35°

13.9K 1K 423
                                    

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

Sarah

"Ooo, birileri geri dönmüş! Tanrım nasıl mutlu oldum anlatamam." Jeongguk bana sarıldığında gülümsemiş ve sarılışına karşılık vermiştim.

"Bende mutlu oldum, fakat biraz zorla gelmiş bulundum. Resmen istifa ettiğim için benden tazminat istedi. Taehyung'da sözleşme değil tehdit silahı hazırlamış heralde." göz devirip dudaklarımı ıslatarak masama geçmiştim.

Geldiği için mutluydum, fakat sözleşme için gelmesi üzmüştü beni.

Gelip 'birtanem gel sensiz şirket çekilmiyor' deseydi zaten geri dönerdim ben.

Sarah sakar olduğun kadar imkansız şeyler istiyorsun..

"Belki istifa etmeni istemediği için tehtid etmiştir?" yüzümü 'tabi tabi kesin öyledir' dersecesine buruşturup başımı hızla sallayarak kenarda ki not defretimi almıştım.

"Neyse o'nu boşver de sen doğum gününde nasıl koptun hayattan öyle?" kahkaha atmaya başladığında suratımı astım.

Mal gibi içkiye vurmuştum ağzımı, hiç bir halt hatırlamıyordum.

"Ben kendim de değildim ki Jeongguk, o dans eden içimde ki deli Sarah'tı." omuz silkip gülmüştüm.

"Olsun, yine de manyak bir partiydi!" cevap vereceğim sırada telefon çalmıştı.

"Buyrun ben Sarah?" diyerek telefonu açmıştım.

"Odama gel asistan." telefonu kapatıp not defterimi alarak masadan kalmıştım.

"Kanser olma seansımız başlasın!" gülerek odamdan çıkmış ve Bay Min'in odasına girmiştim.

Madem o beni tehtid ile geri almıştı, o tehdit aletini ortadan kaldıran kadar uğraşacaktım.

Kendi elleriyle yırtacaktı o sözleşmeyi.

"Kapıyı çaldın da ben mi duymadım?" başımı iki yana sallayıp masaya yaklaşmıştım.

"Hayır, unuttum. Ayrıca demin beni çağırdınız başka kim olabilir ki?" demiştim gülümseyerek, o sırada kapı açılmış ve içeri Julia denen kırmızı zilli gelmişti.

"Yoongi, beni çağırmışsın?" Bay Min başını salladığında tek kaşımı kaldırıp dudak içimi ısırmaya başladım.

Beni ne diye çağırıyordu madem?

"Gel Julia, otur." ardından bana bakmıştı bir süre.

"Seni neden çağırdım ben?" alayla gülüp kaşlarımı çatmıştım.

Ama bak içimde ki cazgır Sarah'ı çıkartmayın ortaya, sakarlığımla birleşirse felaket olur.

Benden demesi.

"Unuttum, bize kahve getirebilirsin ama. Birisi şekerli olsun." vay be, kadının şekerli sevdiğini de biliyor..

Daha neler göreceğim, duyacağım ben.

Başımı sallayıp odadan çıkmıştım. Odadan çıkar çıkmaz sinirle yerimde zıpladım.

Ardından düzelip öksürerek üzerimi sirkelemiş ve etrafıma bakınmıştım.

Büyük Bay Min'i gördüğümde kaşlarım havalandı, düz ifadesiyle bana bakıyordu.

Yutkunup o'nu takmadan aşağı ilerlemiştim. Kafetaryaya inip iki kahve istemiştim.

Kadın kahveleri hazırladığında gülümseyerek biraz tuz istedim.

Anlamazca bana bakıp tuzu uzatmıştı.

asisstant ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin