21°

14.7K 1.2K 923
                                    

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

"Ah, bende sana çorba yapmalarını söylemiştim. Geldi mi?" diyip yalandan yüzüme gülümseyerek elimdeki tepsiyi almıştı.

Zorla.

Pis yalancı, maymunun amcası kılıklı yılan.

Derin bir nefes verip yutkunmuştum sinirle.

Ardından gülümseyerek Hana'nın yanına ilerlemiş ve tepsiyi elinden almaya çalıştım.

"Siz çorbayı yaptırdınız, bende içireyim. Malum sizin gibilere emir vermek bile yorucu gelir." tepsiyi kendime çektim fakat izin vermemiş ve sıkıca tutmuştu.

Kendime çekmiştim tekrar tepsiyi, fakat bırakmamıştı yine.

Sinirle tepsiyi bırakmıştım, fakat bırakırken tepsiyi hafifçe yukarı ittirmeyi ihmal etmedim.

İstediğimi alırım kafasında değildim, fakat o çorbayı ya ben yedirecektim ya kendi yiyecekti.

"Ah, yandım!" iyi oldu, sana bırak dedik.

Yılan kafalı maymun.

"Ay pardon, sakarlık işte." bana sinirle bakıp üzerindeki mini elbiseyi kendisinden uzaklaştırmaya çalışmıştı.

Fakat o kadar dardı ki, biraz zor olmuştu.

"Bu kızla nasıl çalışıyorsun anlamıyorum, sakar şey!" sinirle yanımdan geçerek odadan çıktı, yanımdan geçerken omzuma çarparak sarsılmamı sağlamadan edememişti.

Zilli şeytan ne olacak.

"Bu kadın neden burada Bay Min? Şirketle anlaşma sağlayan sıradan müşteriler değiller mi?" Bay Min kaşlarını havalandırıp bir süre bana bakmıştı.

"Neden merak ediyorsun?" göz devirip kollarımı gögsümde birleştirdim.

"Sinirlerimi bozuyor bu kız, burada olması hoşuma gitmedi." gülerek başını sağa yatırmıştı.

"Neden hoşuna gitmedi, öğrenebilir miyim?" sıkıntıyla nefes verip kollarımı iki yanıma bırakmıştım.

"Bay Min, soruma soruyla cevap vermenizden hoşlanmadım. Alt tarafı basit bir şey sordum, neden cevap vermiyorsunuz?" yutkunup elimi havaya 'boş ver' dercesine sallamış ve başımı iki yana sallamıştım.

"Neyse ne, çorba getireyim ben." sinirle odadan çıkıp mutfağa inmiştim.

"Pordon, çorbadan daha var mı acaba?" aşçı teyze bana dönerek gülümsemiş ve başını sallamıştı.

"Var kızım, hemen koyayım." gülümseyip teşekkür etmiştim.

Tepsi hazır olunca alıp yukarıya çıkmıştım.

Odaya girdiğimde Hana'nın yine odada olduğunu görmüştüm, bu kadın asla uslanmayacaktı.

Tanrım..

Hızla yanıma gelip elimden tepsiyi aldığı gibi Bay Min'in yanına ilerlemişti.

"Umarım iyi gelir." diyerek çorbaya daldırdığı kaşığı Bay Min'e uzatmıştı.

"Kendim yiyebilirim, teşekkürler." kızın elinden kaşığı almaya çalışmıştı Bay Min.

Fakat kızın pes edecekmiş gibi bir hali yoktu.

"Unuttunuz sanırım." kıza bakıp gülümsemiştim.

Anlamazca kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı.

asisstant ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin