24°

14.5K 1.1K 1.5K
                                    

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌸

"Ellerinize sağlık, çok lezizler."

Aşçı teyzeye bakıp gülümsemiştim, o'da başını hafifçe eğip aynı samimiyetle bana gülümsemişti.

Ortam o kadar gergindi ki belki bu saçma gerginliği dağıtabilirim diye konuşmuştum, fakat hala aynıydı.

Yemeğimi hızla yiyip bir an önce gitmek isitiyordum, hiç rahat değildim.

Zaten Bay Min ile atışmıştık kendimi kötü hissediyordum, içim buruktu. Neden bu kadar takıyorduysam?

"Bana potakal suyu doldurun." Hana yardımcılara emir verdiğinde göz devirip başımı iki yana salladım.

Nasıl bu kadar kaba olabilir anlamıyorum.

Kalkıp o portakal suyunu başından aşağı dökmek vardı şimdi.

Neyse, paçozla paçoz olmaya gerek yoktu şimdi.

Bay Min yanımdan kalktığında şaşkınca tabağına bakmıştım, pek bir şey yememişti.

İç geçirip başımı iki yana salladım.

"Afiyet olsun." masadan kalkıp hafifçe baş selamı vermiş ve mutfağa ilerlemiştim.

"Bay Min'in ilaçları ile atıştırmalık bir şeyler alabilir miyim?" aşçı teyze gülümseyip hemen hazırlamıştı istediklerimi.

Elinde ki tepsiyi bana uzatacekken başka biri almıştı.

"Ben götürürüm." Hana'ya bakıp göz devirdim, saçını başını yolsam da rahatlasam keşke.

"Gerek yok." tepsiyi elinden hızla çektiğiöde öne doğru sendelemişti, onu takmadan yukarı çıktım.

Bay Min'in odasına girdiğim de içeriye göz atmıştım. Yatağında uzanmış ve gözleri kapalıydı.

"Bay Min?" kaşlarımı havalandırıp yavaşça içeri girmiştim. Bay Min gözlerini yavaşça açıp bana bakmaya başlamıştı.

"Fazla bir şey yemediniz masada, bunları yiyip için ilacınızı lütfen." elimde ki tepsiyi baş ucunda ki masaya koyup geri çekildim.

Bay Min ise tekrar gözlerini kapatarak uzanmaya devam etmişti.

"Hala bana yardım ediyorsun ters konuşmalarıma rağmen." iç geçirip omuz silktim.

"Ne kadar kaba olsanız da, iyi biri olduğunuzu biliyorum." yani umuyorum.

"Ya değilsem..?" yine başlamıştı garip konuşmalarına.

"Bay Min, adam öldürmüşsünüz gibi konuşmayın lütfen." gözlerini açıp bir süre bana bakmıştı.

"Size su getireceğim." tepside sadece meyve suyu atıştırmalık tostlar ve ilaçlar vardı.

En iyisi suyla içmekti, sanırım.

Odadan çıkıp mutfağa gitmiş ve bir bardak su alarak tekrar Bay Min'in odasına ilerlemiştim.

İçeri girdiğim anda Bay Min ile çarpışıp dengemi kaybederek dengeyi kuramayan Bay Min'in üzerine düşmüştüm.

Dudaklarıma değen sıcaklıkla şaşkınca Bay Min'e bakmaya başladım, dudak dudağaydık resmen!

Hızla geri çekilip ayağı kalkmıştım.

Bay Min'e ayağı kalkıp gülerek bana bakmaya başlamıştı.

"Önce boynumu öptün, şimdi dudağımı. Bir sonra ki yer neresi?" kaşlarımı çatıp utançtan bakamadığım Bay Min'e bakıp sinirle nefes verdim.

asisstant ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin