Çarşambaları ne kadar sevdiğimden bahsetmiş miydim? Muhtemelen bahsetmedim. Neden diye sorarsanız eğer : Darcy. O küçük sarışına bayılıyorum. Her Çarşamba Micheal ve Lucifer akşamları bir yerlere gidiyorlardı ve biz de Darcy'ye bakıcılık yapıyorduk. Daha iki yaşında olan küçük velet, tüm aileyi parmağında oynatabiliyordu. Özellikle de Chuck'ı. Adam torunu ne isterse onu yapıyordu.
Kapıyı çalınca Micheal açtı. Ağlarcasına "Deeeean. Kurtar beni! Şeytanla aynı kafese düşmüş gibiyim. Bir de sinir bozucu bir çocukla." dedi. Dudaklarımı büzüp "O kadar mı kötü?" dedim. Micheal beni içeri alınca salondan gelen müzik sesi daha da net olmuştu.
Ah olamaz. Pembe tütü kriziyle, Prenses şarkısı aynı anda mı? Cas hemen buraya gelse iyi olurdu. Çünkü şu an öbür babasıyla Hadise'nin Prenses şarkısını söyleyen kıvırcık saçlı küçük kız, erkek arkadaşıma yanıktı. Sanırım Cas'i paylaşabileceğim tek kız oydu.
Darcy beni görünce babasını bıraktı ve yanıma koşup "Dee! Cassie ner'de?" dedi. Yalancı bir alınganlıkla "Beni özlemedin mi Darcy?" diyince Darcy açık açık "Cassie amycamı da'a çok ösledim Dee." diyince güldüm.
Kapı yine çalınca Darcy koştura koştura kapıya gitti ve zıplayarak kapı kolunu indirdi. Cas elinde bir tek gülle Darcy'ye bakıyordu. "Geç kaldığım için beni affedin prenses. İşte, özürümün bir göstergesi." Darcy kıkırdadı ve Cas'in kucağına atladı.
Cas onu kucaklarken yanıma gelip gülü bana verdi ve göz kırptı. Gülü alarak ona gülümsedim. Bunu gören Lucifer kocasına, buna hala alışamıyordum, dik dik bakıp "Sen neden kardeşimiz gibi romantik olamıyorsun?" dedi. Micheal oflayıp "Hayatım hadi. Hadi çıkalım lütfen." dedi. Lucifer atarlı bir şekilde ceketini aldı ve daireden çıktı. Micheal da onun peşinden çıkmıştı.
Evde sadece üçümüz kalınca Darcy küçük ellerini sevgilimin yanaklarına koyup "Cassie! Hadi fiym isleylim!" dedi. Cas gülerek "Olur prensesim ama önce Dean'le sana yemelik bir şeyler hazırlayalım olur mu? Sen de filmi hazırla." dedi. Darcy başını sallayıp "Tamam." dedi. Ama Cas'in kucağından inmemişti. Cas ona baktı ve "Biliyorsun benim kucağımdayken filmi hazırlayamazsın." dedi sanki bu çok gizli bir bilgiymiş gibi.
Darcy omzunu silkti ve yüzünü Cas'in boynuna gömüp "Ama sen çok güzel kokuyorsun ve sıcaksın." dedi. Cas Darcy'nin saçını öpüp "Tamam prensesim. Film izlerken yine bana sarılırsın." dedi. Darcy başını sallayıp Cas'in yanağını öptü ve onun kucağından atladı.
Biz Cas'le birlikte mutfağa geçerken ona arkadan sarılıp yüzümü sırtına gömdüm. Kokusunu içime çekerken bir şeylerin yolunda olmadığını fark etmiştim. Kaşlarımı çatarak "Parfümünü mü değiştirdin?" dedim. Cas gergince "Ne alakası var Dean? Annalara uğradım önce. Ondandır o." dedi. Ardından kollarımdan çıkarak bize tost hazırlamaya başladı.
Onun bu garip davranışına şaşırmıştım. Ne olmuştu şimdi? Benim bilmediğim neler dönüyordu? Bunları düşünmeyi bırakıp erkek arkadaşıma yardım ettim. Tostları hazırladıktan sonra patlamış mısır da yaptık ve salona geçtik. Darcy filmi hazırlamıştı.
Darcy ile yemeklerimizi yedikten sonra filmi başlattık. Darcy hemen Cas'in kucağına tırmandı ve onun üzerine adeta yatarak yüzünü yine erkek arkadaşımın boynuna gömdü. Cas gülerek "Film izlemeyecek miydik?" dedi. Darcy ona sarılarak "Hayıy. Sadece seni buraya otuytmak içindi o." dedi.
Cas'in kolunun altına girerek filmi izlemeye başladım. Ama Darcy rahat vermiyordu. Minik eliyle yüzümü ittirdi ve "Git ya. Cassie benim." dedi. Ona bakıp sakin kalmaya çalıştım. Eğer bir şey söylersem Lucifer buraya gelip beni öldürebilirdi. Ya da Micheal. İkisi de manyaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğim
FanfictionUYARIM: Papatyam adlı kitabı okumadan bunu okumayın lütfen! ******* "Hoşçakal" dediğimi biliyorum bebeğim, sen de dedin Ama ona dokunduğumda seni aldattığımı hissediyorum Yeni birini bulursam daha iyi olacağımı düşündüm Ama ona dokunduğumda seni ald...