Bu aralar yorumlar azaldı gibi sanki, bu beni üzüyor 😥
Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸
"Ne düşünüyorsun?"
Bir süre sonra derin bir nefes alarak cevap vermişti.
"Olanları.." ellerimizi birleştirip parmaklarımızı bir birine kenetledim.
"Aslında babam abimi polise vermek yerine yurt dışına gönderdiğinde şaşırmıştım, fakat yine de bizi sevdiğini hiç düşünmedim." derin bir nefes verip diğer elini cebine sokarak başını denize çevirmişti.
"Babanın neler yaşadığını bilmiyoruz, yine de size böyle davranması kötü bir şey ama.. o'nu da anlamamız lazım değil mi?" bana bakarak başını sallamış ve gülümsemişti.
"Her şeye rağmen beni sevdiğini bilmek beni mutlu etti." gülümseyip başımı eğdim.
"Seni mutlu görmek de beni mutlu etti. Sorunsuz insan yoktur Yoongi, önemli olan sorunları çözerek mutlu olmak. Yavaş yavaş başarıyor gibiyiz?" başını sallayarak iç geçirdi.
"Sayende, sayende başarıyoruz." başımı olumsuzca iki yana salladım.
"Hep beraber başarıyoruz." olduğu yerde durup dudaklarını ıslatarak bana dönmüştü.
"Hayatımda sahip olduğum en özel insansın, Sarah." ellerini yüzüme yerleştirip alnımı öpmüş ve başımı göğsüne yaslayarak çenesini saçlarıma yaslamıştı.
Sahilin ortasında insanları umursamadan bir süre öyle kalmıştık.
"Yüce Min Yoongi'nin hayatında en özel insan olmak gurur vericiymiş." geri çekilerek gülmüştü.
"Sahil kenarı çok esiyor, gidelim mi?" başımı slalayıp tamamen geri çekilerek elini tutarak yürümeye başladım.
Arabaya geldiğimizde kapımı açarak binmemi beklemişti, gülümseyerek arabaya bindiğimde kapımı kapatıp arabanın önünden dolaşarak sürücü koltuğuna yerleşmişti.
"Tanıtım fotoğraflarını blog'a atmışlar, yine herkes sulanmış.." dediğinde sırıtmıştım.
"Sen beni takmazken ve Julia cadısı yanındayken bende aynı böyle hissediyordum." hayretle başını salladığında, araba süren hallerine düşmeye başlamıştım.
"Julia geldiğinde seni takmıyor değildim."
"Öyle davranıyordun ama." omuz silkip dudağımı aşağı sartıkarak kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Aslında babamı az çok anlıyorum, bende o'na benziyorum. Sevsem bile belli etmem çok güç." gülümseyerek hafifçe Yoongi'ye dönmüştüm.
"İtiraf etmeden önce belli olmuyordu, tamam iltifat ediyordun ama sonra hemen çıkıp gidiyordun ve ben hiç bir şey anlamıyordum. Ama itiraftan sonra bir bakışınla bile beni ne kadar sevdiğini anlayabiliyorum." gülerek arabayı durdurmuş ve bana bakmıştı.
"Çünkü itirafran önce gözlerine doğru düzgün bakmıyordum." başımı sallayarak dediğine katılmıştım.
"Evet, 'şu dosyayı Jae'ye ver, şunu Namjoon'a, bunu Taehyung'a'" diyerek başımı eğip o'nu taklit ettiğimde gülmüştü.
"Cesaret edemiyordum bakmaya." uzanarak ellerimi yüzüne sabitleyip dudaklarını büzerek öpmüştüm.
"Bunlar geçmiş gitmiş şeyler, önemli değil. Şimdi gayet iyi belli ediyorsun sevdiğini. Saçma sapan şeyler için canını sıkma. Seni seviyorum, iyi geceler~" arabadan inerek Yoongi'ye el sallayarak eve ilerledim, fakat sakarlığım tutmuş ve yere düşmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
asisstant ° myg
Fanfiction~tamamlamdı~ Yoongi sürekli asistanlarını kaçıran bir patrondur, bir gün Taehyung o'nun için kuzeninin arkadaşı olan Sarah'ı asistan olarak işe alır. Sarah fazlasıyla sakardır, Yoongi ise huysuz.