asisstant ° myg

23°

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

"Niye geldin, asistan?"

"1 haftadır yat yat sıkıldım, evdekiler sürekli başımda emir elim gibiler. Jeongguk beni arayıp çağırdığın da bende o'nun yanına geldim, gelmişken de size bir bakayım dedim."

Yalan.

Gülümseyip koltukta oturan Bay Min'e bakmaya başlamıştım.

Uyandığımda evde rahat edemeyip, kendimi bu olağan üstü büyük evde bulmuştum.

Ağrılarım yavaşça geçmeye başlamıştı, evdekiler o kadar iyi bakıyordu ki hasta kalmam imkamsızdı.

"Sarah! Hoşgeldin." Jeongguk neşeyle yanıma geldiğinde yutkunmuştum.

Mükemmel!

"Merhaba Jeongguk!" sıkıca Jeongguk'a sarılıp geri çekilerek gülümsedim.

"Hayırdır, abimi görmeye mi geldin?" evett~ Sarah ile sıçıp, sonra da nasıl sıvanıra hoş geldiniz..

"Sen çağırdın ya beni." diyip kaş göz yapmaya başladım.

"Ben mi? Ne zama-ah!" belini çimdiklediğim de sözü kesilmişti.

"Ha! Ben-evet ben çağırdım." biraz geç olsa da olayı kavramıştı.

"Peki~" Bay Min sırıtıp başını iki yana sallamıştı.

"Şimdi biz çıkalım en iyisi." Jeongguk'un kolundan tutarak dışarı çıkartmıştım.

"Abimi merak ettin, o yüzden geldin değil mi?~" dediğinde ağzına bir tane çarpıp kaşlarımı çattım.

"Evet, ama sen salak gelip yalanımı ortaya çıkardın." omuzlarımı düşürüp merdivenden aşağı inmeye başadım.

"Sen aşıksın, arkaadaaş~" dediğinde az kalsın merdivenlerden düşüyordum.

"Dikkat et Sarah!"

Bir daha düşersem benim için kötü olurdu.

"Korkuttun beni sakar!"

Hızla arkamı dönüp Jeongguk'un koluna vurmuştum.

"Öyle deme sen de o zaman." dudak büzüp kaşlarımı çatarak Jeongguk'a bakmaya başlamıştım.

"Oğlum?" geçen gün ki kadın yine karşımıza çıkmıştı.

"Anne? Bak bu Sarah, abimin asistanı. Sarah bu da annem." kaşlarım havalandırıp şaşkınca karşımda ki kadına bakmaya başladım.

Anneleri ölmemiş miydi?

"Şu huysuz adama abi deme demiyor muyum ben sana?" kadın Jeongguk'a kızdığında kaşlarımı çatmıştım.

"Anne, sırası değil!" Jeongguk sinirle koluma girmiş ve annesini geride bırakarak merdivenlerden inmeye başlamıştı.

Jeongguk, Bay Min'in üvey kardeşi olabilir miydi?

Yani anladığım kadar öyleydi.

"Jeongguk, biraz konuşalım mı?" Jeongguk derin bir nefes verip başını sallamış ve gülümsemişti.

"Tabii ki, ne konu hakkında?" diyip tavşan dişlerini çıkartarak gülmüştü.

Çok şirindi!

"İlk önce aşçı teyzenin yanına gitmemiz gerekiyor." başını sallayıp beni takip etmeye başladı.

"Merhaba~" aşçı teyzenin yanına ilerleyip gülümsedim.