılık vermişti sarılışıma.

"Sakin ol aşkım, bak bu adama dikkat et tamam mı?"

Geri çekilip yüzüne anlamazca yüzüne baktım, adam mafya falan mı..?

"Neden ki?" omuz silkip ayaklanmıştı.

"Bu adam çok sert, soğuk, huysuz, ve dakik biriymiş."

Gülmüştüm.

Tanrı aşkına hangi patron iyi olurdu ki zaten?

Ya da düzelteyim; hangi iyi olan patron bana denk gelirdi ki zaten?

"Yani, koca şirketin müdürü." diyip oturduğum sandalyeden kalkıp buzdolabına yöneldim.

"Öyle böyle değil ama Sarah, bak Taehyung dedi ki 'bütün asistanlarını kaçırmış bir adamdır kendisi'."

Taehyung'u taklit ederek söylediği şeyle birlikte gülmeye başlamıştım. 

"İdare edebilirim, en fazla ne kadar kötü olabilir ki?" diyip buzdolabından süt çıkarttım.

"Hadi, şimdiii! İşimi kutlama zamanıı!" diyip sütü tezgaha bırakıp alkış yapmıştım.

Sen o kadar oku öğren iş bulama, inanın dana bile kesebilirim şuan!

~

"Hoş geldiniz!" kapıdan giren aileme gülümseyip karşımda uyuklayan arkadaşıma çevirdim başımı.

"Hoş bulduk, bebeğim." annem bana cevaben konuştuğunda, gülümseyip öpücük gönderdim elimle.

"Mi Sun!" bağırdığımda irkilmiş, sinirli ve uykulu bakışları beni bulmuştu.

"Ya burada yeni işimi kutluyoruz, sen uyuyorsun. Hak mı bu?" diyip zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışmıştım.

"Hadi, gece daha yeni başlıyo~r." diyip ayağa kalktım zıplayarak.

O ise hala yattığı yerde uyuklamaya devam ediyordu. Yattığı yere iyice yayıldığında suratımı asıp mutfağa ilerlemiştim.

Tabii yolda bir düşme tehlikesi geçirmeden edememiştim.

"İyi eğlenebildiniz mi bebeğim?" annemin sesini duyduğumda arkamı dönüp elimdeki bardağı masaya bıraktım.

"Evet anne, film izledik, oyun oynadık, bir sürü şey yaptık işte. Keşke sizde olsaydınız." diyip dudaklarımı aşağı sarkıttım.

O ise bu halime gülmüş ve saçlarımı okşamıştı.

"Teyzen çok hastaydı, bebeğim. Gitmek zorundaydık."dediğinde derin bir nefes alıp  anladığımı belirtmek adına başımı aşağı yukarı salladım.

O sırada abim mutfaktan içeri girip buzdolabını açmıştı.

"Ya abi mal mısın? Şu su şişesini kafana dikmesene. Bizde içiyoruz ondan be, ıyy salyalı salyalı." diyip iğrenek konuştuğum da abim elindeki şişeyi bırakıp bana dil çıkarmıştı.

Evet, sözde abimdi.

Benden beter bir çocuk olduğu bir gerçekti.

"Mi Sun'ın boynu ağıracak orada. Git kaldır şu kızı." diye konudan alakasız bir şey söylediğinde göz devirip 'off'layarak salona ilerledim.