Meleğim

3.3 // Goodbye Stranger (Final 1)

(Küçük bir yazar notu : Arkadaşlar, teşekkürler. Gerçekten. Tüm iniş çıkışlarıma, tüm yazım hatalarıma, geç atmalarıma, konudan sapmalarıma katlandınız. Teşekkürler. Ve... buraya kadar geldik. Bir sene önce 2019 Ocak'ında yağmurlu bir günde dershaneden eve dönerken aklıma Cas ve Dean'in ayrılma sahnesi gelmişti ilk. Bu kitabın aklıma düşen ilk sahnesi... Ama bir sahneden kitap olmaz değil mi? Ben de dershaneden eve yürürken, evden okula giderken, arkadaşlarımla yolda konuşurken, müzik dinlerken, lanet olsun LGS arasında bile bu kitabı düşündüm. Ve sonuç, bitiriyoruz. Kapatıyoruz dükkanı. Heh. Yani burada okumayı bırakacaklara hitaben söylüyorum. Yoksa öbürleri burada benimle kalıp belki biraz daha mutlu olarak gidecekler ya da en acılı yoldan geçip mükemmel finalime ulaşacaklar. Aman, neyse ne. Konu burada bizden ayrılacak olanlar. Sizden tek bir isteğim var. Burada bırakacaksanız, bırakın. Bundan sonraki bölümlere gelip kötü yorumlarda bulunmayın. Sizin istediğiniz final burada. Öbür bölümlere bakmayın bile. Lütfen. Tamam boşboğazlık ediyorum. Hadi gidin bölümü okuyun. Pislikler.)

17 Haziran

Düğün günü...

Düğün için tutulan otele büyük bir telaş hakimdi. İki kişinin telaşı tüm oteli ele geçirmişti, evet. O kişiler Hailey Novak ve Anna Shurley'di. İkisi de düğünün mükemmel olması için canla başla çalışmışlardı. Ve tabi bir de Cas'e kendilerini kanıtlama arzusu da vardı. Anna hazırlıklara daha sonradan dahil olduğu için bozulsa da arayı kapatabilmişti.

Castiel ağrıyan başıyla aşağıya inerken uyku sersemliğiyle hala bugün Dean'le evleneceğinin bilincinde değildi. Saçlarını dağıtırken esnedi ve "Ne oluyor kardeşim, ne bu tantana?" dedi. Sabah erkenden kalkıp yogasını yapan ve Spa'dan yeni çıkan halası Amara "Bugün evleniyorsun ya Cassie. Ablanlar çıldırdı." dedi. Cas hala ayılmaya çalışarak "Ha o yüzden. İyi delirsinler." dedi. Amara ona dik dik bakarken Dan geldi elini karısının beline koyup "Char. Anna seni çağırıyor." dedi. Amara başını salladı ve kocasının yanağını öpüp Anna'nın olduğu parti alanına ilerledi.

Dan ve Cas yalnız kalmışlardı. Cas ona boş boş baktı ve "Sen halamla neden evlenmiştin?" dedi. Dan güldü ve ellerini kotunun ceplerine koyup "O büyüleyici bir kadın." dedi. Cas alayla güldü ve "Evet. Seni kurbağaya çevirebilir." dedi. Dan ona yaklaşıp elini onun omzuna koydu ve "Castiel? Dün gece çok içtiniz değil mi? Bugün evleniyorsun sen bir de. Hadi sana kahve alalım." dedi. Cas başını salladı ve anılarına gülümsedi. "Amenadiel içince daha az ciddi oluyor." Dan başını salladı bilerek.

Kahve almak için büfeye ilerlediklerinde başını elleri arasına almış Amenadiel ile yanındaki endişeli Linda'yı gördüler. Cas kahvesini makineden hazırlatıp aldı ve onların masasına oturdu. "Günaydın." dedi boğuk sesiyle. Amenadiel başını kaldırıp "Ugh. Şu an açıkça bağırıyorsun Cas." dedi. Linda başını iki yana salladı ve "İçmemeliydiniz o kadar." dedi. "Düğün fotoğrafları çekilecek iki saat içinde." Cas inledi ve "Düğünü ertelesek? Ben ayılana kadar? Bir ay sonrası iyidir. Dean'e söyleyeyim." dedi kalkmaya yeltenerek. Linda onu kolundan tutup yerine oturttu. "Saçmalama Cas. Oturun ve kahvelerinizi için."

***

Melek ve annesi kol kola merdivenlerden inerken Melek "Ah, anne. Ben telefonumu odamda unuttum sanırım. Beni beklesene bi. Hemen gelirim. Sonra da Cas'in yanına gideriz." dedi. Selvi gözlerini devirdi ve "Unutkan şey seni. Hadi koş git. Bekliyorum seni." dedi. Melek yine yukarı çıkarken Selvi otelin antresine inöişti ve koltuklardan birine oturmuştu. O kızını beklerken otele biri girmişti.