13.6K 1K 808
                                    

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

Araba tam önümde durduğunda eğilip yola bakan Bay Min'e baktım, bir süre sonra başını bana çevirip konuşmuştu.

"Atla."

Başımı yana yatırıp kaşlarımı çatmıştım. Hayal falan mı görüyordum?

Arabanın yanına gidip kapıyı açtım, ama üzerim ıslaktı?

"Bay Min, ama ben ıslandım?"

Dediğim şeyle kaşlarını havalandırıp dudaklarını ıslatmıştı.

"Sorun değil, atla."

Gülümseyip arabaya binmiştim sonunda.

Başına villa mı düştü acaba?

"Teşekkür ederim." dedim kollarımı sıvazkarken.

Üşümüştüm.

"Bir daha böyle bir şey olmaz." dediğinde kaşlarımı çatmıştım, bu nasıl bir ruh değişimi ya?

Cidden sinirlerimi bozuyordu.

"Kusura bakma ama ben yalvarmadım arabana binmek için." dediğimde şaşırarak bana bakmaya başlamıştı.

Ama artık yeter, sus sus nereye kadar...?

Pazara kadar değil mezara kadar.

Tamam sustum..

"Ne dedin?" dediğinde 'açtım ağzımı yumdum gözümü' dercesine kollarımı göğsümde birleştirip hafifçe Bay Min'e döndüm.

"Diyorum ki hep bir kendini havada görmeler, insanları aşağılamalar, saçma tavırlar.

Tamam müdürsünüz, patron sizsiniz. Ama insanların bir kalbi var, bunu düşünerek konuşmalısınız.

Ben mi sizin ayağınıza yapıştım beni eve bırakın diye?

Hayır.

Yani böyle nazik hareket etmişken, neden kaba şeyler söyleyerek kalp kırıyorsunuz?

Dengesizlik.."

Derin bir nefes verip bana çevirmişti başını.

"Sana mı soracağım?" dediğinde iyice sinirlenmiştim.

Öyle mi?

"Arabayı durdurun." diyip elimi kapının koluna attım.

İtiraz etmeden arabayı durdurmuştu. Hızla arabadan ineyim derken yere kapaklanmıştım.

Birde araba değil jipti anasını satayım.

Bay Min arabadan inip yanıma gelmeye başladığın da ayağı kalkmaya çalıştım hızla, ama olmamıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Ayrıca sen benimle ne biçim konuşuyorsun asistan? Yerini bil." hala azar yiyordum.

Tanrım.. Sabır..

Kolumda ki saate bakıp Bay Min'e döndüm tekrar.

"Saat 21:00, istediğim gibi konuşurum. İşte değiliz nede olsa, işte patronumsun. Dışarıda değil."

İşte benim kızım!

"Öyle mi?"  diyip alayla gülmüştü.

"Öyle, Yoongi."

İlk defa ismini söylemiştim. Ve garip bir histi..

Bana karşı bir iki adım atıp dibimde bitmişti. Arkaya gitmek istedim, ama koca araba vardı.

asisstant ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin