asisstant ° myg

40°

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

"Bence şirkete ayrı ayrı girelim."

Yoongi'nin elini bıraktığımda tek kaşını kaldırıp olduğu yerde durarak bana bakmaya başlamıştı.

"Neden?" derin bir nefes alıp omız silktim.

"Şirkette biri görüp gazetecilere falan sızdırır. İmajını zedelemek istemiyorum."

Buralara kolay gelmediği belliydi ve gazeteciler en ufak hatasını arıyordu Bayan Jeon gibi.

Ve de herkesin öğrenmesini istemiyordum sevgili olduğumuzu, en azından şimdilik.

Hoseok ile konuşurken ağzından kaçırmıştı biraz. Babasıyla arası hiç iyi değildi, bu nedenle çok dikkatli davranıyordu şirket işlerinde.

Zaten babasıyla arası iyi olmadığını biliyordum, fakat böyle titizlikle işinin yapmasında ki en büyük pay babasının olduğunu bilmiyordum.

Taktir bekliyordu ki haklıydı, fakat babası taktiri geçin yüzüne bile bakmıyordu.

Şu güzelim yüze..

Yüzü geçelim mükemmel ve disiplinli bir yöneticiydi Yoongi.

"Saçmala istersen, Sarah." bıraktığım elini elimle tekrar birleştirip sıkmıştı.

Mükemmel!

Yürümeye kaldığımız yerden devam edip şirkete girdik, içeri girdiğimiz anda bizi fark eden herkes bize bakıp aralarında fısıldaşmaya başlamışlardı.

Elini bırakmak için çabalasamda bütün çabam boşa gitmişti.

Asansöre binip kata geldiğimizde indik, Yoongi odasına doğru giderken bende elini bırakıp kendi odama gidecektim fakat izin vermeden beni peşinden nazikçe sürüklemeye devam etti.

"Hiç kimse umrumda değil, konuşup konuşup dursunlar. Sen de kasma kendini lütfen." koltuğuna oturduğunda rahatsızca yerimde kıprandım.

"Babanla aran kötü, daha da kötüleşsin istemiyorum. Zaten beni sevmiyor.." Yoongi derin bir nefes verip ellerini masaya dayayarak kalkmış ve yanıma gelmişti.

"Babam düzgün düşünen biri değil Sarah, öyle olsaydı bana ve düşüncelerime saygı duyardı. O biraz.. garip. Ve o'nun adına üzgünüm, lütfen umursama." ellerimi uzatarak sol elini ellerimi arasına almış ve gülümsemiştim.

"Neyse kapatalım bu konuyu en iyisi." boş olan elini yanağıma koyarak okşamış ve geri çekilerek tekrar eski yerine oturmuş

"Peki" deyip gülümsedim rahatlaması için.

Fakat sıkkın olduğunu gördükçe üzülüyordum.

"Omuzlarım çok ağrıyor." dudaklarını aşağı sarkıtıp gözlerini sıkıca kapatmıştı, haline gülümseyip yavaşça yanına ilerledim.

"Masaj yapmamı ister misiniz, Bay Min?" gülümseyip tek elimi masaya yaslayarak başımı sağa doğru eğdim.

Yoongi ise gözlerini yavaşça açıp davetkarca bana bakmıştı bir süre.

"Çok iyi olur Bayan Choi."  gülümsememe karşın sırıttığında başımı sallayıp arkasına geçtim.

Ceketini yakalarından tutarak aşağı indirdim, daha iyi etki ederdi masaj.

Heralde daha iyi etki ederdi yani.

Bana uyup ceketini çıkarttığında ellerimi tekrar omuzlarına koyup nazikçe masaj yapmaya başlamıştım.