25°

13.6K 1.1K 1K
                                    

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

"Bu halin ne asistan?" başımı kaldırarak bana gülen Bay Min'e bakmaya başlamıştım.

Ne vardı halimde?

Çekimde çok makyaj yaptıkları için yüzüm kaldırmamıştı, rahatsız olmuştum. O nedenle silmeye kalkıştım, fakat tam makyajımı silmemin ortasında Bay Min odama gelmişti.

"Çok komik gözüküyorsun." deyip gülmesini genişletmişti.

"Makyajımı siliyorum, komik bir şey yok ortada." kaşlarımı çatmıştım.

Daha çok gülmeye başladığında, yerime oturup sinirle makyajımı silmeye devam ettim.

Ama makyöz nasıl bir makyaj yaptıysa sil sil bitmiyordu.

"Yoongi şirkette kahkaha mı atıyor, yoksa ben mi yanlış görüyorum, Namjoon?"

Hoseok şaşkınca Bay Min'e bakarak konuştuğunda, Bay Min hemen kendini toparlayıp eski yüzsüzlüğüne geri dönmüştü.

"Kesin şamatayı." deyip sinirle karşısında gülen Namjoon ve Hoseok ikilisine bakmıştı.

"Sarah, sen bu çocuğa ne yaptın da böyle güldü? Şirkette kaş çatma harici bir mimik oynattığını ilk defa görüyorum." dedi Hoseok.

Omuz silkip makyajımı hızla çıkartmaya devam etmiştim.

"Toplantıya geç kalacağız, hadi asistan." diye uyarmıştı Bay Min.

"Ya, kalıcı mı bu makyaj? Kolay çıkmıyor." deyip sinirle çıkartmaya devam etmiştim.

"Ver bana." demişti Bay Min yanıma gelirken, şaşkınca o'na bakıp elimden ıslak mendili alışını izlemiştim.

Bay Min benim makyajımı mı silecekti?

Çenemden tutup başımı hafif yukarı kaldırmış, yüzümü yavaşça ve nazikçe silmeye başlamıştı.

Bense yüzüne bakakalmıştım, cidden her gün bir tık daha şaşırtıyordu beni.

Ayrıca fark ediyordum da teni çok hoştu. O an dokunmamak için zor tutmuştum kendimi.

10 dakikanın ardından sonunda makyajı çıkartabilmiştik.

"Yüzümü yıkayıp hemen geliyorum." odada ki banyoya ilerleyip hızla yüzümü yıkamış ve kurulamıştım.

Banyodan çıkan beni gören Bay Min yürümeye başlamıştı, bende peşinden koşmaya.

O yürüken ben yavaşça koşuyordum. Çünkü biraz hızlı gibiydi.

Aceleyle toplantı odasına girip yerlerimize oturmuştuk.

Önemli konuları not edip, toplantıyı can kulağıyla dinlemiştim.

Toplantı bittiğinde Bay Min ile toplantı odasından çıkıp odalarımıza ilerlemiştik.

"Sen çıkabilirsin, asistan." dediğinde kaşlarım havalandı.

"Siz?" derin bir nefes alıp bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Benim biraz daha işim var."

"İsterseniz yardım edebilirim?" dediğimde başını iki yana sallayıp reddetmişti.

Ardındansa odasına girip kapıyı kapatmıştı.

~

"Telefonum nerede benim ya?"

asisstant ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin