0.5 // Seçim

144 19 71
                                    

*Bu bölüm çok hoj çünkü olaylara resmen girmiş bulunuyoruz. İlk dört bölüm yeni karakter tanıyımıyla zaman atlamasına alışmak gibiydi. Öyle düşünün.*




Aylak aylak okulun kafeteryasına yürüdüm. Canım sıkılmıştı. Dersim erken bitmişti ve yapacak hiçbir şeyim yoktu. Dean işteydi. Sam dersteydi. Gadreel ve Melek birlikte takılıyorlardı artık. Ariel'e hiç bulaşmak istemiyordum. Rick'e yardım ederdim belki. Rick okulun kafeteryasının sahibiydi. Ara sıra gidip her üniversite öğrencisi gibi bir çay veya kahvesine ona yardım ediyordum.

Kafeteryaya varınca Meg'i gördüm. Beline siyah önlük bağlamış, saçlarını topuz yapmıştı. Yine de isyankar birkaç tel ensesine düşmüştü. Masaya koyduğu tepsiye boş bardakları ve tabakları koyuyordu. Gülümseyerek yavaşça yanına gittim. Şarkı mırıldanıyordu. "Sözlerimi geri alamam. Yazdığımı yeniden yazamam."

Şarkıyı biliyordum. Ona eşlik ettim. "Çaldığımı baştan çalamam. Bir daha geri dönemem." Meg irkilerek bana döndü ve "Cas! Korktum ya!" dedi. Güldüm.

"Nasılsın?" Meg omzunu silkip "İdare eder. Sen?" dedi. Oflayıp "Ben bilmiyorum aslında nasıl olduğumu." dedim. Meg tüm bardakları yerleştirince tepsiyi aldı ve kafeteryaya yürüdü. Ben de peşine takılmıştım. Meg tepsiyi bırakıp "Nasıl yani?" dedi.

Askıdan ben de bir önlük alıp belime bağladım ve ona yardım etmeye başladım. Öbür masaları o toplayıp ben silerken anlatmaya başladım. "Londra'dan bir arkadaşımla karşılaştım burada. Ariel." Meg beni durdurup "Eski kız arkadaşın olan mı?" diyince onu onayladım. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

Meg omzunu silkip "Boş ver. Devam et sen." dedi. O öbür masadaki tabakları toplarken devam ettim. "İşte eğer Lucifer sana anlattıysa biliyorsundur. Ariel benim için önemli biri. Sevgili olmadan önce yakın arkadaşlardık. Ama o bana haber vermeden çekip gidince ona kızmıştım. Ama beş sene sonra bir daha onu görünce affettim. Bunu Dean'e söyledim ve şu an aramız bayağı bir gergin."

Meg bana bakıp "Salak olduğunu daha nasıl belli edebilirsin Cas? Eski sevgiliyle barışılır mı?" dedi. Sinirle "O benim arkadaşım ya! Dean varken neden başka bir kıza bakayım?" dedim ve durdum. Meg de durdu. İkimiz de beş yıl önceye gitmiştik anlaşılan. Aklıma gelen anıları zihnimden atmaya çalıştım. Aramızdaki saçma durum devam ederken birinin bana seslenmesiyle ikimiz de oraya döndük.

Ariel bize doğru geliyordu. Meg beni dürtüp "Ariel bu mu?" dedi. Başımı salladım. Meg dudaklarını büzüp "Güzel kızmış." diyince ona baktım. Gülerek omzuma vurdu ve "Hadi ama Cas. Bir şey olmaz. Dean'le birbirinizi seviyorsunuz. Bir iki gün sonra yine aynı olursunuz. Eminim." dedi. Ona gülümsedim. Beni nasıl rahatlatacağını biliyordu.

Ariel yanımıza gelip elini koluma koydu ve "Selam." dedi. Meg tek kaşını kaldırıp kıza bakarken Ariel'in elini nazikçe üzerimden çektim ve ona bakıp "Selam." dedi. "Seni Meg'le tanıştırayım." Meg ve Ariel el sıkıştığında birbirlerini gözleriyle dövdüklerini fark ettim. Ne oluyordu be?

Bu gerginlikten kaçmak için "Eee, Ariel bizim işimiz var da. Onu bitirsek?" dedim. Meg gülümserken Ariel "Olur. Yardım lazımsa eğer..." dedi ama Meg onu durdurup "Gerek yok. Biz hallediyoruz." dedi. Meg'le öbür masalara geçerken Ariel öylece kalmıştı. Gülüp "Delisin biliyorsun değil mi?" dedim. Meg başını salladı. Tabi ki de biliyordu.

***

Tamam. Ortalık savaş alanına benziyordu. Sert bakışlarsa silahlardı. Hepimiz bir aradaydık, ama bakın hepimizden kastım : ben, Meg, Ariel, Gabriel, Sam, Victoria, Melek, Benny ve Gadreel'dı. Gabriel zaten her dakika sevgilisinin dibinde bitiyordu. Dean'in gelmesine de az vardı.

MeleğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin