Denizin tuzlu kokusunu bu kadar sevdiğimin farkında değildim şimdiye kadar. Oysa deniz bana Castiel'imi hatırlatıyordu. Onunla mutlu olduğumuz günleri hatırlıyordum. Bebeğimi denizin kenarındaki yola park edip indiğimde iç geçirdim. Kaçmıştım. evet Cas'ten kaçmıştım. Olmak istediğim tek yerde olamamanın acısını o kadar iyi özümsemiştim ki artık bazen daha az acı veriyor ve beni buna alıştığım konusunda endişelendiriyordu. Ya sevgilim olmadan yaşamaya alışırsam? Ya onu başkalarıyla görmeye alışırsam? Ya onu Meg'le görmeye alışırsam? O zaman ne yapacaktım? Kabullenmeliydim herhalde. Doğru olan buydu. Eğer Castiel'im başka birini severse bunu kabullenmeliydim.
Denizin yanındaki kaldırımın üzerindeki banklara baktım. Her biri doluydu. Üzerinde oturan aşıklar, gülen kardeşler, aileler vardı. Bir bank dışında. Geçen vapurlara en iyi bakan yerdeki bankta tek bir adam oturuyordu. Mutlu olan insanları kendi karamsarlığımla bozmak istemedim. Yavaşça ona doğru yürüdüm ve ''Pardon, oturabilir miyim?'' dedim sessizce. Adam bana bakıp bir şey demeden yana kaydı. Oturdum aramızdaki mesafeyi koruyarak.
Adama göz ucuyla baktığımda onun da denizi hüzünlü gözlerle izlediğini gördüm. Yavaşça elimi yakamın içine sokarak yüzüğümün takılı olduğunu zinciri çıkarttım. Yüzüğüme gülümseyerek bakarken şu an Castiel'i ne kadar çok yanımda istediğimi fark ettim. Onun kokusunu istiyordum yanımda. Bedenime dolanan kollarını özlüyordum. Onu özlüyordum.
''Hey çocuk, iyi misin?'' Yanımdaki adam konuşana kadar gözlerim akan yavaş damlaları fark etmemiştim. Onları silerek yüzüğümü bıraktım ve ''Evet, evet iyiyim. Teşekkürler.'' dedim. Adam başını yana eğerek ''Emin misin?'' dedi. ''Çünkü ya o yüzük parmağında olmalıyken bir şey olmuş ya da sen ciddi anlamda Gollum kadar berbat bir haldesin.'' Castiel'den ayrıldığımdan beri ilk defa gerçekten güldüm Tamam, tam olarak bir gülme sayılmazdı, kıkırdamıştım.
"Anlatmak ister misin?" Ona baktım. Adam denize bakıyordu şimdi. Babam yaşlarında olmalıydı. Belki de tanımadığım tarafsız birine anlatmak iyi olabilirdi. Boğazımı temizledim. "Ben... birini çok sevdim. Hala seviyorum. Ama... o benim bir yalanımı yakaladı ve... ayrıldık. Bu yüzük bizim nişan yüzüğümüz olacaktı ama, yüzüğü bana geri verdi. Ben de hala onun gelip yüzüğü boynumdan alıp parmağıma takmasını bekliyorum salak gibi."
Adam kuru bir kahkahayla "Salak değilsin." dedi. "Bu arada adın neydi? Soramadım." Elimi uzatarak "Dean. Dean Winchester." dedim. Adam kaşlarını çatarak bir süre düşündükten sonra "Bir yerden tanıdık geliyor ama..." dedi ve elimi sıktı. "Ben de Richard Roman. Dick de diyebilirsin."
Ellerimiz ayrılınca devam ettim. "Biliyor musun? Bazen bu beş yılda onu hiç tanımadığımı düşünüyorum. Bugün onun hayatının büyük bir kısmına kulaklarımı kapattığımı fark ettim. Meg. Onun en yakın arkadaşı. Ne zaman onunla yaptığı bir şeyi anlatmaya kalksa onu sustururdum. O kızla mutlu olduğu gerçeğini her seferinde reddettim."
Dick burnunu çekip "Keşke yapmasaydın. Sonra iki dakikalığına yanından ayrılırsın ve bir bakmışsın sevgilin ve o kız evlenip altı tane çocuk yapmışlar." dedi. Öksürdüm. Düşüncesi bile berbattı. Altı tane Meg-stiel karışımı çocuk... Hayır, hayır. HAYIR.
"Ben sana böyle anlattım ama sorun ne biliyor musun? Aynısını yaşadım. Tıpa tıp aynısını." Şaşkınlıkla ona baktım. Dick yanına geldiğimden beri avucunda sakladığı şeyi çıkarttı zincirinden tutup. Parmaklarının ucundan zincirdeki bir yüzük sallanıyordu.
"Tam otuz iki yıl önce bugün, benim şirketimde çalışmaya başladı. İlkinde ona dikkat etmedim hiç. Gözlerine bakmam gerekiyormuş." dedi ve okyanusu işaret etti. "Aynı bu renkte gözleri vardı. Her baktığımda ölüyordum. Hala ölüyorum orası ayrı. Biz birbirimize deli gibi aşıkken yalanlarımı yakaladı. Herif avukat zaten, yakalamasa ayıp ederdi. Ve ona verdiğim yüzüğü bana geri yolladı. Otuz yıl boyunca ondan hiç haber almadım. Sadece gazetede okuduklarım. Ve döndüğümde onu en yakın arkadaşıyla evlenmiş halde buldum. Altı çocukla..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğim
FanfictionUYARIM: Papatyam adlı kitabı okumadan bunu okumayın lütfen! ******* "Hoşçakal" dediğimi biliyorum bebeğim, sen de dedin Ama ona dokunduğumda seni aldattığımı hissediyorum Yeni birini bulursam daha iyi olacağımı düşündüm Ama ona dokunduğumda seni ald...