asisstant ° myg

28°

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

Boşluktan düşüyormuş gibi hissediyordum, fakat sert zemine düşmemle bu boşluğun bir sonu olduğunu anlamıştım.

Gözlerimi açıp parkeler ile bakışmaya başladım, her sabah mutlaka yapardık bunu. Ritüel haline gelmişti artık.

Bir süre öyle durup ayılmaya çalıştım, ayıldığımda doğrularak bağdaş kurmuştum.
Gözlerimi ovalayıp esnemiş ve etrafıma bakınmaya başlamıştım.

En son Bay Min uyuklamaya başladığında yatağa yatırmıştım. Bende yatakta yanına oturup düşünceyle Bay Min'i izlemeye dalmıştım.

Şimdi ise yerdeydim, sanırım bende uyuyakalmıştım.

E tabi saat 3 te uyandırmıştı Jeongguk, uykumu alamamıştım doğru düzgün.

"Asistan?" yatakta bana doğru uzanıp bana bakmaya başladı Bay Min, tek gözü açık diğeri ise kapalıydı.

Sanırım yeni uyanmıştı.

"Benim?"

Etrafa bakınıp yatakta doğrulmuştu.

"Nerdeyiz?"

"Kaçırdım sizi." deyip gülmüştüm, fakat Bay Min'in anlamazca bakışlarını gördüğümde ciddileşip öksürmüştüm.

"Şey, uzun hikaye. En iyisi kahvaltı yaparken konuşalım?" ayağı kalkıp banyoya ilerledim.

Sanırım hiç bir şey hatırlamıyordu.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya girip koltuğa ilerledim, telefonumu alarak gelen mesajlara bakmıştım.

Min Sun, Jin abim, Annem ve Jeongguk'tan gelmişti.

Jeongguk'un mesajına tıklayıp okudum.

Neler oluyor deli gibi merak ediyorum, en sonunda aşkını ilan ettin mi?

Gülerek göz devirip başımı iki yana sallamıştım.

"Kim o?" başımı kaldırıp Bay Min'e baktım.

"Jeongguk, sizi merak etmiş de." başını sallayıp banyoya ilerlemişti.

Bir süre beklemiştim gelmesini ama gelmemişti, uzun süredir elini yüzünü yıkıyor olamazdı değil mi?

"Ay kendine bir şey yapıyor olmasın, benim hatam diyordu dün?" kendi kendime mırıldanıp tırnağımı yemeye başladım.

İçime kurt düşmüştü şimdi..

Hızla ayağı kalkıp banyoya dalmıştım, fakat açarken çok mu hızlı davranmıştım yoksa sakarlığımdan mı bilmiyorum yere düşmüştüm.

Bence ikinci seçenek.

Başımı kaldırıp belinde ki havlusuyla karşımda dikilen Bay Min'e baktım.

Şükür ki bir şey yapmamıştı kendine.

Sadece duş almıştı.

Yavaşça yerden kalkıp üzerimi sirkelemiştim.

"Ay bende kendinize bir şey yapıyorsunuz sandım, o yüzden birden daldım kusura bakmayın." anlamazca kaşlarını çatıp bana bakmıştı.

"Neyse iyiseniz ben çıkayım." arkamı dönüp bir iki adım attığım sırada kolumdan tutarak kendine çekmişti bedenimi.

Arada gereksizce çok fazla güç kullanıyordu, şimdi ki gibi mesela.

"Kendime bir şey yapmak?" cevap vereceğim sırada ayaklarımın üzerine düşen ağırlıkla yutkunmuştum.